TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Altındağ Belediyesince restore edilen Ulucanlar Cezaevi Müzesi`nin açılış törenine katıldı.
TBMM Başkanı Çiçek, törende yaptığı konuşmada, bu açılışın sıradan bir açılış olmadığını, farklı bir anlamı bulunduğunu belirtti.
Sadece fiziki yapı olarak değil içinde yaşananlarla da bu cezaevinin, Türkiye`nin yakın tarihi olduğunu dile getiren Çiçek, "Buranın içini ne kadar iyi okuyabilirsek sahip olduklarımızın kıymetini o kadar iyi anlarız" ifadesini kullandı.
Yaşadığımız anın bize sağladığı fırsatları, özgürlükleri, imkanları, hakları yeterince idrak edemediğimize dikkati çeken Çiçek, şunları söyledi:
"Sanki bunlar kendiliğinden geldi. Halbuki bunların arkasında emek, gayret var, bunların çok daha ötesinde acılar, sıkıntılar var. Bu çatı altında adi suç işlemiş, cezayı hak etmiş insanlar yaşadı ama diğer taraftan hak etmediği halde fikirlerini, düşüncelerini ifade ettiği için günlerini aylarını, yıllarını, ömürlerini burada tüketenler oldu. Türkiye`nin belli dönem neleri yaşadığını bu çatı altında hissetme imkanı var. Burası, sadece bir amaçla inşa edilmiş olan bu yapının başka maksada dönüşmesinden ibaret değil. Burada bir zihniyet dönüşümü de var. Belki en önemli olan da odur. Cezaevi olarak yapılmış bu yapı bugün kültür, sanat, fikir alanında hepimizin buluşacağı, dertleşeceği bir mekana dönüşmüş oluyor.
Bir zamanlar, özellikle Avrupa`da, Türkiye, Ulucanlar ve Bayrampaşa cezaevi ile anılıyordu. Türkiye`yi ziyarete gelen yabancı milletvekili, aktivist ya da başka türlü Türkiye`ye gelip bir şey demek isteyenlerin, ilk toplantı yerleri Ulucanlar Cezaevi`nin kapısıydı. Buralar çok demeçlere çok basın toplantılarına, çok itişip kakışmalara da sahne olmuştur. Çok şükür bunlar da geride kaldı. Türkiye`nin cezaevleriyle ilgili eksiği olabilir, var, giderilmesi gereken noksanlıkları olabilir ama aradan geçen süre içinde artık o görüntüler büyük ölçüde ortadan kalktı. Uluslararası raporlarda Ulucanlar ve Bayrampaşa`nın sembolleştirdiği Türkiye imajı büyük ölçüde ortadan kalktı. Hiç cezaevi olmamasını temenni ederiz ama bu ne kadar hayatın gerçeklerine uyuyor onu bilemem ama temennim odur ki her cezaevinin akıbeti böyle olsun."
Çiçek, 1972 yılında avukatlık stajı yaparken bir idam mahkumunun vefatı dolayısıyla Ulucanlar Cezaevi`ne ilk gelişine ilişkin anısını anlattı.
Şehrin merkezinde cezaevi varsa bunun şehrin gelişmesini engellediğini vurgulayan Çiçek, cezaevinin buradan kaldırılmasının Altındağ`ın gelişmesini de önemli katkı sunduğunu ifade etti.
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da müzenin açılmasının kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.
Sadece Ankara`nın değil Türkiye`nin yüzünü ağartan bir dönüşüm, tarihe sahip çıkma projesinin ortaya koyulduğunu dile getiren Günay, "Ankara, Türkiye`nin müstesna şehirlerinden biri, Cumhuriyet`in kurulduğu şehir. Ankara bizim başkentimiz ama bütün o sancılı serüvenin asıl yaşandığı mekan Ankara`da bu ilçe" diye konuştu.
Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ise müzeyle tarihe bir not düştüklerini dile getirerek, "Yok olmaya yüz tutmuş bir müze ayağa kalktı. Elbette eksiklerimiz vardır, yanlışlarımız da vardır ama iyi niyetle yola çıktık ciddi bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. Bugün sadece cezaevini para vererek 275 bin kişi, 1 yılda gezdi. Türkiye`deki özel müzeler arasında ilk 10`da. Önümüzdeki günlerde bu rakamın daha ileri gideceğini ümit ediyorum" dedi.
Kapalı kısmı müze, yarı açık kısmı ise kültür sanat ve kongre merkezi olarak hizmete sunulan Ulucanlar Cezaevi`nde çok sayıda idam gerçekleştiğini belirten Tiryaki, restorasyonlarla başkente uluslararası toplantıların da yapılacağı bir müessese kazandırıldığını vurguladı.
Tiryaki, restorasyona destek veren tüm kurum, kuruluş ve kişilere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Çiçek ve beraberindekiler Ulucanlar Cezaevi Müzesi`nin açılışını yaptı.
Açılışa, Çiçek ve Günay`ın yanı sıra RTÜK Başkanı Davut Dursun, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek ile AK Partili milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Öte yandan TMMOB Ankara Şubesi Başkanı Ali Hakkan ve üyeler, törene alınmadıkları iddiasıyla cezaevi girişinde protesto yaptı.
Açık kaldığı 81 yıl boyunca siyasetçilerin, yazarların, şairlerin, sinema sanatçılarının kaldığı müze kültür ve sanat merkezine dönüştürüldü.
Bülent Ecevit`in kendisiyle özdeşleşen kasketiyle kravatı, Muhsin Yazıcıoğlu`nun namaz takkesi ve seccadesi, Deniz Gezmiş`in ders notları, müzenin en çok ilgi gören eşyaları arasında bulunuyor. Müzede ayrıca 25 balmumu heykel de yer alıyor.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA