Karın ağrısı, ishal ve sıklıkla kanama şikayetleri ile zaman zaman alevlenen kolit, tedavi edilmezse yaşamınızı kabusa çevirebilir. En fazla 20-40 yaş arasında kolit rahatsızlığının yaşandığını belirten Lokman Hekim Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç
Karın ağrısı, ishal ve sıklıkla kanama şikayetleri ile zaman zaman alevlenen kolit, tedavi edilmezse yaşamınızı kabusa çevirebilir. En fazla 20-40 yaş arasında kolit rahatsızlığının yaşandığını belirten Lokman Hekim Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fahri Yakaryılmaz, geç kalındığında bu hastalığın tedavisinin mümkün olmayabileceğine dikkat çekti.
Ülseratif kolitin, kısaca kalın bağırsağın içini örten tabakanın iltihabı olduğunu belirten Dr. Yakaryılmaz, iltihabi değişikliğin olduğu bölgede bağırsağın iç yüzünü döşeyen örtü tabakası olan mukozada ülserler oluştuğunu söyledi. Kalın bağırsak içinde en sık rektum ve sol kolonun etkilendiğini aktaran Doktor Fahri Yakaryılmaz, ülseratif kolit hastalığında sindirim kanalının diğer bölümlerinin etkilenmediğinin altını çizdi. Doç. Dr. Yakaryılmaz, bu hastalığın ülkemizde görülme sıklığının yüz binde 79 olduğunu da sözlerine ekledi.
NEDENİ TAM OLARAK BELLİ DEĞİL
Ülseratif kolit hastalığının kesin nedeninin tam olarak bilinmediğini kaydeden Dr. Yakaryılmaz, “Ancak son dönemde bağışıklık sistemi hastalığı (immünolojik) olduğuna dair teoriler ortaya atılmıştır. Hastalık bulaşıcı değildir. Kalıtsal geçiş gösterebilir. Örneğin ailesinde ülseratif kolit olan bir çocukta bu hastalığın görülme ihtimali, sağlıklı ailelerin çocuklarına göre daha fazladır. Çevresel faktörler arasında ise sigara ve alkol tüketiminin oldukça etkili olduğu düşünülüyor. Ayrıca aspirin, antibiyotik, doğum kontrol hapları hastalığın daha da şiddetlenmesine yol açabilir. Bu ilaçlar kullanılırken doktora danışılmalıdır” dedi.
KARIN AĞRISI VE İSHAL EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ
Hastalığın en önemli belirtisinin karın ağrısı ve ani başlayan sulu ishaller olduğunu ifade eden Lokman Hekim Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fahri Yakaryılmaz, şöyle devam etti:
“Öyle ki bu ishal sayısı günde 15-20’yi bulabilir. Çoğu zaman ishale kanama eşlik eder. Hasta tedavi edilmezse kansızlık baş gösterir. Bulantı, kusma, karın şişliği ve sürekli dışkılama hissi hastayı günlük konforundan alıkoyar, kilo kaybı başlar. Hastalık başlangıçta kalın bağırsağın belli bir kesiminde sınırlı iken tedavi edilmediğinde, kalın bağırsağın tüm katmanlarına yayılır ve ağır formunda, fistüller, kalın bağırsak delinmesi ve şiddetli kanamalar görülür.”
HASTANEYE YATIŞ GEREKEBİLİR
Şikayeti olan hastalara kolonoskopi yapılıp bağırsak mukozasından biyopsi alınarak teşhis konulduğunu vurgulayan Dr. Yakaryılmaz, hastalığın tedavisinde farklı yöntemler izlendiğini söyledi. Rahatsızlığın zaman zaman akut alevlenmelerle, zaman zamanda sessiz dönem dediğimiz uyku dönemiyle seyrettiğini belirten Doç. Dr. Fahri Yakaryılmaz, “Bazen bu uyku dönemi çok uzun sürer ve hasta hiç şikâyetsiz yaşamına devam eder. Akut dönemde bağırsağın istirahati önemlidir. İlaç tedavisi başlanır. Hastalığın şiddetine göre, günlük lavman tedavisi de eklenebilir. Tıbbi tedavide amaç hastayı günlük tuvalet konforuna kavuşturmak, yaşam kalitesini yükseltmektir. Akut alevlenmelerde ağızdan ilaç tedavisi yeterli gelmezse yine oral ya da damar yoluyla kortikosteroid tedavisi mevcut tedaviye eklenir. Tedavi uzun süreli, belki de ömür boyu olacaktır. Tedavinin ağır formlarında hastaneye yatış gerekebilir. Bazı durumlarda kalın bağırsağın tamamı alınabilir” diye konuştu.
ARTUKLU HABER AJANSI