Eski Kurtlar`ın, Hollanda`daki gizemli buluşması

İlhan KARAÇAY araştırdı ve yazdı...

Yaşayan her varlık erozyona uğrar. Kimi çirkinleşir, kimi güzelleşir.
Dış görünümün çirkinleşip güzelleşmesi kimileri için önemlidir, kimileri için ise önemsiz. Aslında önemli olan ruh güzelliğidir. Ruhu güzel olan, her koşulda, hem mutlu olur ve hem de mutlu eder. Mutlu olmayan insanlar, ellerinde olmadan, etrafı da mutsuz ederler. Çok duyarlı insanlar, kendileri mutlu olsa da, mutsuzların ıstırabını çekerler

İşte size, yukarıdaki filozofik açıklamadan bir örnek. Her insan gibi doğup büyüyen ve daha sonra gelişen kişilerin, filozofik açıklamadaki benzerliğe uyan bir buluşma hikayesi.

2017’nin ilk günlerinde, sosyal medyada otuz yıllık bir dostluğu anlatan anlamlı bir grup fotoğrafı paylaşıldı. Önce eski Hollanda Türk Dernekleri Fedrasyonu Genel Başkanı Hasan Gümüş bey, sonra aynı Federasyonda görev yapmış olan Metin Yazarel kendi facebook sayfalarında sözkonusu fotoğrafı yayınladılar. Bir kaç gün sonra sözkonusu fotoğraf  Veyis Güngör’ün sosyal medya hesabında ''Geçmiş Zaman Olur ki Hayal-i Cihan Değer” başlığıyla yayınladı.

Bu bir mesaj mıydı? Neden paylaşımlarda birer cümle yer alıyordu?
Fotoğraf karesinde yer alanların hemen hemen hepsi Hollanda’dan isimlerdi. Bir yemek vesilesiyle biraraya gelmişlerdi.
Herkes merak içindeydi.
Gizemlik devam ediyordu.

Çünkü, fotoğrafta Avrupa’da tanınmış, önceleri Avrupa Türk Federasyonu Başkanlığını yapmış ve sonradan ayrılarak  Türk İslam Birliği'ni kurarak Başkanlığını yapmış, şimdilerde Türkiye'de Uluslararası Kalkınma İşbirliği Derneği (UKİD) başkanlığını yapmakta olan Musa Serdar Çelebi, diğer tarafta Hollanda'da Türk Dernekleri Federasyonu başkanlığını yapmış,  Türkiye’de ise, Recep Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı sırasında Kültür AŞ'nin başkanlığını yapmış, daha sonra İstanbul'daki Miniatürk parkını kurmuş, Star ve Akşam grubunun başına getirilmiş Cengiz Özdemir’in olması, sözkonusu merakı daha da gizemleştiriyordu. Velhasıl bu fotoğraf karesi Hollanda’da değişik siyasi kesimler tarafından farklı yorumlamalara da neden oldu.

Aynı merakla ben de araştırdım. Toplantıya katılanlar 'Nuh' diyor 'peygamber' demiyorlar. Ağızlarını bıçak açmıyor. Suskunluklarını devam ettiriyorlar.
Ben de üzerine gittim. Sordum ve anlatılanlardan bir sonuç çıkardım.

Her şeyden önce bu biraraya geliş, eski dostların bir hasret gidermesiydi. Uzun yıllar birbirlerini görmeyenler vardı aralarıda.
25 isim Rotterdam Meram Restoran’da bir araya geldiler. Kısa bir tanışma oldu. Aradan yıllar geçmişti. Kim neyle uğraşıyor? Ne iş yapıyordu?  
Hemen hemen hepsinin saçlarına ak düşmüştü.
Kır saçlılardı.
Uzun yılların tanışıklığı, ortak bir geçmiş, ortak hatıralar bu insanları biraraya getirmişti.

Daha sonra bir taraftan yemek yenirken, bir taraftan da Hollanda’da Türkler'in karşı karşıya oldukları sorunlar, sivil toplum kuruluşlarının pozisyonu, gelişmeler, ilişkiler üzerinde duruldu. Hollanda’daki siyasi partilerin Türkler'e ve Müslümanlar'a karşı tutumları, önümüzdeki mart ayında yapılacak milletvekili seçimlerinde ortaya konulması muhtemel siyasi tavır gibi konular, toplantıya katılan STK yöneticileri tarafından özellikle ele alındı.

Toplantıya katılan ve farklı siyasi partilerde bugüne kadar görev almış olanlar da, Hollanda Türkleri'nin siyasi katılımları hakkında görüşlerini belirttiler. Bu görüşe göre, Hollanda siyasi partileri bize siyaset imkanı tanımadığı için, kendi siyasi teşekküllerimizi kurmanın zamanı gelmiştir. Diğer taraftan, Hollanda’da yarım yüzyılı doldurmamıza rağmen, hala ezici bir çoğunlukla kafalarımızın Ankara’da, bedenlerimizin Amsterdam’da olduğuna da dikkat çekildi. Bu halde bu toplumlarda başarı göstermemizin zor olduğuna da dikkat çekildi. Bazı katılımcılar da Hollanda’daki başarılardan örnekler vererek, uzmanlaşma sürecinin başladığını söylediler.

Toplantının bir bölümünde de Avrupa, Türkiye ve bölgedeki gelişmeler üzerinde kısaca duruldu. Avrupa’da İslam karşıtı ve ırkçı hareketlerin hızla artması, Türkiye ve Erdoğan karşıtlığı, Avrupa’da bazı grupların Türkler'e takındıkları tavırlar, endişe verici gelişmeler olrarak mütelaa edildi. Diğer taraftan, 'Türkiye ve bölgedeki olağanüstü gelişmeler, Türkiye’nin yedi düvelle boğuşması, kurumların işgali, işimizin ne kadar zor olduğunu gösteriyor' denildi.
Liyakatın Türkiye’de hala en önemli bir sorun olduğuna dikkat çekildi.

Bazılarının tahmin ettiği gibi, 'Eski Kurtlar'ın buluşması, yeni bir siyasi oluşum toplantısı olmayıp, hasret giderme ve gündemi değerlendirme olarak isimlendirildi.

ARTUKLU HABER AJANSI-HOLLANDA

İLHAN KARAÇAY ARAŞTIRIP YAZDI