ESKİ BAKAN GÜNAY`DAN AK PARTİYE SERT SÖZLER

Ertuğrul Günay: "İlk kez Cumhuriyet tarihinde 4 Bakan hakkında fezleke hazırlanan bir hükümet dönemi yaşıyorum. Bunun bir aya yakın sürede parlamentoya intikal ettirilmemesi, hukukun çiğnenmesidir. Bakanlığa intikal etmesi de çok geciktirildi, Meclis`e intikal etmiyor. Bir savsaklama, durumu kurtarma, gündemi değiştirme gayreti var gibi gözüküyor."Dedi.

Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

TBMM`de görüşülen HSYK düzenlemesinin Anayasa`ya aykırı olduğunu söyleyen Günay, "HSYK yasa teklifi ile Adalet Bakanı, Anayasa`nın kuvvetler ayrılığı temel ilkesine aykırı olarak yargı erki üstünde birçok konuda belirleyici hale getirilmektedir. Bu değişikliği öneren ve savunanlar önerilerinin Anayasa`ya aykırı olmadığını, Anayasa`nın 159. Maddesinde kanunla belirlenir denilen sınırlar içinde kaldıklarını söylemektedir. Bu savunma, tamamen asılsız, en basit hukuk bilgisinden habersiz, Anayasa`nın üstünlüğü ilkesine aykırı, bir çarpıtma gayretidir" dedi. 

Günay, HSYK yapısının 12 Eylül halk oylaması ile belirlendiğini, AK Parti Genel Merkezi`nin referandum öncesinde hazırlattığı "Anayasa Değişiklik Paketi ile İlgili Soru ve Cevaplar" kitapçığında, "Adalet Bakanlığı`nın birçok yetkisi elinden alınmakta, Kurul`daki konumu sembolik hale getirilmektedir" ifadesinin yer aldığını söyledi. Ertuğrul Günay, "Şimdi bu yeni değişiklikle, Adalet Bakanını neredeyse tek belirleyici konumuna getiren düzenlemenin, Anayasa`ya uygun ve 2010 referandumunda millete vaat edildiği gibi sembolik olduğu savunulabilir mi" diye sordu. 

HSYK yasasının 2010 yılında TBMM`ye sunum yazısında, "Anayasa`da açıkça yazılı olanlar dışında Başkan (Bakan)`ın yetkileri önemli ölçüde sınırlandırılmaktadır. Başkan sadece Genel Kurul tarafından teklif edilen üç aday arasından Genel Sekreteri atayacaktır. Bu yetki Anayasa`da açıkça yazılı olup aksine bir düzenleme mümkün olmadığından korunmuştur" ifadesinin yer aldığını söyleyen Günay, "2010 yılında Başbakan`ın bizzat imzasıyla kabul ve ilan ettiği bu, ancak Anayasa`da belirlenen yetkilerin verilebileceğine ilişkin anayasal zorunluluk, bugün yeni değişiklik önerileriyle açıkça çiğnenmektedir" dedi. 

Suriye`ye giden bazı araçların aranmasına ilişkin görüşlerini de ifade eden Günay, "MİT Yasası`nın 4. Maddesinde MİT`in görevleri açıkça belirtilmiştir. "Milli İstihbarat Teşkilatı, istihbarat hizmetlerinden başka hizmet istikametine yöneltilemez" denmektedir. Bu hüküm karşısında, MİT`e devletin güvenliği ile ilgili istihbarat görevleri dışında görev verilmişse, bu ayrıca ileride cezai sorumluluğu kaçınılmaz olan ağır bir suçtur" şeklinde konuştu. 

Hukuk kuralları içinde Türkiye`yi yönetme yeteneğinin her gün ve olayda biraz daha kaybedildiğini söyleyen Ertuğrul Günay, "Hukuk dışına düşmek, bir iktidar için sadece sonun başlangıcı değil, hiç istenmeyen sonuçların da habercisidir" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, hukuk alanında fevkalade ciddi bir danışmanlığa ihtiyacı olduğunu belirten Günay, "Sayın Başbakan, çevresindeki yetersiz hukuk danışmanlarının yönlendirmesi sonucunda belki kendisinin de amacını aşar biçimde hukuk dışılığa doğru sürüklenmektedir" diye konuştu. 

Toplantı sonrası soruları cevaplayan Günay, "Yasa, tümüyle geri çekilmelidir. HSYK düzenlemesinin uygun konjonktür ve hukuk zemininde güncel tartışmalara gölge düşülmeyecek şekilde yapılması en doğrusudur" diye konuştu. 

Günay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin ise, "İlk kez Cumhuriyet tarihinde 4 Bakan hakkında fezleke hazırlanan bir hükümet dönemi yaşıyorum. Bunun bir aya yakın sürede parlamentoya intikal ettirilmemesi hukukun çiğnenmesidir. Bakanlığa intikal etmesi de çok geciktirildi, Meclis`e intikal etmiyor. Bir savsaklama, durumu kurtarma, gündemi değiştirme gayreti var gibi gözüküyor" değerlendirmesinde bulundu. 
Günay, TBMM Genel Kurulu`nda dün yaşanan tartışma ile ilgili şunları söyledi: "Benzer şekilde daha önce de son derece kaba davranışlar oldu. Bazı arkadaşlar bunu alışkanlık haline getirdi. Zamanında yaptırım uygulansaydı, bu olaylar olmazdı. Bu olay, özür dilemenin ötesinde nedamet duygusu gerektirir. Özür yetmez, kurumsal özre ihtiyaç var." 

Günay, AK Parti`den başka istifalar gelip gelmeyeceği yönünde bir soruyu ise şu sözlerle cevapladı: "3-5 kişinin erkini, kendi çıkarı için kullanması karşısında benzer kaygılar duyan izan, vicdan ve iman sahibi arkadaşlarımız vardır. Hangi eşikte duygularını dışa vuracaklar, ne kadar bu baskı ortamına katlanacaklar o kendilerine kalmış bir konudur. "açıklamasında bulundu

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA