Cumhubaşkanı Abdullah Gül, AK Parti kongresinin cumhurbaşkanlığını devretmeden 1 gün önce yapılacağını anımsatarak, "Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet bey, siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, iş dünyasından isimler, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine Çankaya Köşkü`nde veda resepsiyonu verdi.
Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyonda gazetecilere çok önemli açıklamalarda bulundu:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün veda resepsiyonunda yaptığı açıklamalar ve ana başlıkları şöyle:
“ Doğrusunu söylemem gerekirse ben de Çankaya’yı herkese açtım, kapılarımı herkese açtım. Sizin bu ilginizi de karşılıksız bırakmamaya çalıştım. Cumhurbaşkanlığı benim dönemimde sendikaların, hepsini burada görüyorum, esnaf ve meslek kuruluşlarının, odaların en sık uğradıkları ve dertlerini meselelerini ilettikleri ve bunlara çare aradıkları makam oldu. Demokrasilerin iyi taraflarından biri dönemlerin sona ermesidir. Hayrünnisa Hanım buralarla yakından ilgilendi, geldiğimizde nasıl olduğunu hatırlıyorsunuz. ‘Kral değilim, bırakıp gideceğiz’ dedim. ‘Güzel bırakalım’ dedi.
SİYASİ MÜCADELE VURGUSU
Cumhurbaşkanlığı makamına bürokrasiden gelmedim. Siyasi mücadelesi olan biri olarak geldim. Cumhurbaşkanı olursam irticanın hortlayacağını söyleyenler oldu. Ancak 2007 seçimleri, halkın Cumhurbaşkanlığı seçimine ilk müdahalesidir.
Anayasa’daki çerçeve gereği Cumhurbaşkanı olduğum andan itibaren siyasi kimliğimi bırakıp tarafsızlığımı ortaya koydum. Cumhurbaşkanı iken bütün partilere eşit yaklaştım. Şimdi Cumhurbaşkanlığı bittiği için tekrar siyasi kimliğime, politik konumuma dönmek mümkün. Ak Parti’nin ilk tohumlarını atan, programını yazan, birlikte Türkiye’yi dönüştüren insanlardan biriyim.
AK PARTİ`NİN KURUCUSUYUM
Ertuğrul Bey’i bilirsiniz. Son Osmanlı Şehzadesi. Çok uzun süre yurtdışında yaşadı. İngilizler, Amerikalılar, Fransızlar teklif ettiği halde pasaportu yoktu. Seyahat belgesi ile dolaşıyordu. ‘Niye pasaport almıyorsunuz’ diye sorunca, ‘Almam için başvurmam ve Türk olduğumu söylemem lazım. Ben hepinizden daha Türk’üm’ dedi. Talimat verdim pasaport çıkarttık. Şimdi formaliteler önemli değil. Ben AK Parti’nin kurucusuyum, programını beraber yazıp, hep beraber hizmet edenlerden biriyim.
DEVRALACAK ARKADAŞI BEN GETİRDİM
AK Parti Kongresi devir teslimden bir gün önce yapılıyor. Görevi devralacak arkadaşı, Ahmet Davutoğlu’nu siyasete devlet adamlığına kazandıran benim. Bizim sonraki jenerasyonun beğendiği isimlerden biridir. Başarılı olmasını umuyorum, biz de başarılı olması için destek oluruz.
BİZİM CENAHTA SAYGISIZLIK VAR
Yazılanlar çizilenler konusunda şu var. Bir tarafta bir zamanlar ‘bu adam Cumhurbaşkanı olmasın’ deyip, şimdi bana parti kurdurtanlar, diğer tarafta bizim cenahta saygısızlık var. Hepsini takip ettim. Bunlar da olağan şeyler...
İSTANBUL’A YERLEŞECEĞİM
İstanbul’a yerleşeceğim. Türkiye’nin başarısı için çalışmaya devam edeceğim. Cumhurbaşkanlığı yapmış biri nasıl davranırsa ben de öyle davranacağım.
TEAMÜLLER VAR
(Cumhurbaşkanı seçimi sonuçlarının resmi gazetede yayınlanmaması, Başbakan’ın TBMM üyeliğinin ve Başbakanlığı’nın sürmesi konusunda siz adım atar mısınız?) Bunları tespit etmek Cumhurbaşkanlığı’nın görevi değil. Teamüller var. Herkesin üzerine düşen görev var. Kaosa fırsat verecek değilim.
PARLAMENTER SİSTEMDEN YANAYIM
Parlamenter sistemden yana olduğumu söylemiştim. Başkanlık Sisteminin de demokratik bir sistem olduğunu yadsıyamayız ama denge ve denetim kurulduğu zaman. Bu bir tercih meselesidir.”
Cumhubaşkanı Abdullah Gül, AK Parti kongresinin cumhurbaşkanlığını devretmeden 1 gün önce yapılacağını anımsatarak, "Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet bey, siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim" açıklamasında bulundu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül şu masajları verdi:
"Tecrübemi yine davama, kendi kurduğum partinin başarılı olması için şüphesiz desteklemeye, aktarmaya çalışacağım.
"Bu ara çeşitli yazılanlar, çizilenler konusunda, bir taraftan benim Cumhurbaşkanı olmam sürecinde `Aman cumhurbaşkanı olmasın` diyenlerin bana parti kurdurması, yeni cephelere çekmesi, onu gördüm. Bir taraftan da bizim cenahtan yapılan epeyce saygısızlıkları da gördüm, bu son süre içerisinde. Bunların hepsini de takip ettim. Çevremdeki herkes görevini yapıyor, tarafsız bir cumhurbaşkanlığı mevkisinde" diye konuştu.
"İstanbul`a yerleşeceğim, Ankara`da olmayı şimdilik düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi nasıl davranırsa, ben de bundan sonra muhakkak ki öyle davranacağım. Beni bilenler bunu bilir. Beni bilmeyen, yani bizim cenaha yeni giren veyahutta geçmişi çok bilmeyenler bu konularda günlük konuşurlar. Demin söylediğim kadar söylemiş olayım, saygısızlıklarını bir hatırlatmış olayım geçeyim."
"Bir kişinin TBMM üyeliğinin düşüp düşmediğine karar vermek, tespit etmek, Cumhurbaşkanlığı makamına ait değil."dedi.