Özel Medicana Konya Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Göncü: Dışkıyla bulaşmış yiyeceklerin yenilmesi ve suyla temaslarda tüketim olduğunda ishal çok daha fazla görülüyor."
Özel Medicana Konya Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Göncü: “Dışkıyla bulaşmış yiyeceklerin yenilmesi ve suyla temaslarda tüketim olduğunda ishal çok daha fazla görülüyor."
Özel Medicana Konya Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Göncü, bebek ve küçük çocuklarda ishal oluşumunun belirtileri, bulaşma ve tedavi yolları ile sonuçları hakkında bilgi verdi. Uzman Dr. Musa Göncü, bağırsak ve mide enflamasyonu olarak bilinen akut gastroenteritin genellikle 14 gün gibi kısa bir sürede geliştiğini belirtti. İshallerin genellikle bulaşım yolları ve etkenleri olarak başta gelenlerin virüs, bakteri ve parazitler olduğunu ifade eden Dr. Göncü, “Bulaşım yolları da, özellikle dışkıyla bulaşmış yiyeceklerin yenilmesi ve suyla temaslarda tüketim olduğu için çok daha fazla görülüyor. Ayrıca üçüncü bir neden olarak da temas etmiş kirli ellerin bulaşımıyla da söz konusudur” dedi.
“ŞİDDETLİ ATEŞ, BULANTI VE KUSMA BEBEKLERDE İSHAL BELİRTİSİ”
İshal belirtisinin bebek ve küçük çocuklara göre daha değişik olabileceğini belirten Dr. Göncü, “Özellikle belirtilerde ateş, belirti, kusma ve karın ağrısı gelişebiliyor. Bir de etkene göre belirtilerin olması da şu şekilde olabilir. Özellikle virüslerde kanlı sulu bir dışkı neden olurken, parazitlerde ve bazı bakterilerde kanlı, mukuslu ve sümüklü bir yapıda bir ishale neden olabiliyor. Bunun dışında büyük çocuklarda baş ağrısı, halsizlik ve kırgınlıkta görülebilir. Özellikle bebeklerde şiddetli ateş, bulantı, kusma ve karın ağrısı eşlik edebilir” ifadelerini kullandı.
“TANI KOYABİLMEK İÇİN ÖNCELİKLE HASTANIN ÖYKÜSÜ DİNLENMELİ”
Dehidrasyon denilen su ve sıvı kayıplarının özellikle bebek ve küçük çocuklarda daha sık görüldüğünü vurgulayan Dr. Göncü, “Bu durum, hafif, orta ve ağır olmak üzere üç gruba ayrılıyor. Hafif dehidrasyonda, bebeğin susamış olması temel kriterdir. Bu su kaybı ilerledikçe göz kürelerinde çökme, gözyaşında azalma, ağız kuruluğu, idrar miktarında azalma ve uykuya meyil görülebiliyor. Daha da ağır dehidrasyon dediğimiz su kaybı olan vakalarda kan basıncında düşme, şok ve hiç idrar çıkarmama durumu görülebiliyor. Hastaya tanı koyabilmek için öncelik olarak hastanın öyküsü ve muayene bulgularına bakılması gerekiyor. Bunun yanında dışkı tetkikleri ve kanda, tuz ve mineral düzeyine bakılması da önemli bir kriterdir” şeklinde konuştu.
“TAHLİLSİZ ANTİBİYOTİK, İSHAL VE KUSMA KESİCİ ŞURUPLAR VERİLMEMELİ”
İshal tedavisinde esas amacın sıvı ve elektrolit dengesinin korunması ve beslenmeyi sürdürebilmek olduğunu kaydeden Dr. Göncü, “Özellikle altıncı aydan büyüklere ishal diyeti olarak muz, yoğurt, yoğurt çorbası, patates haşlama öneriyoruz. 1 yaşından küçük çocuklara ise her zaman temiz kaynatılıp soğutulmuş su vermek çok önemlidir. Bunun dışında tedavide etkene göre de, tahlil sonucuna bakarak antibiyotik tedavi uygulanabilir. Onun haricinde kesinlikle antibiyotik verilmemeli ve ishal kesici şuruplar ile kusma kesici ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Ayrıca antiparaziter dediğimiz ilaçlar yine etkene göre uygulanabilir. Fakat ağır dehidrasyon olan vakalarda mutlaka damardan sıvı tedavisi verilmesi gerekiyor. Hafif ve orta dehidrasyon olan vakalarda, tuz, şeker dediğimiz sıvı ağızdan verilebilir” diye konuştu.
Uzman Dr. Musa Göncü, "Tedavi sonucunda akut gastroenterit vakalar 10 günden daha kısa sürede iyileşirken, özellikle küçük bebeklerde elektrolit dediğimiz bozukluklara bağlı beyin hasarına da yol açabilir dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-KONYA
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55