Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını, bu gerçeği tekrar tekrar hatırlamak için yeni depremlerin yaşanmasının beklenilmemesi gerektiğini ifade eden Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hamza Can, “Deprem gibi yıkıcı bir afetin acı sonuçları ile karşılaşmak istemiyorsak, herkes üzerine düşeni eksiksiz olarak yapması gerekiyor. Deprem gerçeğini unutursak geleceğimizi yok ederiz” dedi.
Kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı binaların yapımı açısından 17 Ağustos 1999 tarihinin bir milat olduğunu belirten Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİM-DER) Başkanı Hamza Can, “Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konut bulunuyor. Bu konutlardan 2000 yılından sonra yapılan 5 milyon konut haricindeki 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekiyor. 2000 yılından sonra yapılan binaların büyük çoğunluğu deprem yönetmeliğine göre yapıldı. Bu binaların güvenli olduğunu söyleyebiliriz. Deprem tasarımının yetersiz olduğu binalar, malzeme dayanımı yetersiz olan ve mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar dâhil yapı stoğun yaklaşık yarısının yenilenmesi yâda güçlendirilmesi gerektiği tahmin ediyoruz. Bu konuda müteahhitler olarak biz her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız. Riskli binalardan süratle kurtulmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kentsel dönüşüm projelerinin Türkiye’nin geleceğine yönelik en ciddi yatırım olduğunu sözlerine ekleyen MİM-DER Başkanı Hamza Can, “Birçok ilimizde bu konuda önemli adımlar atıldı. Fakat zaman zaman zorluklarla, engellerle karşılaşıyoruz. Engellerle karşılaştığımız zaman 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız yüzyılın felaketini hatırlamamız gerekiyor. Alınan tedbirlerle yüzbinlerce insanın hayatı emniyet altına alındı. Fakat rehavete kapılmamamız lazım” ifadelerini kullandı.
“MÜTEAHHİTLER ODASI’NIN KURULMASI ELZEMDİR”
Türkiye’de Seyyar Satıcılar Odası’nın, Terziler Odası’nın olduğuna dikkat çeken Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hamza Can, “Türkiye’nin geleceğini inşa eden müteahhitlerimizin halen bir odası bulunmamaktadır. Ticaret Odaları, bu meslekten aldığı aidatların gitmemesi için bu yapılanmaya izin vermemektedir. Biz aynı aidatımızı yeni kurulacak Müteahhitler Odasına yine ödeyeceğiz. Bizim derdimiz, yapsat müteahhitlik mesleğinin bir disiplin altına alınmasıdır. Biz deprem konusunda, sağlam, akıllı, çevreci ve yeşil binaların yapılması konusunda iğneyi de çuvaldızı da kendimize batırmak istiyoruz. Öz denetim yapmak istiyoruz. Bunun yolu da Müteahhitler Odası’nın kurulmasından geçmektedir” diye konuştu.
“PLANLAMA YAPILIRKEN MÜTEAHHİTLERİN DE FİKRİ ALINSIN”
Büyük Marmara Depreminden sonra Türkiye’nin önemli dersler çıkardığını anlatan Hamza Can, “Deprem sorunu sadece müteahhitlerin yönetmeliklere uygun sağlam bina yapması ile çözümlenecek bir konu değildir. Şehirleri planlarken deprem gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız. Yerel yönetimler karar alırken şehir plancılarının, mimarların, mühendislerin yanı sıra müteahhitleri de yanlarına almaları gerekiyor. Uygulayıcı kesim olan müteahhitlerin bu tür komisyonlarda olması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır” diyerek açıklamalarını tamamladı.