DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER`DEN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Silivri SİAD'a gelen DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Türkiye siyasetine 5'inci parti girebilir. 1 Kasım seçimlerinde tekrar koalisyon olacak. 2016 Mayıs ve Haziran aylarında 3'üncü bir seçim beklentisi var" diyerek gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Suriye meselesine yönelik ise "Türkiye ya batacak ya çıkacak" ifadesini kullandı.

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, salı günü Silivri'ye gelerek Sanayici ve İşadamları Derneği (SİAD)'ı ziyaret etti. İşadamlarıyla toplantı düzenleyen Türker, uluslararası siyaset ve 1 Kasım seçimlerine yönelik önemli mesajlar verdi. SİAD yönetimine teşekkür ederek sözlerine başlayan Masum Türker'e, yine SİAD üyesi olan ve Silivrililerin yakından tanıdığı işadamı Hüseyin Dertop eşlik etti. Aynı zamanda DSP'nin Edirne 1'inci sıra Milletvekili Adayı olan Hüseyin Dertop, bu ziyaretin son derece verimli geçeceğini dile getirdi.

SİAD Başkanı Hakan Kocabaş, Masum Türker'i, 57'nci hükümet döneminde ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevinden tanıdıklarını söyledi. "Sizleri ağırlamaktan onur ve gurur duyduk" diyen Kocabaş, SİAD Yönetim Kurulu üyelerini tanıttı. 

Kendi partisinin seçim vaatlerinden daha çok adeta bir konferans edasında konuşmalar yapan Türker, Türkiye'nin nereye gittiğini anlattı.

Özellikle 1 Kasım seçimlerinde sonucun değişmeyeceğini belirten tecrübeli siyasetçi, 2016 yılı Mayıs ve Haziran aylarında yeni bir seçim olabileceğine işaret etti. Öte yandan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "5'inci parti" sözlerine değinen Türker, bu varsayıma katılarak yeni bir parti kurulabileceğini ima etti.

Suriye sorunu, PKK ve IŞİD gibi terör örgütleri, ABD'nin Ortadoğu'daki rolü, 17/25 Aralık operasyonları, 7 Haziran seçimler ve koalisyon görüşmeleri gibi konuları kendi izlenimlerine göre yorumlayan Türker, dikkat çeken şu açıklamaları yaptı:      

"HER ŞEY ÖNCEDEN PLANLANMIŞTIR"

"ABD eski başkanı Roosevelt der ki, 'Ortaya çıkan bir olay, emin olun ki daha önce planlanmış bir olayın tezahürüdür.' Biz tabi bu düşüncelere 'hadi canım' diyerek yaklaşıyoruz. Mesela bakanlık yaptığım dönemden biliyorum, bir örnek vereyim, Irak işgal edilene kadar ABD'de konuşulan şuydu: 'Irak'ı nasıl dağıtırız, milletimizi nasıl ikna ederiz, Saddam'ı nasıl indiririz'

Biz o dönemlerde Türkiye'den yardım istendiği zaman, Rahmetli Başbakanımız Bülent Ecevit, dini hassasiyet nedeniyle 'hayır' dedi, kendimizi dipte bulduk. Irak'a girme konusu ve Türkiye'nin desteklemesi talebi, ABD Başkanı Bush tarafından 22 Ocak 2002'de teklif edilmişti ve biz karşı durmuştuk. Amerika'ya yapılan bir ziyaret çok önemliydi. Birkaç kişi gidildi. Dışişleri Bakanı İsmail Cem vardı, Rahmetli Başbakanımızın Korgeneral bir danışmanı ve Kemal Derviş de vardı. Tabi başbakanımız orada hayır deyince, Bush da artık sizi muhatap almıyorum deyip, Kemal Derviş ile görüşmeye başladı. Korgeneral orada olup bitenleri Türkiye'ye geldiğinde 'Türkiye'nin ipi çekildi' şeklinde konuştuktan kısa bir süre sonra hastalandı ve hayatını kaybetti. Bildiklerini başkası ile de paylaşamadı. Biz de olanları bir Tümgeneral'den dinlemiştik.

AYNI DÖNEMDE AK PARTİ KURULDU

Irak'ta Müslümanlar yaşıyor. Biz bu nedenle hayır dedik. Ancak hemen bir güç organize etti ve AK Parti kuruldu. Kemal Derviş o dönemler kilit isim. Amerika'ya gidip ya da televizyonlardan, yaptıklarından ötürü, desteklerinden dolayı AK Parti'ye teşekkür ediyor. İşte o günkü sözler AK Parti iktidarının işaretiydi.

BİZ İMZALAMADIK, ALİ BABACAN İMZALADI

Amerika'da Irak'a girilmesiyle ilgili alt yapı oluşturulmuştu. Askerler kim olacak, kaç kişi girecek, kaç para masraf olacak, Türkiye'de hangi parti destekler gibi. Kemal Derviş de bizden habersiz Amerika ile anlaşma yapmış. Bir ülkenin onuru, gücü, başka ülkelere para karşılığı kullandırılırsa, milli onurunuz sona erer. Kemal Derviş'in anlaşması bizim önümüze geldi, biz kesinlikle hayır dedik ve imzalamadık. Ama bizden sonra AK Parti döneminde Ali Babacan'a imzalattılar. Katar'da IMF toplantısında imzalandı. Televizyonlarda biz bunları anlatıyoruz ama yayınlamıyorlar, o ayrı konu. Konuşmamızı hiçbir zaman istemediler.

IRAK'TA 1 MİLYON MÜSLÜMAN ÖLDÜ

AK Parti Irak'a evet dedi, ABD Irak'a öyle girdi. AK Parti hem iktidara geldi, hem iktidarını sürdürdü, ama 1 milyon Müslüman'ın ölmesine göz yumdu. Bunun hesabını vermediler.    

ABD'liler '1 katrilyon 780 trilyon dolarlık projeydi Irak. Bunun için şu kadar para yatırmamız gerekiyor' diye düşündüler. ABD'nin Irak'a girmesinden sonra Türkiye'nin ekonomisi de geliştir hatırlayın!

MÜSLÜMAN KADINLARA TECAVÜZ ETTİLER

Irak'ta 10 bin kadın intihar etti. Tecavüzlere maruz kaldılar. Birçok kadının ırzına geçirdiler, ama hamile kalanlar intihar edenlerdi. Sırf Amerikalı zencilerin ya da yoldan geçenlerin çocuklarını doğurmamak için yaptılar bunu.

Yani sözlerimin başında söylediğim Roosevelt'in sözü gibi, 'Yaşanan olaylar daha önceden planlanmıştır.' Bazı durumlarda bazen 'eşek patikası' olur. Riayet etmeyen ve söz geçirilmeyen insanlar çıkar. O insanlar da planın içindedir aslında. Sadece planın uygulanması için zikzak çizerler.

DSP, HALKIN ÖZLEMLERİNDEN DOĞDU

Biz kendimize sosyal demokrat demiyoruz, sosyal demokrasi demiyoruz, sosyal piyasa ekonomisi demiyoruz. Bizim demokratik solun iki dayanağı var. Birisi evrensel sol değerler, diğeri de halkın özlemlerinden doğmak. Halkın özlemlerinden doğmak demek 4 tanedir. Birincisi Anadolu medeniyeti, ikincisi Orta Asya kültürü, Mevlevilik ve Bektaşilik gibi. Üçüncü olarak İslam ve Kuranı Kerim'dir. Dördüncüsü de Kurtuluş Savaşımızdır. İşte biz bunu 'halkın özlemlerinden doğdu' diye özetleriz.

ÖCALAN'I İDAM EDEMEYECEĞİMİZİ BİLİYORLARDI

Abdullah Öcalan'ı yakalayacağımız zaman idam etmeyeceğimiz biliniyordu. O yüzden bizim dönemimizde yakalandı. Çünkü bununla ilgili kanun hazırlığı vardı. İdam öyle bir cezadır ki, yapıldığı zaman sonradan telafi edilmez. Bugünlerde demiyor muyuz Adnan Menderes suçsuzdu diye, haksız yere idam edildi diye? Deniz Gezmiş için demiyor muyuz haksız yere idam edildi diye?"

AMERİKA İSTESE MAYINLARI GÖREBİLİR

7 Haziran seçimlerinden sonra daha çok konuşulan "Barış" tartışmalarına değinen DSP Lideri Masum Türker, Mandela formülünü anlattı. "Barış istiyorsanız, masaya oturacak adamların Mandela'nın yol haritasını iyi bilmesi gerekiyor, ki tuzağa düşmesin"  diyen Türker, Doğu ve Güneydoğu'daki terör saldırılarında yola döşenen mayınların, Amerika tarafından tespit edilebileceğini iddia etti: "Türkiye'de mayınlar patlıyor, Amerika ve müteahhitler uyuyor. Yahu bu mayınları kim nasıl döşedi görmüyor musun? Amerika istese uydudan görür. O kadar yıl patlayıcı duruyor, içindeki metallerden görmesi gerekirken göremiyor."

TAYYİP BEY SÜRECİ BAŞARIYLA YÖNETTİ

7 Haziran-1 Kasım arasındaki gündem konularından 17/25 Aralık operasyonlarının adeta çıkarıldığını söyleyen Türker, bunu başaran kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade etti. Türker, "Ben rakibi bir partiyim ama hakkını teslim ediyorum. Tayyip bey, şu süreçte 17/25 Aralık'ın tartışmasını engellemeyi başardı. Bakın kimse gündeme getirmiyor, kimse konuşmuyor. Tayyip bey bunu başardı. O da bunu bildiği için, 'Kuzu kuzu geleceksiniz' diyor. Strateji yaptı yani" dedi.   

CHP STRATEJİSİ TUTMADI

Tecrübeli siyasetçi, koalisyon görüşmeleri üzerine ise şunları söyledi:

"CHP, koalisyon süreçlerinde oyun oynamak, strateji yapmak istedi. Ama unuttuğu şeyler vardı. Karşınızdaki adamla konuşurken, O'nun da en az sizin kadar akıllı olduğunu unutmayın. CHP, koalisyon görüşmelerini uzatıp, seçim hükümetini kendisinin kuracağını düşündü. Şimdi sende bu akıl varsa, karşıdakiler de bunu düşünüyor.

SURİYE BİR BATAKLIKTIR

Hükümetin en büyük hatası Suriye oldu. Ama isteyerek yaptıkları bir şey değil. Tayyip Bey isteyerek girmedi bu işe. Önce gerçekleri söylememiz lazım. Erdoğan hayır diyor ama Suriye'ye angaje olan Davutoğlu'dur. Ve Esad'ın ismi oldu Eset. Eset, bilgisayarda virüs demek. Virüs programı var. Algı yönetmek için söylenilen bir şeydi. Suriye bataklıktır. Türkiye burada ya batacak, ya da çıkacak...

IŞİD'İ 17/25 ARALIK ÖNCESİ BİLİYOR MUYDUNUZ?

Soruyorum ama cevaplamayın, 17/25 Aralık'tan önce IŞİD diye bir terör örgütü duydunuz mu? Duymadınız. IŞİD aslında 10 yıl önce kurulmuştu. 17 Aralık'ta önce İran'da Ruhani seçildi ve şöyle bir açıklama yaptı: 'Biz artık Batı ile uyumlu çalışacağız.' Bu şu demek; 'Biz artık el altından petrol satmayacağız. Parasını da el altından altın olarak almayacağız.'

Ruhani'nin bu sözünden sonra İran'da el altından petrol satanlar politika değiştirdi. Türkiye'de bu altın işi için 2 banka var kullanılan. Bank Mellat ve Halk Bankası. Devletin Halk Bankası'nı seçmesinin nedeni, Amerika'da şubesinin olmaması. Yani Amerika bizim bankamıza el koyamayacaktı, uluslararası bankacılığı harekete geçiremeyecekti. Sevkiyatlar başlayınca, uluslararası sermaye ihbar etmeye devam etti. Aslında o 17/25 aralık savcılarına görüntüleri veren ve ihbar eden İnterpol'dür. Paralelci falan değildir.  

IŞİD görüntüde Sunni, ama ona alanı açan Şii.. IŞİD'e altın, dolar ve silah gönderildi. Ruhani'den dolayı dünya politikası değişti. IŞİD kantonların kurulmasına aracılık ediyor. Önce alıyor yeri, sonra PYD'ye devrediyor. Petrol için yapılıyor bu. 

Rıza Sarraf'ı ülkemizde korumamızın bir nedeni var. Sarraf, İran'ın bir ajanıdır. James Bond misali gelip Ebru Gündeş'le evleneceksin, ortama gireceksin... Bu bir plandır. Ünlülerle ilişkisinden ötürü devlet büyükleriyle temasa geçiliyor. Hepsi bir plan.

MHP OY KAYBETMEDİ

MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Merhum Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş'in, MHP'den istifa edip AK Parti'ye geçmesini ve MHP içindeki Meral Akşener, Sinan Oğan gibi isimlerin devre dışı bırakılmasının parti üzerindeki etkilerini ifade eden DSP lideri, "Bugünkü tabloda MHP'nin oyları düşmedi. Oylarını koruyor" şeklinde konuştu. 

HDP SKANDAL YAPABİLİR

HDP'nin gizli bir strateji yürütebileceği ihtimalinden bahseden Masum Türker, "Seçime birkaç gün kala 550 milletvekili adayını seçimden seçebilirler. İstifa ettirip, 'seçime girmiyoruz' diyebilirler. Uluslararası kamuoyunda yankı uyandırmak, kaos yaratmak gibi skandal yaratabilirler" dedi.

AKAR'IN CİDDİ BİR MESAJI VAR

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın, geçtiğimiz günlerde yaptığı terör açıklamasında "Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak" sözlerinin altında önemli bir mesaj olduğunu belirten Türker, "Geçmiş dönemlere bakın, bir genelkurmay başkanının böyle açıklamasını göremezsiniz. Bu sözlerin altında bir mesaj var" diye konuştu. 

YATAY BÜTÜNLEŞME OLMALI

Kasaba Gazetesi Sahibi ve Silivriden.com Haber Sitesi İmtiyaz Sahibi Eren Ermiş'in, "Türkiye siyasetinin nasıl düzeleceğini anlatmadınız. 1 Kasım'dan sonra da koalisyon olacak dediniz, tek parti iktidarının bile çözüm olmadığını belirttiniz. Peki bu ortam nasıl düzelecek?" sorusunu cevaplayan DSP lideri, şunları söyledi:

"Sadece ülke siyasetinde değil, millet olarak yatay bölünme var. Irkçılar bir yana, dinciler bir yana, tarikatlar bir yana, mezhepçiler bir yana, ya da başka gruplar bir yana toplanıyor. Yatay bölünme değil, 'yatay bütünleşme' olmalı. İşte o zaman sorunlar çözülecek."  

FUAT AVNİ ERDOĞANDIR
Toplantının son kısmında işadamlarının sorularını yanıtlayan Masum Türker, "Fuat Avni kimdir?" sorusuna cevap olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat kendisi veya sekreteri olabileceğini iddia etti.