ÇUKUROVA Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Behice Kurtaran, soğuk algınlığından koruyan aşı bulunmadığını ve antibiyotiklerin de hastalığın tedavisine hiçbir katkısının olmadığını söyledi.
Soğuk algınlığına en çok `rinovirüs` adı verilen virüslerin neden olduğunu belirten Doç. Dr. Behice Kurtaran, yetişkinlerin yılda ortalama 2- 3 kez bu hastalığa yakalanabildiğini belirtti. Kurtaran, "Bu virüsler, insandan insana hava ya da temas yoluyla bulaşmaktadırlar. Soğuk algınlığı olan biriyle tokalaşmak ya da virüs taşıyan bir kapı kolunu tutmak ve ardından elleri ağız, burun ve gözlere değdirmek hasta edebilir" dedi.
`DİNLENMEK VE BOL SIVI`
Soğuk algınlığına karşı yapılması gerekenleri anlatan Doç. Dr. Behice Kurtaran, şu önerilerde bulundu:
"Elleri su ve sabunla, 20 saniye ovalayarak yıkamak gerekir. Yıkanmamış ellerle ağız, burun ve gözlere dokunmamalı, hasta kişilerle yakın temastan kaçınmalıyız. Eğer yine de hastalanırsanız, hastalığınız boyunca mümkünse evde kalın. İnsanlarla öpüşmeyin, tokalaşmayın ve sarılmayın. Öksüreceğiniz ya da hapşıracağınız zaman insanlardan uzaklaşın. Hasta olunca ne yapılacağı önemli. Bu tamamen hastalık süresince daha iyi hissedilmesini sağlayacak şeyleri bilmeyi gerektirir. Bolca dinlenmek ve sıvı almak çok önemli. Antibiyotiklerin, soğuk algınlığını geçirmeye hiçbir katkısı olmadığı da bilinmeli. Yan etkileri saymasak da, gelecekte olabilecek bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde sorun yaşamanıza neden olabilir."Dedi.