TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Çin Halk Cumhuriyetine bağlı Doğu Türkistan`da yaşanan katliamı yerinde incelemek üzere bir alt komisyon kurup, bölgede inceleme yapmak istiyor.
Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, gazetecilere bölgede yaşanan olaylara ilişkin "vahim iddialarla" karşılaştıklarını anlattı.
Orada bazı iddiaların bulunduğunu belirten Üstün, "Oruç tutanların, su içirilip oruç tutup tutmadığının tespit edildiği gibi. Mülkiyet sorunu var. Buna benzer birçok iddia var. Yeni yasama döneminde Doğu Türkistan`da yaşanan olayları inceleyecek bir alt komisyon kuracağız" diye konuştu.
Üstün, Çin`in dünyanın en büyük devletleri arasında olduğunu ve bu doğrultuda şeffaf bir yönetim sergilemesi gerektiğini söyledi.
Doğu Türkistan`ın özerk bir statüye sahip olduğunu, oradaki halkın da özerklik koşullarını istediğini ifade eden Üstün. şöyle devam etti:
"Basına ve uluslararası insan hakları örgütlerine de izin verilmiyor. Çin’e gitmek dahil her türlü girişimde bulunmak istiyoruz. İmkan tanınırsa ve şeffaflık gösterilirse bölgede inceleme yapmayı arzuluyoruz. Yeni yasama döneminde komisyon kurarak Doğu Türkistan’da yaşanan sorunları masaya yatıracağız. Bu sorunların çözümü için bölgeye gitmek dahil her türlü girişimde bulunacağız. Bu iddiaların doğru olup olmadığını araştıracağız."
"Bölgede Müslüman Türk çoğunluğu eritiliyor"
Üstün, Doğu Türkistan`da çeşitli milli Türk devletlerinin kurulduğunu ancak 18. yüzyıldan itibaren bölgede Çin işgalinin yaşandığını anlattı.
Çin`in, 1955’teki işgalindan sonra Doğu Türkistan`ın özerk bir yapıya kavuşturulduğunu belirten Üstün, "Ne var ki özerk bölge şartlarını sağlayacak idari, hukuki ve demokratik fırsatlar sunulmamıştır. Özerk bir bölge olarak kendini yönetmesine dahi imkan verilmemiştir. Bölgede Müslüman Türk çoğunluğu eritmeyi amaçlayan göç politikaları da uygulamaya konulmuş, başlangıçta yüzde 5 olan Çinli nüfusu yüzde 50’lere kadar çıkarılmıştır" şeklinde konuştu.
Üstün, Doğu Türkistanlıların asimile edilmeye çalışıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Başta asimilasyon olmak üzere, din, eğitim, istihdam, çalışma özgürlüğü gibi temel sorunlar bulunmaktadır. Toplumsal olayların kaynağını da bu sorunlar oluşturmaktadır. Çin yönetimi bu zamana kadar sorunları çözücü değil, sorunların oluşumuna katkı sağlayan bir politika izlemiştir. Doğu Türkistanlı Türkler bu duruma itiraz ettiklerinde ise Çin yönetiminin demir yumruğuyla karşı karşıya kalmış ve akabinde ölümleri, hapisler, işkenceler ve sayısız insan hakları ihlalleri ortaya çıkmıştır."
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA