Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği İlaç Alerjileri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Hakan Güvenir, ilaç alerjilerinin nedenlerine bakıldığında çocuklarda antibiyotik alerjisinin ilk sırada geldiğini söyledi.
18-24 Kasım “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” kapsamında gereksiz antibiyotik kullanımının yarattığı alerjilere ve antibiyotik direncine dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği İlaç Alerjileri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Hakan Güvenir, ilaç alerjilerinin nedenlerine bakıldığında çocuklarda antibiyotik alerjisinin ilk sırada geldiğini söyleyerek, gereksiz antibiyotik kullanımının alerjinin yanı sıra son yıllarda dünya çapında önemli bir sağlık sorunu haline gelen ‘antibiyotik direncini’ de artırdığını vurguladı.
Antibiyotikler, bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Ancak her ilaç gibi yararlı etkilerin yansıra istenmeyen ilaç reaksiyonlarına yol açarak zararlı etkiler de gösterebilirler. Bu reaksiyonlarının büyük kısmı, yan etki olarak adlandırılan ilacın dozu ve kimyasal yapısıyla ilişkili öngörülebilir reaksiyonlardır. Ayrıca duyarlı kişilerde, öngörülemeyen ve ilacın dozundan ya da kimyasal yapısından bağımsız olarak ortaya çıkan alerjik reaksiyonlar da görülebilmektedir. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği İlaç Alerjileri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Hakan Güvenir ilaç alerjilerinin nedenlerine bakıldığında özellikle de çocuklarda antibiyotik alerjisinin ilk sırada geldiğini, antibiyotik alerjilerinin son yıllarda artan gereksiz kullanım sıklığı nedeniyle önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini ifade etti.
Herhangi bir antibiyotiğin kullanımı sırasında döküntü, kaşıntı, tansiyon düşmesi, bayılma gibi semptomları olan hastaların mutlaka alerji uzmanları tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Hakan Güvenir, ilaç alerji testleri yapılarak antibiyotik alerjilerinin doğrulanmasının önemli olduğunu, doğrulanmamış, gereksiz antibiyotik alerjisi etiketinin, hastaların yetersiz veya daha geniş spektrumlu antibiyotik kullanmasına, bunun da vücutta antibiyotik direncinin gelişmesine katkıda bulunduğuna işaret etti.
BU YILIN TEMASI: ANTİBİYOTİK DİRENCİNİ BİRLİKTE ÖNLEMEK
Bu konulara dikkat çekmek, antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı konusunda hem toplumda hem de sağlık çalışanlarında farkındalığı artırmak amacıyla, her yıl 18-24 Kasım tarihleri arası “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak anıldığını ifade eden Güvenir, “Bu yıl Dünya Sağlık Örgütü bu haftanın ana temasını “antibiyotik direncini birlikte önlemek” olarak belirledi. Bakterilerin kendilerini öldürmek için tasarlanan bu ilaçlara direnme yeteneği geliştirmesi olarak tanımlanan “antibiyotik direnci” son yıllarda dünya çapında önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Antibiyotiklerin gereksiz kullanılması, yetersiz ya da fazla süre kullanılması veya gereğinden daha geniş etki spektrumuna sahip antibiyotiklerin kullanılması bakterilerin direnç geliştirmesine yol açmaktadır” diye konuştu.
Doç. Dr. Hakan Güvenir, antibiyotik direnç sorununun önüne geçmek ve alerji başta olmak üzere istenmeyen ilaç reaksiyonlarını en aza indirmek için yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
Antibiyotikler yalnızca bakteriler için etkilidir, virüslere bağlı grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyonları tedavi etmezler.
Antibiyotikler ateşi düşürmezler. Sadece uygun dozda ve sürede kullanıldığında, hastalığın kaynağı olan enfeksiyonu ortadan kaldırdıkları için ateş düşer.
Hekiminiz antibiyotiğe ihtiyacınız olmadığını söylerse, antibiyotik talep etmeyin.
Daha önce antibiyotik kullandığınız hastalığa benzer bir hastalığa yakalansanız bile, bu kez antibiyotik kullanmanız gerekmeyebilir. Mutlaka hekiminize danışın.
Antibiyotik kullanmanız gerektiğinde, mutlaka önerilen dozda ve önerilen süre kullanın.
Antibiyotik kullanımı sırasında herhangi bir reaksiyon gelişmesi durumunda mutlaka hekiminize başvurun.
ARTUKLU HABER AJANSI