Tarih: 25.12.2017 17:10

EMEKLİ SAVCI VAHİT CİVELEK`TEN YAŞANMIŞ HİKAYE....

Facebook Twitter Linked-in

Adana Eski Savcısı Vahit Civelek'in başarı dolu bir hayat hikayesi bulunmaktadır.Mardin Kızıltepe doğumlu olan Civelek bir çok yardimi vakıflarda görev almıştır.Adana Mardav Vakıf kuruluşunda da bizzat görev almıştır.40 yıl Cumhuriyet Savcılığı yapan Civelek Dünyada ilk defa insanlık suçu işleyen yabancı devlet liderleri hakkında takip yaptı ve bu işte öncü oldu.Hatıralarını yazdığında: Türkiye barolar birliğinin hikaye yarışmasında mansiyon aldı.Şimdi Ankara barosunda serbest avukatlık yapan Civelek unutamadığı güzel anıları  bir kitap haline getireceğini söyledi.1990-1996 yıllarında Adana Savcılığı yapan Civelek bizim de ricamız üzerine unutamadığı bir anıyı bizimle paylaştı.Ve Adanalılara kendilerini hatırlatmak istedi.

İŞte Civelek'in unutamadığı o güzel anı ;

                           DÜMBÜK (Bir Adana Hatırası)

              1990 yılı başlarında  kırk yaşını geçmiş ve Adana  Cumhuriyet Savcılığına atanmıştım.Saçlarım ağarmış,hafif göbeklenmiştim.Yolun yarısını geçtiğim, dışarıdan rahatlıkla fark edilebiliyordu.Ama  spor yapıp zindeliğimi korumaya çalışıyordum.Aynı odayı ,daha sonra teröristler tarafından şehit edilen  Ethem Ekim ile paylaşıyordum.

            Bir gün bana dikkatlice baktığını görünce sordum

            -Hayırdır Ethem?

Gülerek;

            -Yüzünün çizgileri senin genç olduğunu  gösteriyor, amma saçların ihanet edip erken ağarmış,şunları benim gibi boyasana,hem bakımlı erkeklere metroseksüel derler

            -Seksüel kelimesi  hoş değil  ayrıca ,Ben boyamayı bilmiyorum, ayıp olur diye de düşünüyorum

           -Kendine bakmak genç ve güzel görünmek ayıp mı? Bak benim saçlarıma, diyerek kıvırcık saçlarının diplerinin beyaz olduğunu gösterdi. Ve

          -Şimdi  adliye’den çıkarken eczacı Okan’a uğrayıp kendime boya alacağım istersen sana da alalım. Deyince; işime gelmiş olacak ki ,birlikte dışarı çıktık…

           Adliyenin karşısında Eczacı Okan’ın  eczanesi vardı. Çok kalabalıktı Ben utandığımı boya almayacağımı Ethem’e fısıldadım.Ancak Ethem;

        -Bir bana bir de eş’ime saç boyası alacaktım diyerek iki  boya istedi.Okan:

        -Eşinizin saç rengi sarımıydı, derken rahmetli  Ethem bana bakınca, Okan, boyanın bana alınacağını anladı.İki paket yaptı .Benimkini verirken

        -Çok yakışacak diyerek güldü.Kızardığımı hmiştim.Teşekkür edip ayrıldım.

         Eve geldiğimde banyoya  girip  tarifinde gösterildiği gibi boyayı  kullandım.Bir saat bekledikten sonra  kapkara bıyıklarım ve saçımla dışarı çıktığımda önce çocuklarımın daha sonra eşimin kıs kıs güldüklerini görüp sordum .

     -İyi olmuş mu ?

     -Biraz koyu olmuş ama bir iki yıkamadan sonra açılır diyerek eşim teselli etti.

         Ertesi gün sabah erkenden Adana eski baraj yolu civarına yürüyüş için indim.Terör saldırısı ihtimali olduğu için çimenlerde spor yapan şişman göbekli ,ben yaşlara yakın bir arkadaşa selam verip birlikte yürümeyi rica ettim.Bana baktı, biraz dikkatlice  süzdükten sonra;

-          Kültür fizik yürüyüşten iyidir dedi,kabul etmedi ,ben;

-          Onun için böyle yağ tulumu gibi olmuşsunuz diyince diklenip  

-           Kalkarsam yakalarım ikiye katlarım diye tehdit etti 

-      Yakalayamayacak  kadar kilolusun ,der demez bir ceylan çevikliğiyle  yerinden fırladı ,beni kovalamaya başladı,ben de zaten birlikte koşmayı  istiyordum,fakat eski pehlivan olup,Adana adliyesinde hukuk hakimliği yapan Mehmet Güler (Cığıcıklı kel Mehmet ) oralarda koşuyormuş yetişip,aramıza  girdi.Bizi durdurup tanıştırdı.Meğer  kültür fizik yapan kişi dünya şampiyonu  İsmet Atlı  imiş.Arkadaş olduk,  bana;

     -Özür dilerim,dedi.Fakat,eli ile saç  bıyık işareti yapıp  hakim Mehmet beye bir şeyler fısıldadı,

      Hakim Mehmet  bey(Beraber yürüyelim) diye ikimizin de koluna girdi .Araya başka laflar girince,neden ilk  önce benimle yürümediğini  soramadan yürüyüş bitti.

       Sabah saat 09.00 sularında adliyedeki odamda  suçüstü savcılığı görevine başlamıştım.Karakollardan gelen polisler geceleyin yakaladıkları suçluları ve evrakı getirmişlerdi tek tek almaya başladım. İlk dosya karısını hayati tehlike geçirecek şekilde döven bir adama aitti. Polisler elli yaşlarında  güçlü kuvvetli birini önüme getirdiler,dosyasına baktım ve

       -Karını dövmüşsün ?diye sordum

       -Dövdüm,dedi

       -Ama hayati tehlikesi varmış

       -Hayır yok ,işte burada diyerek  kapıdan gözetleyen baş örtülü bir hanım ;

       -Kocamı bırak, benim bir şeyim yok,o istemeden oldu diye yalvarmaya başladı.

        Merakla ,nasıl istemeden olduğunu sordum.Sözü  sanık kocası aldı ve anlatmağa başladı.

       -Efendim ben 20 yıldır bir çırçır fabrikasında çalışıyordum.Irakla savaş aşamasına gelinince patronum beni tasarruf amacıyla işten çıkarttı.Bu yüzden her gün iş aramaya çıktım.Fakat vasıfsız tarla ,inşaat işçilerinin arasına girip beklerken amele çavuşları ve iş verenler benim yaşlı olduğumu görüp almıyorlar.Eve geldiğimde karım durmadan (Utanmıyormusun ,çocukların ekmeğini mi yiyecez,  git iş bul ,yakışmaz diyerek) beni inicitiyor üzüyordu.Bu gün de aynı şeyler oldu …Çok üzgün bir şekilde eli boş eve döndüm ve karım (Utanmıyormusun )der demez,elimin tersi ile vurdum.25 yıldır evliyiz,hiç vurmamıştım,vurunca sanki hırsımı alıyormuş gibi birkaç tane de  tokat attım.Elim ağırdır bilirim…

        -   Şimdi  pişmanım amma ben bu yaştan sonra saçımı bıyığımı boyayıp genç  görünerek ‘dümbük’ lük mü yapayım ? Diye sordu

           Bu sırada saçını ve bıyığını benim gibi boyamış Ethem Ekim bey içeri girmiş hikayeyi dinliyordu.Kızarak sordu;

           -Her saçını bıyığını boyayan dümbük mü ?

          Adam, ikimizin de saçının bıyığının boyalı olduğunu görünce

          -Yandım Allaaah, diye bağırdı.Dışarı kaçmak istedi.Artık tutuklanacağını, kurtulamayacağını düşünmüştü.Olayı anlayan polisler kıs kıs gülerek adamı salona çektiler.

           Meğer Adana da kadın satıcıları yaşlı olurmuş,genç bıçkınlar ellerinden kadınları almasınlar diye saç ,bıyık boyatıp genç görünürlermiş…

           Sanığı,  gülerek serbest bıraktım.Acaba  şampiyon İsmet  Atlı,saçı bıyığı  boyalı diye mi benimle birlikte yürümemişti… Hakim Mehmet bey’e bir şeyler fısıldamış ama bana ne söylediğini  bir türlü açıklamamışlardı.Bundan sonra  Metroseksüel lafına da kulak asmadım.Bir daha da saçımı bıyığımı boyamadım.''

 

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA

HABER;BEDİRHAN DİNÇEL

                                                                                           




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —