Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, genel merkezde düzenlenen, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, partililere hitap etti.
Konuşmasına, en son nisan ayında bir araya gelindiğini, mayıs ve haziran aylarının da erken seçim çalışmalarıyla geçtiği için düzenli istişareleri gerçekleştiremediklerini belirterek başlayan Erdoğan, "Bu vesileyle Yüksek Seçim Kurulu tarafından önceki gün kesin sonuçları açıklanan seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve partimiz için bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, kesin sonuçlara göre cumhurbaşkanlığında yurt içinde 25 milyon 436 bin 238 vatandaşın, yurt dışında 807 bin 974 ve gümrüklerde ise 9 bin 293 olmak üzere toplam 26 milyon 303 bin 823 oy aldıklarını hatırlattı.
Böylece, yüzde 52,59 oy oranıyla milletin teveccühüne mazhar olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Seçimlere katılma oranı yüzde 86,24 gibi gerçekten çok yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Buradan cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanan 50 milyon 68 bin 627 vatandaşımızın her birine şahsım ve milletim adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, kendisini bu göreve layık gören her bir kişiye ayrıca şükranlarını sunarak, milletin güvenine layık olabilmek için ellerinden geleni bundan sonra da yapacaklarına işaret etti.
Milletvekili seçiminde ise yurt içinde ve dışında toplam 21 milyon 338 bin 693 oy alarak yüzde 42,56'lık bir oran elde ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"MHP ile kurduğumuz Cumhur İttifakı olarak da yüzde 53,66'lık bir oy oranıyla seçimden açık ara birinci olarak çıktık. Bu sonuçlara göre AK Parti olarak 295, Cumhur İttifakı olarak ise 344 milletvekiliyle seçimi tamamladık. Başta Sayın Bahçeli olmak üzere ittifakın tüm mensuplarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Milletvekili seçilen tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum, 24 Haziran seçimleri sürecinde canla başla çalışan genel merkez yönetimimize, 81 ildeki adaylarımıza, il ve ilçe teşkilatlarımıza, seçim koordinasyon merkezlerimize, seçim günü sandıklarımıza sahip çıkan müşahitlerimize, partimize gönül vermiş tüm kardeşlerimize teşekkürlerimi sunuyorum."
"SEÇİMLER, YENİ YÖNETİM SİSTEMİMİZE GEÇİŞİMİZİN MİLADIDIR"
"Bu seçimler aynı zamanda yeni yönetim sistemimize geçişimizin de miladıdır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye bu güne takdir edersiniz ki bir anda gelmemiştir. 2007'de AK Parti'ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için anayasa, yasalar, bütün bunların yanında Meclis teamülleri, hepsinden önemlisi adalet ve hakkaniyet ayaklar atına alınmıştır. Ülkemizin daha önceki 10 cumhurbaşkanlığı seçiminde olmayan kurallar, 11'inci cumhurbaşkanlığı seçiminde önümüze çıkartılmıştır.
Biz de hep yaptığımız gibi milletimizin hakemliğine başvurduk, sadece hemen seçime giderek Meclisteki mevcut tıkanıklığı aşmakla yetinmedik, milletimizin özellikle oylamasına sunduğumuz bir anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini sağlayarak bizi bugünlere kadar getiren süreci de başlattık. Gerçi bu adımın bedelini, partimizi kapatmaya kalkarak ödetmeye çalıştılar ama hamdolsun bu sıkıntıları da suhuletle aştık."
Erdoğan, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de benzer tezgahlarla karşı karşıya kaldıklarına değinerek, Gezi olaylarından 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimine, yurt içindeki ve dışındaki diğer pek çok hadiseye kadar her yolun denenerek, milletin iradesinin ipotek altına alınmaya çalışıldığını dile getirdi.
Milletin bu yaşananlara karşı cevabını 10 Ağustos 2014 seçimlerinde şahsını "ülkenin doğrudan milletin oyuyla göreve gelen ilk cumhurbaşkanı" yaparak verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi senaryolarını, milletin iradesinin üzerinde görenler 2015 seçimlerindeki o karanlık ittifaklardan, çukur eylemlerine ve nihayet 15 Temmuz darbe girişimine kadar bütün yöntemleri devreye soktular. Her seferinde milletimizle birlik olup, Rabbimizin yardımıyla bu oyunları bozduk. Onlar, Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp teslim almaya çalıştıkça, Türkiye çok daha cesur adımlarla geleceğe yürüyor." değerlendirmesinde bulundu.
"SELAM VERMEYECEK OLANLAR, HER NASILSA KARŞIMIZDA BİRLEŞTİLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gibi bir ihanetin ardından MHP ile ülke tarihinin en önemli yönetim değişikliğinin alt yapısını oluşturduklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptığımız anayasa değişikliğinin 16 Nisan'da milletimiz tarafından kabul edilmesiyle ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışanları bir kez daha hüsrana uğrattık. Son umut olarak 24 Haziran seçimlerine sarıldılar. Normal şartlarda birbirlerini yolda görse selam vermeyecek olanlar, her nasılsa karşımızda birleştiler. Öyle ki CHP, bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyi barajın üzerine taşımak için kendisine oy verenlerin bir kısmını oraya gönderdi.
Gerçi bunlar 1991'deki seçimde de benzer bir yola başvurmuşlardı. Bölücü örgütün güdümündeki siyasetçiler ilk defa o zaman Meclise ayak bastılar. Bugün de CHP sayesinde, bölücü örgütün belirlediği isimler, Mecliste milletvekili olarak yerlerini alacaklar. Ülkesini, milletini, cumhuriyetini, devletini seven her CHP'li vatandaşımızı, bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyorum."
"MİLLET VE TARİH AÇIK VE NET HESABI SORACAKTIR"
Şayet, CHP'nin bu hesaplaşmayı kendi içinde yapmadığı takdirde, bölücü örgütle ana muhalefet partisi arasındaki bağın taktik olmaktan çıkıp, esas haline dönüşeceğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir şeyin aslı varken kopyasına gerek yoktur. Böyle bir durumda CHP'nin varlığının da anlamı kalmayacaktır. Türkiye'nin en eski partisinin, batıdaki bir avuç marjinalin ve yurt dışındaki bir avuç terör örgütü yöneticisinin oyuncağı haline getirenlerden hem bu millet ve tarih açık ve net hesabı soracaktır.
Biz bu ikazı CHP'nin içişlerine karışmak için değil, milletimizin tüm fertleri gibi, ana muhalefet partisine oy veren kardeşlerimize karşı da sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. Sonuçta karar, bu partinin kendi mensuplarına, seçmenlerine aittir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu seçimlerle 27 Nisan 2007 Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin çıkmaza girmesiyle başlayan, 21 Ekim 2007 yılındaki halk oylamasıyla adeta ilk işaret fişeği atılan, 10 Ağustos 2014 seçimleriyle geri dönülmez hale gelen, 16 Nisan halk oylamasıyla da adı konulan yeni yönetim sistemimizi hayata geçirmiş olduk." diye konuştu.
Yeni yönetim sisteminin Türkiye'ye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, milletlerin tarihlerinde bu tür milatların önemli olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, kendi tarihindeki ve dünyadaki pek çok örneğin aksine böylesine önemli bir makas değişikliğini demokratik yöntemlerle gerçekleştirmeyi başardığını anlatan Erdoğan, pek çok ülkenin tarihinde bu tarz değişimlerin çok sancılı şekilde ve yüksek maliyetlerle yapılabildiğini kaydetti.
Erdoğan, "Yıllarca ülkemizi, demokrasiye bedel ödemeden sahip olmakla itham edenlere 15 Temmuz'da tarihi bir ders vermiştik. 16 Nisan ve 24 Haziran'la demokrasiyi sadece kanımızla ve canımızla savunmakla kalmadığımızı hem de yönetim sistemi değişikliği yapacak derecede sandıkta da işler halde tuttuğumuzu hamdolsun cümle aleme gösterdik." dedi.
