Başbakan Erdoğan, Mısır`da "Sabah 7 Hareketi" üyesi kız öğrencilere verilen ağır hapis cezalarına sert tepki gösterdi.
Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı`nda yaptığı konuşmada, büyükşehir ve il belediye başkanlarını açıklayacaklarını söyledi. Erdoğan, aday tanıtımına geçmeden önce yaklaşan seçime ilişkin bazı önemli değerlendirmelerini paylaşma arzusunda olduğunu kaydederek, 30 Mart mahalli seçimleri için son dönemece girildiğini ve seçimlere 4 ay kaldığını belirtti.
Mahalli seçimlerin son derece önemli olduğunu, seçim sürecinin de son derece meşakkatli olduğunu müteaddit defalar dile getirdiğini ifade eden Erdoğan, "Zira karşımızda hiçbir şey üretmeyen, bir şey üretmek için de çabası, gayreti, niyeti, enerjisi olmayan bir muhalefet var. Aramızdaki fark bizim iktidarda olmamız, onların muhalefette olması değil. Aramızdaki fark şu: Bizim projelerimiz var, bizim vizyonumuz var, hedeflerimiz var, hayallerimiz var, enerjimiz var, heyecanımız var. Onlar ise var olanla yetiniyor, küçük olsun bizim olsun diyor. Proje, vizyon siyasetinin karşısına istismar siyaseti ile çıkıyorlar" değerlendirmesini yaptı.
Farkı, avantaj olarak görmeyin
Erdoğan, AK Parti teşkilatına bu farkın bir avantaj olarak görmemesi uyarısında bulunarak, "Onların projesi, heyecanı, vizyonu yok. Ama fitne üretmek, nifak üretmek, kışkırtmak için bunların hiçbirine de ihtiyacı yok. Dikkat edin bugüne kadar her seçimde hiçbir gayret göstermeden, hiçbir proje sunmadan, ortaya tek bir eser koymadan bu oyları aldılar. Onlar rahat, onların bulundukları seviyenin üzerine çıkmak, daha fazla oy almak gibi bir hedefleri yok" diye konuştu.
AK Parti`nin böyle bir rehavetin içinde asla olamayacağına işaret eden Erdoğan, var olanla yetinemeyeceklerini, daha fazla gönül kazanmak ve daha fazla hizmet vermek için mücadele edeceklerini, fitneye, nifaka ve kışkırtmaya karşı son derece dikkatli olunması istedi. Erdoğan, bu millete efendi olmaya değil, millete hizmetkar olmak için yola çıktıklarının altını çizerek, şunları söyledi:
"İşte bakın şimdiden başladılar. CHP`de bir genel başkan yardımcısı çıkıyor, güya elinde bir belge. `Suriyeli sığınmacılar seçmen yapıldı` diye ortaya bir iddia atıyor. Gösterdiği nüfus cüzdanı 18 yıldır Türkiye`de yaşayan, 2008 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen Suriye kökenli bir vatandaşımıza ait. Bunların siyaset yapma tarzı işte budur. Birileri bunların eline bir iki kağıt parçası veriyor, gösteriyorlar rezil oluyorlar. Ama hiçbir şey olmamış gibi utanmadan, sıkılmadan, yüzleri hiç kızarmadan yollarına devam ediyorlar.
Genel müdürleri neyse, genel müdür yardımcıları da o, milletvekilleri de o. Haya perdesi bir kez yırtılırsa, ar damarı bir kez çatlarsa, o insan artık arsızlığı, hayasızlığı kendisi için bir gıda olarak görmeye başlar. Şimdi bakıyorsunuz bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar. Polislere, kadınlara, milletvekillerine, bakanlara karşı ağza alınmayacak ifadeler kullanıyorlar. Çirkince davranışlar sergiliyorlar. Aile mahremiyeti, kişi mahremiyeti, özel hayat, edep, haya tanımadan saldırıyorlar. Bunlara karşılık verdiğiniz de tepki gösterdiğinizde, eleştirdiğinizde o kadar hayasızlar ki, inanın bundan memnun oluyorlar. Onlar size hakaret ettiğinde siz incinirsiniz. Ama siz onlara hakaret ederseniz, onların gıdası hakaret, onları büyütürsünüz. Onlar size küfretse siz rahatsız olursunuz. Ama onlara küfredildiğinde inanın bunu bir iltifat olarak kabul ederler. Bundan memnuniyet duyarlar."
Cahil ile sohbet etme, dışarıdan bakanlar aranızdaki farkı anlamayabilir
Erdoğan, enerjilerini bunlar için harcamayacaklarını dile getirerek, hiçbir iftira ve iddialarının karşılıksız bırakılmayacağını ancak üsluptan, edep ve hayadan da asla taviz verilmeyeceğini belirtti. Erdoğan, "Onlara ihtiyaçları olan gıdayı, ihtiyaçları olan çamuru sunmayacağız. Çok güzel bir söz var: `Cahil ile sohbet etme. Dışarıdan bakanlar aranızdaki farkı anlamayabilir. Nadan ile yani cahil ile sohbet zordur, bilene. Çünkü nadan ne gelirse söyler diline.` Tekrar ediyorum, hiçbir iddia ve ithamlarını cevapsız bırakmayacağız ama onlara oksijen vermeyeceğiz. Onların seviyesine düşmeden, düştükleri çukurda, çamurda onları öyle kendi hallerine bırakacağız. Bu türden bizi tahrik etmek için yaptıkları edepsizlik ve hayasızlıklar karşısında çok dikkatli olacağız. Onlar bizi paçamızdan tutup aşağıya, kendi seviyelerine çekmeye çalışacak ama biz o seviyelere düşmeyeceğiz" ifadesini kullandı.
Bunun dışında tuzaklar kurduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki 4 ay, dikkatini çekiyorum, (eliyle 4 işareti yaparak) bu işaret birilerini rahatsız ediyor yalnız. Ama ben rahatsız değilim. Bundan dolayı da gururluyum. Gururlu olmaya da devam edeceğim. Hep mazlumların yanında oldum, mazlumların yanında olmaya da devam edeceğim. Bu işareti yapan Mısır`da 20 kadar genç kızımızı içeri atan darbeci yönetimin karşısındayım. Karşısında olmaya da devam edeceğim. Önümüzdeki 4 ay boyunca dikkatinizi çekiyorum. Plan, proje, vizyon değil, sadece fitne üretecekler, ne gerekiyorsa yapacaklar, ellerine ne geçerse kullanacaklar, her imkanı, her fırsatı, her çirkinliği ve ittifakı değerlendirmenin gayreti içinde olacaklar. İçeriden ya da dışarıdan ellerine ne geçerse, fırlatacak ve Türkiye düşmanları ile bile işbirlikleri yapıp üzerimize saldıracaklar."
Meyve veren ağaç taşlanır
Erdoğan, gençlere "Unutmayın meyve veren ağaç taşlanır. Onların tuzağı varsa Allah`ın da bir hesabı var. Milletin de bir hesabı var" diye seslenerek, onların her yolu meşru göreceklerini, ancak kendilerinin öyle olmadığını ve olamayacaklarını, kaybedeceklerini de bilseler meşruiyet, edep ve haya dairesinden çıkamayacaklarını kaydetti. Erdoğan, edep perdesi yırtılmış ve ar damarı çatlamışsa, oradan bir kazanç çıksa da onun kayıp olacağına işaret ederek, "İşte 4 ay boyunca biz böyle bir şuurla hareket edeceğiz. Biz işimize bakacağız, biz proje üretecek, milletimize, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Bize hayasızca saldıranların, onların seviyesini, üslubunu milletimizin takdirine, değerlendirmesine bırakacağız" diye konuştu.
Muhalefet gibi olamayız
AK Parti`nin muhalefet gibi olamayacağını, var olanla yetinemeyeceğini dile getiren Erdoğan, hem var olanı muhafaza etmek ve ileri gitmek için biran bile duraksamadan çalışmak zorunda olduklarını söyledi. Erdoğan, "Eğer `Millet nasıl olsa bizi seviyor. Millet nasıl olsa bize oy verecek. Nasıl olsa oylarımızı bu seviyede tutacağız` derseniz işte muhalefetin durumuna düşersiniz. Bu partinin genel başkanı olarak emin olun, eğer imkanım olsa, eğer fırsatım olsa 780 bin kilometrekare içindeki her bir hanenin kapısını çalmak için, onlara misafir olmak için, çay içip hasbihal etmek için koşarım. Bütün yoğunluğumuza rağmen de bunu fırsat buldukça yapıyorum. Eğer ben bunu arzuluyorsam, genel başkan yardımcılarımızdan bakanlarımıza, kadın kollarımızdan gençlik kollarımıza, milletvekillerimizden il, ilçe başkanlarımıza, belediye belde başkanlarımıza, bütün il genel meclise üyelerimize, belediye meclis üyelerimize, sandık müşahitlerimize kadar her bir arkadaşım da bunu arzulamalı ve yapmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA