Mardinli Araştırmacı -Yazar,DoğanBekin yaptığı basın açıklamasın ile Mardin eski hükümet konağının yanında yer alan istinat duvarının yıkılması üzerine ortaya çıkan Hüsamiye Medresesi?ne ait mihrap ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Mardinli Araştırmacı -Yazar,DoğanBekin yaptığı basın açıklamasın ile Mardin eski hükümet konağının yanında yer alan istinat duvarının yıkılması üzerine ortaya çıkan Hüsamiye Medresesi’ne ait mihrap ile ilgili önemli açıklamalar yaptı
Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi Emin Selçuk Taşar, Mimarlık Fakültesi Araştırma Görevlisi Asım Dilveli ve UNESCO Türkiye Milli Komitesi ( UTMK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Somut Kültürel Miras Komitesi Başkanı Dr. Murat Çağlayan, Mardin Tarihin Işığında Mardin adlı kitabımdan hiçbir kaynak göstermeden dijital ortama aktardıkları ve AA’sına servis ettikleri fotoğraf üzerinden yola çıkarak Mardin eski hükümet konağının yanında yer alan istinat duvarının yıkılması üzerine ortaya çıkan Hüsamiye Medresesi’ne ait mihrap ile ilgili yaptıkları açıklamada:
““Ortaya çıkan taşlar bize aslında tarihi ile ilgili biraz bilgi veriyor. Taş boyutlarına baktığımızda çok yüksek değil, muhtemelen 17. veya 18. yüzyılda inşa edilmiş mescitlerden yani Artuklu dönemi yapısı olmadığını söyleyebiliriz” şeklindeki ifadeleri, yüzeysel, gerçekleri yansıtmayan ve yanıltıcı olup, bilerek veya bilmeyerek gerçekleri örtbas etmeye yönelik olmaktan öteye gidememektedir. Söz konusu yıkılan istinat duvarından sonra ortaya çıkan mihrap kalıntısı Hüsamiye Medresesi’ne ait olup, yakında yayınlanacak eserimde de yer almaktadır.
Ne yazık ki, benzer şekilde Cumhuriyet Meydanı’nda yapılar kazılar sonucu da benzer yanıltıcı bilgilerin verilmiş olması son yıllarda Mardin üzerinde oluşturulmaya çalışılan algı operasyonunun bir sonucu olup olmadığı üzerindeki kuşkularımız gün geçtikçe daha da artmaktadır.
Mardin’de son yıllarda ortaya çıkan derneklerin, Batı’da özellikle Mardin oryantasyonlu yıkıcı faaliyetler içerisinde olan derneklerle ne gibi işbirliği içerisinde olduklarının da mercek altına alınması gerekir düşüncesini taşıyoruz. Özellikle de, Mardin’e pembe gözlerle bakan ve önemli bir turizm destinasyonu olarak lanse etmeye çalışan kuruluşların, dernek ve vakıfların ve Mardin ile ilgili paylaşım yapanların ve Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin ise asıl bu manzaralar karşısında suskun kalmalarını anlamak pek mümkün olmasa gerek. Yakında yayına girecek olan kitabımdan, yıkılan istinat duvarının Hüsamiye Medresesi ile ilgili olduğuna dair kısa bilgi notu bile bu mekânın tarihi perspektifini ortaya koyması bakımından son derece büyük önem kesp etmektedir:
“Bu medrese I. Necmeddin İlgazi’nin oğlu olan Artuklu Hüsameddin Timurtaş tarafından 547 Hicri/1153 Miladi tarihinde yaptırılmıştır. Ayn Bekiri (Bekiri Çeşmesi) yanında El Rabt mevkiinde şimdiki Cumhuriyet İlkokuluna giderken yolun sağına düşmektedir. Yanında mescidi ve türbesi bulunmaktadır. Türbe inşaatından sonra, Mardin Emiri Hüsameddin Timurtaş, ölen Şemseddin İlgazi ve kardeşi Şemsüldevle’nin cenazelerini Kale’deki Hızır Aleyhisselam Mescidinden naklederek buraya gömmüştür. Melik Hüsameddin Timurtaş Miladi 1153 yılında ölünce kendisi de buraya gömüldü. Melik Mansur Necmeddin II’ de (1294-1312 Miladi) bu medresede defnedilmiştir.
Hüsameddin Timurtaş bu medreseye çok büyük bir mali kaynak oluşturmuştu. Ayrıca, bu Medresede El Cezire bölgesinde parmakla gösterilebilecek derecede büyük bir kütüphane oluşturmuştu. El Farki olarak bilinen Ahmed bin Yusuf bin Ali bin el Ezrek( 577 hicri/ 1181 miladi) biz zatî kendisi bu medreseyi gözleriyle görmüş olup, ‘ Tarih-i Mayeferikeyn ‘ adlı kitabında bu medrese ve kütüphane ’den ‘ El Meşhed el Azim ‘ şeklinde bahsetmektedir.
Not: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılmaması ricasıyla ”
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA