Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ebru Özenç Egzersiz öncesi ısınma hareketleri ölümden koruduğunu belirterek ,konuya ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Kalp-damar hastalıkları en çok karşılaşılan ve hakkında en çok merak edilen hastalıkların başında gelmektedir. Kalp hastaları için egzersizin önemi herkes tarafından bilinmektedir. Ancak kalp hastalığı geliştiğinde ise bu konuda hastaların yeterli bilgileri bulunmamaktadır ve sıklıkla ne yapmaları gerektiği konusunda kafa karışıklığı yaşamaktadırlar. Hatta, çoğu kez doktora kontrole geldiklerinde bilgi almayı unuttukları konulardan olmaktadır. Peki bu kadar günlük hayatımızın içinde olan ‘egzersiz’ konusunda nelere dikkat etmemiz gerekir?
Kalp Hastalarını egzersiz yapmak nasıl korur?
Kalp insan vücudundaki en hayati organlardan biri olup, görevi organlara kan pompalamaktır. Dengeli beslenmenin ve sigaradan uzak durmanın sağlıklı yaşamın anahtarlarından olduğu zaten bilinmekte olup düzenli yapılan uygun egzersizlerin kalp sağlığı açısından sayısız yararları bulunmaktadır. Egzersiz kalp ve solunum sisteminin daha iyi çalışmasında rol oynamakla birlikte tansiyon hastalarında tansiyon kontrolü, şeker hastalarında şeker kontrolü sağlamada etkili olur, damarlarda plak oluşumlarını azaltıp kalp damarlarının birbiriyle olan bağlantılarını arttırır. Stres hormonlarının salınımı daha dengeli olur ve kişi kendini psikolojik açıdan daha mutlu hisseder. Ayrıca kötü huylu kolesterol olarak bilinen LDL değeri düşerken, iyi huylu kolesterol olarak bilinen HDL değeri artar. Bir diğer fayda da kemik gücünün korunmasını sağlamasıdır ki özellikle yaşlılık döneminde ‘kırık’ en korkulan tablolardan biridir. Kemiklerin kuvvetli olmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri de kas gücünün iyi olmasıdır, bu nedenle “Güçlü kas, güçlü kemik” ilkesiyle kemiklerin güçlenmesi için mutlaka düzenli egzersiz öneriyoruz.
Fiziksel aktivite ile egzersizin farkı nedir?
Fiziksel aktivite dediğimiz kavram kişinin kas gruplarını kullanarak hareket yapmasıdır. Örneğin ev işi yapmak, yemek yapmak, yürümek fiziksel aktiviteye giren durumlardır. Kalp Hastaları İçin Egzersiz dediğimiz kavram ise planlı ve tekrarlayıcı olarak yapılan, kondüsyon sağlamak ve geliştirmek için vücudun hareket etmesidir. Öncelikli olarak insanların fiziksel olarak aktif olması sağlanmalıdır, ancak egzersizi de günlük hayatın bir parçası haline getirmek hedef olmalıdır. İlk aşamada “aktif yaşam tarzı” benimsenmesi ve haftada en az üç gün 5 en az 30 dakikalık egzersizler yapılması teşvik edilmelidir. Ardışık 30 dakika olarak yapamayan kişiler 10’ar dakikalık 3 set egzersiz de yapabilir. Yeterli kondüsyonu bulunan kişilerde ise egzersiz yükü arttırılarak “daha uzun süreli ve daha zorlayıcı” egzersiz programlanır.
Kalp hastaları egzersiz yapabilir mi?
Kalp ve damar hastalıkları denildiğinde en önce akla gelen hastalık kalp krizi, kalp yetmezliği ve hipertansiyondur. Egzersiz yapmak bu hastalıklardan korunmayı sağladığı gibi kalp ve damar hastalıkları gelişmiş hastaların rehabilitasyon sürecinde de oldukça önemli bir yere sahiptir. Önceleri toplumda yanlış düşünülen kalp hastalarının egzersiz yapmasının sakıncalı olduğu inanışı yerine artık “Kalp hastalarında mümkün olabildiğince erken rehabilitasyon ve egzersiz” teşvik edilmektedir. Örneğin eskiden kalp krizi geçirdikten sonra hastalara haftalarca istirahat verilirdi; ancak yıllar geçtikçe görüldü ki uzun süreli istirahatlerden sonra hastalarda günlük hayata geçişte daha çabuk yorulma, depresyon, bacaklarda pıhtılar gibi ek problemler geliştiği izlendi. Halbuki, günümüzde kalp krizi sonrası takiplerinde hasta şok veya ritim bozukluğu gibi tablolardan geçmediyse aynı gün ayağa kaldırılıp, 3. günde de taburcu edebiliyoruz. Taburculuk esnasında hastaların kontrol aralıkları belirlendikten sonra genel durumuna göre ilk 4-6 haftalık yürüyüş ve egzersiz planlamalarını yapıyoruz. Kontrollerinden sonra ise uzun dönemli egzersiz önerilerini belirliyoruz.
Kronik kalp hastalarında egzersiz programları nasıl belirlenmelidir?
Kalp hastaları için egzersiz programına başlayacak hastaların öncelikle doktor kontrolünden geçmeleri, kalp performansları ile ortopedik veya akciğer hastalıkları gibi ek hastalıkları konusunda değerlendirilmeleri gerekmektedir. Günlük aktivitelerindeki nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı gibi şikayetleri, ekokardiyografi ve efor testi doğrultusunda kardiyak performans değerlendirilerek kişinin güvenli ve etkili olacağı en iyi seviyede program planlanır. Kas sağlığı açısından geniş kas gruplarını kapsayacak şekilde yüzme, tempolu yürüyüş, çiftler tenis, yoga ve bisiklet sürme gibi egzersizler tavsiye edilmelidir. Egzersizlerin şiddeti “Talk testi” dediğimiz bir testle kabaca belirlenebilir. Kişi egzersiz yaparken rahatça konuşabiliyorsa bu “hafif tempoda'' egzersizdir, ancak eğer egzersiz yaparken konuşmakta oldukça zorlanıyorsa ‘’ağır’’ bir egzersizdir, yani yoğun tempoludur. Kalp hastalarına ise sıklıkla orta şiddette egzersizler öneriyoruz; yani kişi konuşurken ne çok rahat olmalı ne de nefesi kesiliyor olmalıdır. Egzersiz yaparken bir diğer önemli nokta ise “ısınma’’ kısmıdır ki egzersize başlamadan önce 10-15 dakikalık sürede hem kaslar egzersize hazırlanmış olur, hem de kalp ve solunum sistemi hazır hale gelir. Yapılan çalışmalarda, egzersiz öncesi yapılan ısınma hareketlerinin kalp kaynaklı ölümcül olayların azalmasını sağladığı görülmüştür! Burada amaç nabzı belli bir seviyeye kadar kontrollü olarak çıkarmak ve kasların daha esnek ve güçlü hareket etmesini sağlamaktır.
ARTUKLU HABER AJANSI