Dünya Sağlık Örgütü`nün (DSÖ), örgüte üye 178 ülke ve dünyadaki verem vakalarının yüzde 99`una aşkın kısmının görüldüğü toplam 197 devlet ile bölgeden alınan verilere dayanarak hazırladığı 2013 Küresel Verem Raporu açıklandı.
Verem tedavisinin dünyada 22 milyonu aşkın hayat kurtardığı vurgulanan raporda, 2012 yılında hastalığa yakalananların 2011 yılına göre 100 bin azalarak 8,6 milyona düştüğü belirtildi. Verem nedeniyle 2012`de meydana gelen ölümlerin de 2011`e oranla 100 bin azalarak 1,3 milyona gerilediği kaydedilen raporda, daha hızlı sonuç veren tıbbi testlerin geliştirilmesine bağlı olarak hastalığın tanısında 2012 yılı içinde yüzde 40`a yakın bir artış kaydedilerek, 94 bin teşhis konulduğu bildirildi.
Açıklanan veriler, dünya ülkelerinin, 2015 yılında verem vakalarındaki artış eğilimini tersine çevirmeyi ve ölüm oranlarını 1990`daki rakamlara kıyasla yüzde 50 oranında azaltılmasını öngören "BM 2015 Binyıllık Kalkınma Hedeflerine" ulaşma yolunda olduğunu ortaya koydu.
Raporda tüm bu olumlu gelişmelere karşın, dünya ülkelerinin sağlık sistemlerinin belirlemede başarısız kaldığı 3 milyon vaka ve hastalığın ilaçlara dayanıklı bir türü olan "çoklu ilaca dirençli tüberkülozun" (ÇİDT), veremin kontrol altına alınmasının önündeki en büyük riskleri oluşturduğunun altı çizildi.
Sağlık sistemlerinin, erişilmesi güç yerlerde, genellikle de resmi ve devlet sağlık sistemlerinin dışında kalan bölgelerde bulunmaları nedeniyle, belirlemede yetersiz kaldığı 3 milyon vakanın, dünyada verem hastalığına yakalananların neredeyse üçte birini oluşturduğuna işaret edilen raporda, ÇİDT`ye yakalanmış kişilerin teşhis ve tedavisine yönelik tıbbi müdahalelerin de ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı vurgulandı. Raporda, veremle savaşa yeterli kaynak ayrılmamasının veremle savaşın önündeki bu iki ana sorunun da asıl kaynağını oluşturduğunun altı çizildi.
Açıklanan verilere göre, sadece 2012 yılında başta Çin, Hindistan ve Rusya olmak üzere ÇİDT`ye yakalananların sayısı 450 bin oldu. ÇİDT vakalarının dörtte üçünün belirlenemediğine dikkat çekilen raporda, bundan daha da kaygı verici olmak üzere, DSÖ`ye bildirilen 16 bin vakanın da ÇİDT tedavisine erişemediği vurgulandı. Ayrıca, hizmet kapasitesinin yetersizliği ve insan kaynağı sıkıntısı gibi sorunlara bağlı olarak pek çok ülkenin ÇİDT tedavisinde yüksek iyileşme oranlarını tutturmada başarısız kaldığı vurgulandı.