Otizmin sanıldığı gibi genetik bir sorun olmadığına, otizmin sahne arkasındaki başrol oyuncusunun toksik bombardıman olduğuna dikkat çeken Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü kapsamında ‘Otizmde farkındalık konusunda birçok çalışma yapılıyor. Hepsi çok kıymetli ama başlık beslenme olmalı’ dedi.
Otizm görülme sıklığı her gün artıyor. Bilim insanları istatistiklerden yola çıkarak bundan 20-30 yıl sonra her iki çocuktan birinin otistik olacağını öngörüyor. Toplumda hala bu problemin son derece nadir göründüğüne dair bir algı olsa da durum maalesef öyle değil.
“Doğru bir beslenme modeli ile otistik semptomlar hafifler, hatta tamamen iyileşebilir”
Otizmin bu kadar artmasının önemli bir sebebinin beslenme alışkanlarının değişmesi olduğunun belirten Dr. Ümit Aktaş, “Otizmin genetik değil, çevresel toksinler, yiyeceklerin içindeki kimyasallar, DNA’mızın tanımadığı suni yiyecekler ve aşılarda kullanılan ağır metallerle ilişkili bir sorun olduğu biliniyor. Çok yüksek oranda yaşanan bu artış da genetik olmadığını ortaya koyuyor. Bu toksik saldırı, sağlıksız bir mikrobiyomla birleşince ortaya birçok farklı faktörün birlikte rol oynayarak beyin fonksiyonlarında bozukluğa yol açtığı bir tablo çıkıyor. Bilinenin aksine, doğru bir beslenme modeli ile otistik semptomlar hafifler, hatta tamamen iyileşebilir.
“Beslenme tedavileri, dünyada en çok uygulanan yöntem”
“Teşhis ne kadar erken konmuşsa ve doğru beslenme modeline ne kadar erken geçilirse tedavinin başarı şansı da o kadar artar. Ama maalesef her sağlık sorununda olduğu gibi beslenme ve otizm arasındaki ilişki de göz ardı ediliyor. Sonuçta geriye sadece bir yere kadar faydalı olabilecek psikoterapi yöntemleri ve ciddi yan etkileri olan ilaçlar kalıyor. Halbuki dünyada ‘beslenme tedavileri’ en çok uygulanan yöntem” diyen Dr. Ümit Aktaş, “Teşhis ne kadar erken konmuşsa ve doğru beslenme modeline ne kadar erken geçildiyse tedavinin başarı şansı da o kadar artar. Dünyayı temizlemek elimizde olmayabilir, ama sağlıklı çocuklar yetiştirmek adına değiştirebileceğimiz pek çok şey var” diyerek ebeveynlere önerilerde bulundu.
Otizm odaklı beslenme tedavisinde ‘yasaklı’ olması gerekenleri Dr. Ümit Aktaş şöyle sıraladı:
Otizme etken sezaryen doğumlar çok hızla artıyor
Sezaryenle doğan çocuklarda otizmin daha fazla görüldüğüne de dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş, “Bebek, ilk probiyotiklerini normal doğum esnasında doğum kanalından geçerken annesinden alır. Anne sütü ise probiyotiklerin beslenmesini ve çoğalmasını sağlar. Bu koruyucu kalkan olmadan dünyaya gelen sezaryen bebeklerinde, hele bir de anne sütünden mahrum kalmışlarsa otizm riskinin arttığını gösteren çalışmalar var” diyerek mecbur kalmadıkça anneleri normal doğum yapmaları konusunda uyarıyor ve bebeğinizi hiperaktivite sendromundan, salgına dönüşen otizmden korumak için 7 maddede sağlıklı çocuk yetiştirme yöntemlerini paylaşıyor:
1. Toksinlere maruz kalmayın.
2. D vitamini eksikliğine dikkat
3. Kolesterol çok
4. Normal doğum yapın.
5. Diyetinize omega-3 ekleyin
6. GDO yemeyin, yedirmeyin
7. Beslenme modelini değiştirin
ARTUKLU HABER AJANSI
9659,48%0,49
37,96% 0,06
40,95% 0,00
3807,60% 0,22
6070,97% 0,00