Emekli Ankara Hakimi ve Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Beyazıt Boran,Eski mensubu sıfatı ile tesadüfen gittiği Yargıtay Ek Binası Yemekhanesinde yemekhane binası Giriş kapısına asılan ``Her kişinin 1 adet su alma hakkı vardır``şeklinde asılan afişin Ya
Emekli Ankara Hakimi ve Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Beyazıt Boran,Eski mensubu sıfatı ile tesadüfen gittiği Yargıtay Ek Binası Yemekhanesinde yemekhane binası Giriş kapısına asılan ''Her kişinin 1 adet su alma hakkı vardır''şeklinde asılan afişin Yargıtay'a yakışmayan bir uygulama olduğunu belirterek,bu uygulamanın kaldırılması için girişimde bulundu.
Emekli Ankara Hakimi Beyazıt Boran hazırladığı dilekçe yazı ile Yargıtay Birinci Başkanlığına müracatta bulunarak,Yargıtay ek binası yemekhanesi kapısına asılan yazının Yargtay'a yakışmadığını belirterek,''Bana yönelik üstüme alnmamakla birlikte,Yargıtay'a emeği ile hizmet eden ve maddi durumu iyi olmayan kamu görevlilerine karşı son derecede incitici bulduğumu bu nedenle bu afişin derhal kaldırılması için, gereğinin yapılmasını talep ediyorum.Ülkemizin geçirdiği zor ekonomik koşulların farkındayım.Ancak Yargıtay'a emeği ile katkı sunan çalışanların içecekleri birden fazla küçük su poşetlerinden sağlanacak tasaruf miktarı gördüğüm israf derecesindeki giderler karşısında son derecede önemsiz kalmaktadır''diyerek Yargıtay Birinci başkanlığına yazılı müracatta bulunmasına rağmen aradan geçen yaklaşık 5 aya rağmen dilekçesine yazılı yanıt verilmediğini belirterek buna tepki gösterdi.Emekli Hakim Beyazıt Boran'ın girişimi üzerine yazının Yargıtay Ek Binası giriş kapısından kaldırıldığı ve uygulamaya son verildiği öğrenildi.
Av.Beyazıt Boran Artuklu Haber Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Ortaç'a konuya ilişkin yaptığı açıklamada:'' Örneğin bugün yayınlanan Ek-1'de sunduğum haberde de görüleceği gibi AİHM'nin Türkiye'yi 375.000 Euro tazminata mahkum ettiğini üzülerek görüyorum.Halbuki Kamu Hizmeti görevlilerinin kişisel kusurlarından kaynaklanan zararın karşılığı olarak Mahkemece (AİHM de dahil ) hükmedilecek tazminat devlet tarafından zarara uğrayan kişiye ödenmesinden sonra, ilgili kamu kurumu tarafından,sorumlu personele rucu edilmemesi bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geldiği açıktır.
Kamu hizmeti görevlilerinin hukuka aykırı eylem ve işlemlerinden ve kendi kusurlarından doğan, zararı toplum ödemek zorunda değildir.
Anayasamızın emredici hükmü olan,129/5 Maddesi hükmüne rağmen pratikte ve uygulamada bu konuda idarece malesef işlem yapılmamaktadır.Ülkemiz aleyhine AİHM 'de açılan ve Bugün ülkemiz aleyhine sonuçlanan ve Türkiye'yi 375.000 Euro tazminata mahkum ettiğini üzülerek gördüm.Devlet tarafından bu tazminatın parası,bu olaylarda hiç bir kusuru olmayan vergi yükümlülerinden alınan vergilerle ödenmektedir.
Ancak daha sonra ilgili kamu kuruluşu tarafından sorumlu personele rucu etmesi gerekirken,( Emredici Anayasamızın 129 .maddesi maddesi hükmüne karşı)Bunun yapılmamasına karşılık ,Yargıtay emekçilerinin içtiği 10 kuruşluk suyun hesabını yapan yönetcilerimizin bu çelişkili kararının takdirini kamuoyunun bilgisine saygıyla sunuyorum''Dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
ÖZEL HABER