"PAZARTESİ GÜNÜ 1 NUMARALI CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ YAYINLANACAK"
"Pazartesi günü cumhurbaşkanı olarak yemin edip inşallah yeni sisteme göre göreve başlıyoruz. " diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Artık yürütme görevini Meclis tarafından yetkilendirilen Bakanlar Kurulu değil, doğrudan cumhurbaşkanı ifa edecek. Anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde kanunlarımızda yer alan 'Başbakan'a ve 'Bakanlar Kuruluna yapılan tüm atıflar 'Cumhurbaşkanı' olarak değiştirildi. Yine anayasa değişikliğine uygun şekilde cumhurbaşkanının uhdesine verilen bakanlıkların ve kurumların kuruluş kanunları da ilga edildi. Pazartesi günü yemin törenimizin hemen ardından yayınlayacağımız 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden organize edilmiş haliyle bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de inşallah açıklıyoruz."
Bakanlıkların, kurum ve kuruluşların yapılarını millete daha iyi ve etkin hizmet anlayışına uygun şekilde yenileyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Elbette bu sistemin oturması belli bir zaman alacaktır. Biz ilk etapta bakanlar, bakan yardımcıları, yeniden tanımladığımız kurum başkanları, genel müdürler düzeyine kadar bu kısmı üzerinde detaylı çalışarak bir noktaya getirdik. Benzer işleri yapan kurumları birleştirerek, işlevsiz kalmış kurumları tasfiye ederek, devletin işleyişini hızlandırıyor ve etkin hale getiriyoruz. Bu yeniden yapılandırma çalışması en aşağıya kadar devam edecektir. Uygulamadaki eksiklikleri, aksaklıkları, boşlukları tespit ettikçe sistemi geliştirecek, güncelleyecek, güçlendireceğiz."
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesini tamamen hayata geçirene kadar reformları sürdüreceklerini anlatan Erdoğan, "Bunun için yeri gelecek yeni kanunlara veya kanun değişikliklerine, yeri gelecek anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyacağız." dedi.
"CUMHUR İTTİFAKI'NI MECLİSTE DEVAM ETTİRECEĞİZ"
Erdoğan, MHP ile AK Parti'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'na ilişkin, "Milletvekili dağılımı ve ülkemizin içinden geçtiği durum sebebiyle Cumhur İttifakı'nı Meclis'te devam ettireceğiz. MHP'nin de aynı anlayışa sahip olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. İttifaklarını pazara kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz, ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmaya devam etme inancıyla bu birlikteliğe sahip çıkacağız." değerlendirmesini yaptı.
24 Haziran seçimlerine değinen Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
"Seçim sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanlığında aldığımız oy ile milletvekili seçiminde elde ettiğimiz netice arasındaki farkı çok iyi analiz etmeliyiz. AK Parti'nin 2007, 2011, 2015 Kasım seçimlerinde, 2007, 2010 ve 2017 halk oylamalarında aldığı sonuçlar ortadadır. Buna karşılık 2015 Haziranında ve son seçimlerde üzerinde uzun uzun durmamız gereken sonuçlarla karşılaştık. Biz seçimlerden sadece birinci çıkmakla yetinebilecek, bunu başarılı sayabilecek bir siyasi parti değiliz. AK Parti, Türkiye'ye kazandırdığı hizmetler ve daha önemlisi 2023 hedefleriyle çok daha büyük seçim başarılarına ihtiyacı olan bir partidir. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için yürütme görevini üstlenmemiz elbette şarttır ama bunun yanında mutlaka Meclis'te de güçlü olmamız gerekiyor."
Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin, Türkiye'yi 16 yıldır kesintisiz reformlarla yönettiğini, gelecek dönemde de bu reformları devam ettirmek zorunda olduklarını vurguladı.
"24 HAZİRAN'IN MUHASEBESİNİ YAPIP GEREKEN ADIMLARI ATMAK DURUMUNDAYIZ"
"Reform" kavramının bir tarafının zihniyeti değiştirmek olduğunu diğer tarafının ise anayasadan yasalara kadar buna uygun şekilde mevzuatı düzenlemek olduğunu bildiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi katedemeyiz. Dolayısıyla yeni dönemde Meclise çok önemli görevler düşüyor. AK Parti Grubu, MHP'nin de desteğiyle komisyonların ve Genel Kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir. Önümüzde mahalli seçimler var, bu seçimlere kadar 24 Haziranın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız. Nerede bir yanlış yaptık, nerede hatamız var, bunları değerlendirip süratle düzeltmek ve mart yerel seçimlerine de böylece girmek durumundayız. Ancak bu şekilde milletimizin karşısına, mesajını aldığımızın ve gereğini yaptığımızın huzuruyla güveniyle cesaretiyle çıkabiliriz."
Erdoğan, gelecek ay AK Parti'nin 6. Olağan Büyük Kongresi'nin yapılacağına işaret ederek, "Milletimize bu yöndeki ilk mesajımızı orada vereceğiz, ardından her seviyede bunu devam ettireceğiz." dedi.
"MİLLETE YANLIŞ YAPAN HİÇ KİMSENİN AK PARTİ'DE YERİ OLAMAZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasi hayatımızın her döneminde girdiğimiz tüm seçimlerin ardından hedefimize ister ulaşmış isterse ulaşmamış olalım, milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yolumuza devam etmedik. Hedefimize ulaşmışsak çıtayı daha yukarıya çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip, mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. AK Parti'yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan işte bu anlayıştır. Şayet 24 Haziran'ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimizle kendi geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti'de yeri olamaz. Çünkü partimiz, milletin bizatihi kendi partisidir."
Türk milletinin, bin yıllık hayal, hedef ve umutlarını AK Parti üzerinden hayata geçirmenin çabası içinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Daha da ötesi medeniyet coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimiz de umutlarını ve geleceğini AK Parti'de somutlaştırdıkları Türkiye'nin başarısına bağlamış durumdadır. Bunun için AK Parti kazandığında Afrika'dan Balkanlar'a kadar dünyanın dört bir yanında sevinç gözyaşları yanaklardan süzülüyor, eller duaya kalkıyor. İşte bu sorumluluğun zerresini yüreğinde hisseden hiçbir arkadaşımızın tek bir anını dahi boşa geçirme hakkı yoktur. Böyle bir fotoğrafta hiç kimsenin kendisini, partisinin ve davasının önüne geçirmesi de mümkün değildir. AK Parti Genel Merkezi'nden sandık müşahidine kadar tüm mensuplarının bu şuura sahip olduğundan şüphe duymuyorum. Yeni dönem çalışmalarımızı işte bu anlayışa yürütecek, Allah'ın izniyle kısa sürede bizi hedeflerimize ulaştıracak neticelere kavuşacağız."
Erdoğan, seçimlerden sonra kendisine gelen raporlarda bazı eleştiriler olduğunu, vatandaşın tevazu aradığını ifade etti.
Vatandaşın, "Belediye başkanı benim dükkanıma gelip, bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım", "Seçimden seçime mi belediye başkanı, milletvekili beni ziyaret edecek" dediğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti'nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Biz hatayı nerede yaptık? Yanlışımız nerede? Çok iyi hizmetler yapabilmiş olabiliriz. Bu hizmetler gerektir ama yeterli değildir. Önemli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz. Öyle gönüllere girmiyor da vatandaşına eğer tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman hart hurt yapıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra da kenara koyar. Zaten demokrasinin güzelliği de burasıdır. Bu bizim için erken fırsat olmuştur. 24 Haziran'ın fotoğrafını bu noktada çok iyi çekmemiz lazım. İnşallah Mart 2019 yerel seçiminde de gerek aday tespitlerimizde gerekse bu ahlaki kimliğe değer verip, onu iyi puanlayıp adaylarımızı da buna göre belirlememiz lazım."
"KONGREMİZLE BİRLİKTE YENİ BİR OLUŞUM OLACAK"
Vaktin çok fazla olmadığının altını çizen Erdoğan, "Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. Şüphesiz ki MKYK'mizden tutun da MYK'mize varıncaya kadar bir değişim, dönüşüm orada da azda olsa yapacağız ama ondan sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz ve bu startı verirken de kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Böyle atacağız ki yerel yönetim aynen bu seçimlere benzemez. Yerel yönetimlerden 2019'da çok daha başarılı çıkalım." ifadelerini kullandı.
"GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ SEFERBERLİĞİ"
Teşkilatın buna hazır olduğuna inandığını belirten Erdoğan, "2019 Mart'ına kadar belediyeciliğin adını 'gönül belediyeciliği seferberliği' olarak koyuyorum." dedi.
Aynı şeyin teşkilatlar için de geçerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, bütün il başkanlarının siyasette de gönül siyasetini yapması gerektiğini dile getirdi.
"Efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz" dediklerini hatırlatan Erdoğan, bunun yapılmasını istedi.
AK Partili belediyelerin daha büyük hizmetler için milletin desteğini alabilmesini ancak bu şekilde sağlayacaklarının altını çizen Erdoğan, "İktidarımızı ancak bu şekilde güçlendiririz. Yönettiği şehrin halkıyla beraber olmayan, gönülleri fethetmeyen, aşkla, şevkle, adaletle, akılla çalışmayan bir belediye başkanı bir eliyle yapıp diğer eliyle yıkan kişi gibidir. Ne kadar çok çalışmış olursa olsun, döneminin sonunda geride sadece enkaz, yıkıntı bırakır. AK Parti'nin hiçbir belediye başkanı böyle olmamalıdır, olamaz." değerlendirmesinde bulundu.
"ASLINDA BİZ BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ"
Milletin, AK Parti'yi en iyi ve adil hizmet sağladığı için desteklediğine işaret eden Erdoğan, "Şayet kerameti kendinde vehmeden varsa, gerçekten hem şahsı hem partimiz adına çok büyük zarardadır. Biz ancak milletimizle birlikte varız. İnsanlarımızla birlikte anlamlıyız. Halkın desteği yanımızda olduğu sürece güçlüyüz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasının ardından genel başkanlık görevini devralmasıyla milletin sesine kulak vererek, belediyelerde yeniden yapılanmanın ilk adımlarını attıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Doğu ve Güneydoğu illerimizde de kayyum belediye başkanları eliyle, milyonlarca insanımızı gerçek belediyecilik hizmetleriyle tanıştırdık. Başarılarıyla bizleri gururlandıran belediye başkanlarımız var. Bunun yanında vasat kalan belediye başkanlarımız da bulunuyor. 2019 seçimlerine yeni bir heyecanla, yeni bir ruhla girdiğimizde, mevcutları korumak bir yana bugüne kadar istediğimiz neticeye ulaşamadığımız nice belediyeyi inşallah partimizin saflarına katacağımıza inanıyorum. Bunu yapmalıyız. Bu konuda kararlı olmamız şart. Yapabilir miyiz? Ben yapacağımıza inanıyorum. Aslında biz bugün dünden daha güçlüyüz. Ama bu gücümüzü tevazu üzerinde yükseltmeliyiz."
"BÜTÜN BUNLARDA ARANAN EHLİYET, LİYAKAT OLACAK"
Bakanların artık eskisi gibi olmayacağına işaret eden Erdoğan, "Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız, bundan önce olduğu gibi de köşeye sıkıştırılmak suretiyle, şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla hareket etmeyecek. Bu tabii bir yerde şunu sağlamış olacak. Kimse kalkıp da şunu diyemeyecek, 'Siz şöyle böyle yaptınız, kadrolaştınız, şuydu, buydu.' En azından bakan, olaylara bakarken daha objektif bakma imkanını yakalayacak. Bu, ona bir rahatlık getirecek. Bu tür zanların altında da kalmayacak. Bütün bunlarda aranan ehliyet, liyakat olacak. Ehliyeti ve liyakatı öne çıkarmak suretiyle yeni döneme girmiş olacağız." şeklinde konuştu.
Erdoğan, bu hükümetin başında cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle AK Parti Genel Başkanı olacağını bildirdi.
"BİR YILLIK SÜRECİ PROGRAMLAYIP ELE ALACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sistemindeki dinamizmin geçmişe göre çok daha farklı olacağını dile getirdi.
Erdoğan, "Nasıl ki 2002 sonu 2003 başı o başladığımız süreç çok büyük önem arz ediyorsa şimdi de ilk etapta 100 gün, ardından ikinci bir 100 gün, ardından 6 ay ve böylece bir yıllık bir süreci farklı bir şekilde inşallah programlayıp ele alacağız. AK Partimizi önce marta çok iyi hazırlamamız lazım, ondan sonra da inşallah malum 5 yıllık hedef var, 5 yıllık hedefe doğru taşımamız, götürmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Belediye Başkanlarının önlerindeki 8 ayı çok iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, başkanların eksiklikleri tamamlayıp yapılan işleri göstermeleri gerektiğini ve kırılan gönülleri onarma imkanına sahip olduklarını söyledi.