Havaların ısınması ve doğanın canlanması ile birlikte pek çok kişi park ve bahçelerde güzel havanın tadını çıkarmaya başladı. Ancak önlem almadan yeşillik alanlara çıkanlar, kötü sürprizlerle karşılaşabiliyor.
Havaların ısınması ve doğanın canlanması ile birlikte pek çok kişi park ve bahçelerde güzel havanın tadını çıkarmaya başladı. Ancak önlem almadan yeşillik alanlara çıkanlar, kötü sürprizlerle karşılaşabiliyor.
Nisan ayından itibaren kene ısırmalarına bağlı “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” vakalarının artış gösterdiğini belirten Synlab Laboratuarları Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji/Viroloji Uzmanı Doç. Dr. Çakır Güney, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının ülkemizde ilk defa 2002 yılında fark edildiğini belirtti. 2003 yılında kanıtlanmasının ardından günümüze kadar yaklaşık 10 binden fazla kişide Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi vakasının görüldüğünü belirten Güney, bu vakalardan 485 tanesinin ölümle sonuçlandığını söyledi.
Güney, kene ısırmalarından korunma ve tedavi yöntemleri ile beraber hangi bölgelerin daha riskli olduğu ile ilgili bilgi verdi:
EV HANIMLARI BİLE DİKKAT ETMELİDİR
KKKA hastalığına yol açan virüse, konaklık eden sekiz kene türünden sadece biri Türkiye’de görüldü.Bu hastalık kırsal kesimde yaşayan ve hayvanlarla ilişkisi olanlara, özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara bulaşabilmektedir. Bununla birlikte veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde, meslek hastalığı olarak görülebilirler. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma riski de yüksektir. Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri de risk altındadır.
İŞTE İLK BELİRTİLER!
Hastalık bulaşma riski, kenenin vücutta kaldığı süre ile doğru orantılı olduğundan, kene en kısa zamanda vücuttan çıkarılmalıdır. KKKA hastalığının ilk belirtileri ise iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir.
HASTALIĞIN KESİN TEDAVİSİ YOK
Kene ısırması tedavisinde en önemli şey en kısa zamanda kene tedavisi yapan tıbbi birimlere başvurmaktır. Hastalığa karşı yapılan aşı çalışmalarının sona yaklaşmasına karşın halen KKKA hastalığının spesifik bir tedavisi bulunmuyor. Hastalara destekleyici tedavi yapılarak, organizma hastalığı atlatana kadar, bozulan fizyolojik dengeyi korumak ve hastanın ihtiyacı olan destek sağlanmalıdır.
TÜRKİYE’DE EN RİSKLİ İLLER
KKKA hastalığı ülkemizin birçok ilinde görülse de, özellikle Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz’in Orta Anadolu’ya komşu illerinde varlık gösteriyor. Bu iller sırasıyla Gümüşhane, Tokat, Bayburt, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Çorum, Sivas, Amasya, Tunceli, Bingöl, Çankırı, Giresun, Kırşehir, Artvin, Kastamonu, Kars, Samsun, Ordu, Muş, Kırklareli, Bilecik oldu. Başkent Ankara’da ise kene popülasyonu en çok Kızılcahamam, Çamlıdere ve Çubuk ilçelerinin kırsal alanlarında yoğunlaştı.
KENE ISIRMASINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Synlab Laboratuarları Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji/Viroloji Uzmanı Doç. Dr. Çakır Güney, kene ısırmalarına karşı alınacak önlemlere ilişkin şu bilgileri verdi:
- Şüpheli ve tehlikeli bölgelerden uzak durulmalı, hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalıdır
-Çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, açık renkli uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir.
-Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan çıkarılmalıdır.
-Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bunun için uzmana başvurulmalıdır.
-Ormanlarda çalışan işçiler ve ava çıkanlar lastik çizme giymeli veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmalıdırlar.
-Kenelerden korunmak için kene ilaçları kullanılabilir.
-Kene bulunan hayvan barınakları, usulüne göre ilâçlanmalıdır.
-KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.
-Tanı için örnekler, belirlenen şartlara uygun olarak laboratuara gönderilmelidir.