Diyabet Obezitenin Artmasıyla Artıyor

Şeker hastalığı olarak bilinen Diyabet hastalığı; pankreastan salgılanan insülin hormonun yetersiz olması sonucu kan şekeri ( glukoz ) değerinin artması ile ortaya çıkar.

16.11.2013 20:52:22 0
Diyabet Obezitenin Artmasıyla Artıyor

Şeker hastalığı olarak bilinen Diyabet hastalığı; pankreastan salgılanan insülin hormonun yetersiz olması sonucu kan şekeri ( glukoz ) değerinin artması ile ortaya çıkar. İleri yaşarda meydana gelen Tip II diyabet hastalığının sebeplerinin başında genetik , fiziksel aktivite azlığı ve kilo fazlalığı gelir. Son günlerde her on kişiden birinde görünen diyabet hastalığı obezitenin yaygınlaşmasıyla her geçen gün artmaktadır. Acıbadem Ankara Hastanesi  Beslenme ve Diyet Uzmanı Emine Yüzbaşıoğlu, diyabet hastalığında beslenme ile ilgili bilgi verdi.

Şeker hastalığının belirtileri çok yemek yemek, çok su içmek, ağız kuruluğu ve hızlı kilo kaybıdır. Hastalığın tanısı kan tetkikleri ile anlaşılarak, ilaç ve diyet tedavisi önerilir. Bu iki tedavinin birbirini tamamlayıcı bir yönü vardır. Tek başına ilaç yeterli olmaz. Diyet tedavisini almayan bir çok kişi ilerde insülin tedavisine başlayarak yaşam kalitesini düşürmektedir.

Şeker hastalığı kontrol altına alınmadığında böbrek yetmezliği, katarakt, kalp damar rahatsızlıkları, sinir, hasarı, diyabetik ayak, enfeksiyonlara ve hastalıklara yatkınlık gibi rahatsızlıkları beraberinde getirmektedir.

Diyabet Hastalığında Beslenme İlkeleri;

  • Boy ve yaşa uygun kiloda olmak: Sahip olunan fazla kilolardan kurtulmak; şeker hastalığını kontrol altına almayı sağlayan en önemli ilkelerden biridir.                               
  • Diyet kişiye özeldir: Diyabet hastalığı için uygulanacak diyet kişiye özel olmalıdır. Bu diyet geçici düşünülmemeli, beslenme alışkanlığı haline getirilerek yaşam boyu devam ettirilmelidir.
  • 3 ara 3 ana öğün beslenmek: Öğün araları 2-2,5 saati aşmamalı, öğünlerde alınan kalori dengeli olmalıdır. Bir öğün ağır yemek yenirken, bir öğünde hafif bir yemek yemek kan şekeri düzensizliklerine neden olmaktadır. Bu düzensizlik kalp damar hastalıklarını tetikleyeceğinden, istenmeyen bir durumdur. Ayrıca ana öğünü veya ara öğünü atlamak hipoglisemiye ( şeker düşmesi) neden olmaktadır. Halsizlik, baş dönmesi, bulanık görme, terleme belirtileriyle meydana gelen hipoglisemi en az şeker yükselmesi kadar tehlikeli bir tablo oluşturmaktadır. Bu sebeple öğünleri atlamaktan kaçınılmalı ve saatlerinde tüketmeye özen gösterilmelidir.

 

  • Diyetteki posa içeriği artırılmalıdır. Öğünlerde alınan posa yüzdesinin fazla olması karbonhidrat emilimini yavaşlatacağından şeker seviyesi düzenlenmesinde olumlu etkisi vardır.Bu açıdan yemeklerin yanına salata eklenmeli, ekmek çeşidi olarak posa içeriği yüsek çavdar, kepek veya tam buğday ekmeği tercih edilmelidir. Ayrıca kabuklarıyla yenebilen meyveler soyulmadan tüketilmelidir.
  • Glisemik indeksi yüksek yiyecekler tüketilmemelidir. Patates, havuç, pirinç, beyaz ekmek gibi kan şekerini hızlı yükselten ( glisemik indeksi yüksek ) besinlerden kaçınılmalıdır.
  • Su tüketimini artırın: Gün içerisinde en az 2-2,5 litre su tüketmeye dikkat edilmelidir.
  • Şeker ve şekerli yiyecekler tüketmeyin: İlaç kullanıyorum, şekerim yükselmiyor düşüncesiyle, şeker ve şekerli yiyecekler yenmemelidir. Şeker hastalığı kronik bir rahatsızlıktır, geçti diye düşünülmemelidir. Ayrıca bal, pekmez gibi doğal tatlı olarak düşünülen yiyecekler de masum değildir. Çünkü pekmezin üzümden yapıldığı, balda da şeker olduğu unutulmamalıdır.
  • Diyabetik ürünler zararsız değildir: Diyabetik ürünler zararsız gibi düşünülüp fazla miktarda tüketilmemelidir. Örneğin diyabetik çikolataların içeriğine bakıldığında, yağ oranının yüksek olduğu görülmektedir ki bu durum şeker seviyesinin yükselmesine neden olacaktır. Bu sebeple diabetik ürünlerin çeşidi ve miktarı diyetisyene sorulmadan tüketilmemelidir.
  • Yemek hazırlanırken sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılmalıdır: Diyabet hastalarında günlük kalori ve bu kalorinin karbonhidrat, protein ve yağ yüzdesi dağılımı orantılı olmalıdır. Bu açıdan seçilen yemeğin çeşidi kadar pişirme yöntemi de önemlidir. Alınan yağ miktarını artırmamak için yemekleri ızgara, haşlama veya fırınlama yöntemi kullanarak pişirmeye özen gösterilmelidir.
  • Ekşi meyveler şekeri yükseltmez düşüncesi yanlıştır : Her meyve tatlı veya ekşi olsun içerisinde meyve şekeri ( fruktoz ) bulundurur. Ancak meyvelerin sahip olduğu fruktoz içerikleri farklı olduğundan porsiyonları da değişmektedir. Örneğin 1 küçük elma bir porsiyonken, üzümün 15 tanesi, kirazın 12 tanesi bir porsiyondur. Ara öğün olarak tercih etmesi önerilen meyvelerin yanında alınan proteinin ( süt veya yoğurt veya ayran) şeker seviyesini düzenleyici etkisi vardır.

 

Ayrıca unutulmamalıdır ki; hastalığımızı kabullenmek ve onunla yaşamayı öğrenmek, bu hastalığı kontrol etmenin en kolay yoludur. Her şeyden önce tedavisi olan bir hastalık ve bu tedavinin bir bölümü sizin moralinizin iyi olmasıdır

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


17.9° / 9.4°
  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,47% 0,05
  • EURO

    36,42% 0,21
  • GRAM ALTIN

    2956,00% 0,72
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55