Erdoğan:``Lice olayı sıradan bir olay değil``

Başbakan Erdoğan, "Lice olayının dayandığı yer, esrar olayıdır, hint keneviri olayıdır. Kalekol, karakol, bunların hepsi hikayedir" dedi.

Siyaset 2.07.2013 14:24:49 0
Erdoğan:``Lice olayı sıradan bir olay değil``

Başbakan Erdoğan, "Lice olayının dayandığı yer, esrar olayıdır, hint keneviri olayıdır. Kalekol, karakol, bunların hepsi hikayedir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı`nda yaptığı konuşmada,  27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 müdahaleleri, 28 şubat müdahalesi ve daha sonra tertiplenen müdahale girişimleri için gerekçe olarak hep TSK İç Hizmet Kanunu`nun 35. maddesinin gösterildiğini belirterek, "Şimdi biz bu kılıfı, bu yanlışı, demokrasimiz üzerindeki bu gölgeyi kaldırıyoruz. TSK`nın vazifesini ve askerlik kavramını yeniden tanımlıyor, bu maddenin farklı şekilde yorumlanmasının, durumdan vazife çıkarılmasının önüne geçiyoruz" dedi.

"Çözüm süreci AK Parti`nin kurulmasıyla başladı"

Erdoğan, çözüm sürecinin, adı üzerinde bir süreç olduğunu, AK Parti`nin kurulmasıyla başladığını ve bugüne kadar ulaştığını, bundan sonra da devam edeceğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sonuna kadar, tek bir ferdi kalıncaya kadar, ülkesini, milletini, sınırlarını, bayrağını, onurunu ve şerefini kahramanca korur ve koruyacaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan, çözüm sürecini akamete uğratmak isteyen her kim olursa olsun, hangi siyasi parti olursa olsun, bunun sorumluluğunu, bunun vebalini taşıyamayacağını dile getirdi. Erdoğan, "Herkes sorumlulukla hareket etmelidir. Şark kurnazlığına başvurmadan, küçük hesapların peşine düşmeden, milletin umutlarını heba etmeden, milleti, milletin basiretini küçümseyen hareketler içine girmeden, herkes sorumlu davranmalıdır" dedi.

"Hiçbir sabotaj bizi çözümden vazgeçiremez"

76 milyonu acıya, kana, göz yaşına, yoksulluğa iteklemeye hiç kimsenin hakkı olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sürecin zor olduğunu, hassas olduğunu, sabır gerektirdiğini, çelik bir irade gerektirdiğini defalarca ifade ettik. Bu sürecin, sabotajlara, tahriklere, provokasyonlara açık olduğunu, sürecin her daim hedef alınabileceğini defalarca söyledik. Böylece bir süreci sabote etmek isteyen, bu iklimi, bu atmosferi bozmak isteyen, bunun sorumluluğundan, bunun kara lekesinden, bunun vicdan azabından asla kurtulması mümkün değildir. Biz bu sürece yüreğimizi koyduk, biz bu sürece sadece elimizi, sadece bedenimizi değil, canımızı koyduk. Hiçbir sabotaj, hiçbir provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz, bizi çözümden vazgeçiremez. Çünkü biz Türkiye`nin geleceğini bu çözümde görüyoruz. Millet artık gerilim değil, sükunet istiyor. Çatışma değil, huzur istiyor. Gerilimi, çatışmayı, şiddeti ve kaosu  teşvik edenler, bu sürece de millete de ihanet etmiş olurlar."

"Herkese eşit mesafedeyiz"

Türkiye`de 36 farklı unsur bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bizim için Türk, Kürt, Laz, Boşnak, Çerkez, Roman, Arnavut, aklınıza ne gelirse, hepsi bizim canımız, ciğerimizdir, kardeşimizdir. Biz hepsine eşit mesafedeyiz. `Birini bir kenara koy, birini bir kenara koy`, bizim kitabımızda asla böyle bir şey yok" diye konuştu.

Erdoğan, "Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. AK Parti tüm inanç gruplarına eşit mesafededir. Tüm inanç gruplarının inancını yaşama güvencesi, AK Parti iktidarıdır. Bizim anlayışımız budur" dedi.

"Lice olayının da dayandığı yer esrar olayıdır"

Lice olayının, sıradan bir olay olmadığını ifade eden Erdoğan, "Lice olayının da dayandığı yer, esrar olayıdır, hint keneviri olayıdır. Kalekol, karakol, bunların hepsi hikayedir. Daha güvenlikli karakolları yapmak durumundayız. Niçin? Ülkemizin güvenliği için. Bunun için de bazı siyasi partilerden ve örgütlerden izin alacak halimiz yok" diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grubu`nda yaptığı konuşmada, Lice olayının, sıradan bir olay olmadığını belirterek, "Lice olayının da dayandığı yer, esrar olayıdır, hint keneviri olayıdır. Kalekol, karakol, bunların hepsi hikayedir. Daha güvenlikli karakolları yapmak durumundayız. Niçin? Ülkemizin güvenliği için. Bunun için de bazı siyasi partilerden ve örgütlerden izin alacak halimiz yok" dedi.

Erdoğan, dün açıklanan üniversite Lisans Yerleştirme Sınavı sonuçlarının tüm adaylar, gençler için hayırlı olmasını temenni etti. Erdoğan, sınavda dereceye girenleri, üniversite eğitimine başlayarak, hayatlarına yön çizecek gençleri tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.

AK Parti TBMM Grubu`nda yapılan seçimlerde, 24. Dönem ikinci devrede grupları adına görev yapacakların belirlendiğini anımsatan Erdoğan, TBMM Başkanvekilliği için Kayseri Milletvekili Sadık Yakut ve İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı`yı aday olarak gösterdiklerini belirtti. Erdoğan, Bahçekapılı`dan boşalan Grup Başkanvekilliği görevine İstanbul Milletvekil Mihrimah Belma Satır`ın seçildiğini, katip üyelikler ve idare amirlikleri için de adayların belirlendiğini söyledi.

Erdoğan, görevlerine ilk kez seçilenleri tebrik ederek, başarılar diledi. Erdoğan, görevlerini devreden milletvekillerine de özverili çalışmaları ve üstün gayretlerinden dolayı teşekkür etti, birikim ve tecrübelerinden her aşamada yararlanmaya devam edeceklerini ifade etti. Erdoğan, bu yeni yapıyla Meclis çalışmalarının, artan kararlılıkla devam edeceğine olan inancını dile getirdi.

TBMM Başkanlığı için bugün Genel Kurul`da seçim yapılacağına işaret eden Erdoğan, tam kadro halinde bu seçimlere katılacaklarını, adaylarını güçlü şekilde destekleyeceklerini ve hız kesmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti.

Erdoğan, Mersin`de gerçekleştirilen 17. Akdeniz Oyunları`nın, geçen pazar akşamı tamamlandığını anımsatarak, Akdeniz Oyunları`nda tarihi nitelikte bir başarıya imza atan, Türkiye`yi, milleti gururlandıran tüm sporcuları tebrik etti.

Oyunlarda Türkiye`nin 47 altın, 43 gümüş, 36 bronz madalya ile toplamda 126 madalya kazanarak, İtalya`dan sonra en fazla madalya kazanan ülke olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, daha önce bu oyunlarda en fazla 74 madalya kazanmıştı, bu defa 126 madalyayla spor tarihimizde önemli başarı elde etti. Türkiye, bu oyunların tarihinde daha önce hiç madalya alamadığı 11 branşta madalya kazanma başarısı gösterdi. Mersin Akdeniz Oyunları`na başarıyla evsahipliği yaparak, kısa sürede altyapı hazırlayarak, 18 ay gibi bir sürede tesisleri tamamlayarak, organizasyonu da mükemmel şekilde gerçekleştirerek, zaten bir tarih yazmıştık. Oyunlar boyunca tribünler hiç boş kalmadı. Toplam 150 bini biletli olmak üzere 200 bin kişi oyunları izlerken, oyunlar tarihinin bilet satış rekoru da kırıldı. Oyunların açılış töreni 14 ülkenin resmi televizyonu tarafından canlı yayınlandı. Sporcularımız, hazırlık ve organizasyondaki bu başarımıza yakışır şekilde Türkiye`nin ne kadar farklı ülke olduğunu, azmettiği zaman neleri başarabileceğini göstererek, milletçe hepimizi gururlandırdılar. Hem madayla alan hem de oyunlara katılan tüm sporcularımızı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Hepsine tek tek teşekkür ederken, başta Gençlik ve Spor Bakanımız olmak üzere tüm mesai arkadaşlarını da kutluyorum."

Erdoğan, TBMM`ye geçen hafta sundukları tasarıyla, demokrasinin gücüne güç katacak, demokrasi üzerindeki bir yanlışı, yıllarca istismar edilen bir gerekçeyi tamamen ortadan kaldıracak bir adım attıklarını kaydetti.

On yıllardır demokrasiye müdahele için gerekçe gösterilen, gerekçe olarak kullanılan, müdahalelere kılıf olarak sunulan TSK İç Hizmet Kanunu`nun 35. maddesinin değiştirileceğini vurgulayan Erdoğan, "Kanunun 35. maddesi, 27 Mayıs 1960 müdahalesi, 12 Eylül 1980 müdahalesi, 28 Şubat müdahalesi ve daha sonrasında tertiplenen müdahale girişmeleri için hep bir gerekçe olarak öne sürüldü" dedi.

Erdoğan, AK Parti Hükümetleri olarak, anayasal değişiklik yaparak, bütün bu müdahaleler için yargı yolunu açtıklarını dile getirerek, yargıda hesap veren sorumluların ağız birliği etmişcesine hep 35. maddenin arkasına sığındığını, bu maddeyi demokrasiye yönelik girişimleri için bir kılıf, mazaret olarak sunduklarını söyledi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi biz bu kılıfı, bu yanlışı, demokrasimiz üzerindeki bu gölgeyi artık kaldırıyoruz. Madde metninde yapacağımız bir değişiklikle TSK`nın vazifesini ve askerlik kavramını yeniden tanımlıyor, bu maddenin farklı şekilde yorumlanmasının, meşhur deyimiyle durumdan vazife çıkarılmasının önüne geçiyoruz. Bu değişiklikle TSK mensuplarının, siyasi faaliyette bulunamayacaklarını açık şekilde kanuna yerleştiriyoruz. Aynı şekilde bu tasarıda sözleşmeli er ve erbaş uygulamasına ilişkin yaşanan sorunlara çözüm getireceğine inandığımız pek çok yenilikle, çeşitli askeri kanunlara ilişkin değişiklikler de yer alıyor. Bu çok önemli düzenlemenin de ülkemize, milletimize, demokrasimize hayırlı olmasını diliyorum. Meclis aşamalarında her birinizin, bu önemli değişikliğin ruhuna ve felsefesine yaraşır şekilde hareket edeceğinizden şüphe duymuyorum. Bu maddeyi Genel Kurul`dan geçireceğinize ve en önemlisi de bu değişikliği milletimize en iyi şekilde anlatacağınıza inanıyor, sizleri şimdiden kutluyorum."

TBMM`ye gelen bir başka kanun teklifinin de pek çok önemli düzenlemeyi içerdiğini ifade eden Erdoğan, "Bu teklifte, sanayi işletmelerine sicil affından, yasa dışı bahis oyunlarının engellenmesine, sözleşmeli personelin kadroya alınmasından sürücü belgelerine kadar pek çok önemli değişiklikler yer alıyor. Bu teklifin de en kısa sürede Genel Kurul gündemine geleceğine, hayata geçirileceğine inanıyorum. Bunlar çıkmadan, tatile çıkmak yok. Önce bunları halledeceğiz, sonra tatile çıkacağız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, gelecek hafta hem Türkiye hem İslam dünyası hem de tüm insanlık için son derece önemli bir aya, Ramazan-ı Şerife hep birlikte vasıl olacaklarını vurguladı.

Ramazan-ı Şerif`in, Türkiye, millet, tüm İslam dünyası, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını, rahmeti, bereketiyle, evleri, haneleri, gönüllerini kuşatmasını niyaz eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ramazan ayının, ülkemizde, özellikle de Suriye, Mısır, Somali, Myanmar, Filistin, Tunus, Libya gibi kardeşlerimizin ciddi sıkıntılar yaşadığı ülkelerde barışa, daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, refah ve felaha vesile olmasını temenni ediyorum. AK Parti teşkilatı olarak, 365 gün boyunca yaptığımız gibi Ramazan ayını da dayanışma, paylaşma içinde inşallah idrak edeceğiz, yoksulları daha hassasiyetle arayıp, bulacağız, ocağı yanmayan, ocağında aş kaynamayan haneleri daha yakınlıkla, dikkatle espit edecek, oralara elimizi uzatacağız. Bu ay içinde çocuklara çok daha fazla şefkat gösterecek, yoksulu, garibi, gurabayı, yolda kalmışı, muhtacı daha fazla gözeteceğiz. İmkanlarımız dahilinde en yakınlarımızdan başlayarak, dalga dalga, en uzak coğrafyalara kadar yüreğimizi, gönlümüzü açacak, ekmeğimizi ihtiyaç sahipleriyle paylaşacağız."

Başbakan Erdoğan, zekat, sadaka, paylaşma, dayanışma gibi kavramların, sadece dini kavramlar değil, bizi biz yapan, tek millet olmayı, asırlar boyu ayakta kalmayı sağlayan kavramlar olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Birileri bunu anlayamıyor olabilir, birileri bunu farklı yerlere çekiyor olabilir. Bizim gerek bireysel, gerek teşkilat ve gerek Hükümet olarak yardımlaşmaya, dayanışmaya verdiğimiz önemi, sosyal yardımlar konusundaki hassasiyetimizi farklı yerlere çekmek isteyenler olabilir. Hatta hatta kendi yaşadığı mahallesinden dışarı çıkmadığı için Türkiye`nin tamamını da kendi yaşadığı lüks mahalle gibi zannettiği için cahillik içinde ihtiyaç sahiplerini, makarnacı, kömürcü diye aşağılamaya cüret edenler de olabilir. Bu zavalıllara kulak asmayacak, bu dertlerine deva bulunmaz çaresizleri, sadece Allah`a havale edeceğiz. Benim aziz milletimi, ihtiyaç sahibi kardeşimi `makarnacı, kömürcü, pirinç, un için oyunu satan adam` diye lanse edenler, kibir hastalığı içinde vicdanını kaybetmiş zavalılardır. Bu çok eski bir hastalıktır. Bu devası olmayan, ilacı bulunmayan, şifası mümkün olmayan bir hastalıktır. Hiç endişeniz olmasın bu tekebbür, yani kibirlilik, bu vicdansızlık, millet karşısında her zaman kaybetmiştir. Bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Biz bunlara aldırmayacağız. 10,5 yıl boyunca çok büyük başarıyla hem de dünyaya model olacak şekilde başarıyla yürüttüğümüz sosyal yardımları daha bir aşk, şekvle sürdüreceğiz."

Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın, PTT ile işbirliği içinde yeni, güzel bir uygulama başlattığına işaret ederek, yeni uygulamayla sağ elin verdiğini, sol elin görmeyeceğini kaydetti.

Şartlı nakit transferi, eşi vefat eden kadınlara nakti yardım, yaşlı ve engelli yardımı, evde bakım aylığı, muhtaç asker ailelerine yardım gibi programlardan düzenli ödeme yapılan vatandaşlara artık bir kart vereceklerini belirten Erdoğan, bu ödemelerden yararlanan yaklaşık 2 milyon vatandaşın kuyruğa girmeden, beklemeden, gururları incinmeden, incitilmeden, bu kartlarla paralarını çekebileceğini, alışveriş yapabileceğini anlattı. Erdoğan, bu kart sahiplerine ne kadar yardım alacağının da SMS yoluyla bildirileceğini söyledi.

 ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA



41.6° / 29.2°
  • BIST 100

    10746,29%0,06
  • DOLAR

    32,84% 0,12
  • EURO

    35,15% -0,13
  • GRAM ALTIN

    2498,90% 0,38
  • Ç. ALTIN

    4024,53% 1,29