Bir Ayrılık adlı filmiyle en iyi yabancı film ve en iyi özgün senaryo dallarında Oscar kazanan İranlı ünlü yönetmen Asghar Farhadi, Yılmaz Güney'i çok sevdiğini söyledi.
Bir Ayrılık” adlı filmiyle en iyi yabancı film ve en iyi özgün senaryo dallarında Oscar kazanan İranlı ünlü yönetmen Asghar Farhadi, Yılmaz Güney’i çok sevdiğini söyledi.
Oscar’lı yönetmen Asghar Farhadi’nin Geçmiş (The Past) filmi, 50’nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali özel gösterimler kuşağında Altın Portakal’a konuk oldu. AKM Aspendos Salonu’ndaki gösterime sinameseverler yoğun ilgi gösterdi. Farhadi, bu yıl Cannes Film Festivali’nde jüri özel ödülü kazanan ve başrol oyuncusu Bérénice Béjo’ya en iyi kadın oyuncu ödülü getiren filminin söyleşisinde izleyicilerle buluştu. Söyleşiye Farhadi ile birlikte filmin başrol oyuncusu Ali Mosaffa da katıldı.
İran’da çeksem farklı olurdu
Sinemaseverlerin sorularını yanıtlayan Asghar Farhadi, “Türk sinemasında beğendiniz filmler nedir” sorusu üzerine, “Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerini beğeniyorum. Daha eskiye gidersek Yılmaz Güney’i çok seviyorum. Filmlerini çok beğeniyorum” dedi. İzleyicilerin, filmin neden Fransa’da çekildiğini ve filmde neden İran kültüründen çok az unsurun yer aldığına dair soruları üzerine Farhadi, “Öykü bunu gerektiriyordu. Bu hikaye ayrıntılar üzerine kurulu. İran’da çekseydim daha farklı bir film olurdu” yanıtını verdi.
Siyasi filmlere inanmıyorum
Farhadi, filmlerinde mesaj verme kaygısı taşımadığını ifade ederek, “Filmde mesaj vermek istediğiniz zaman o film iyi olmuyor. Siyasi film çekme yolunu tutmuyorum. Çünkü siyasi filmlere inanmıyorum. Daha çok insan ve aile ilişkilerini ele alan dramatik öyküleri çektim. Zaten insan ilişkilerinde siyaset, ahlak, aile hepsini bulmak mümkün” diye konuştu.
Önce senaristim
Asghar Farhadi, “Bir teraziye koyduğunuzda senaristlik mi, yönetmenlik mi ağır basıyor” sorusunu şöyle cevapladı: “Senaryo yazarken senaristlik, film yönetirken yönetmenlik zor geliyor aslında. Ancak senaryo yazarken daha enerji doluyum. Önce senaristim, sonra yönetmenim. Senaryolarıma gündelik hayattan sahici ayrıntılar koyuyorum. Bunu çok seviyorum.”
Etkileyici bir aile dramı
Asghar Farhadi’nin ülkesi dışında çektiği ilk film olan “Geçmiş”, bu yılın adından en çok söz ettiren yapımları arasında yer alıyor. Film, Fransız eşi Marie’den boşanmak için Tahran’dan Paris’e gelen Ahmet’i ve Marie ile yeni sevgilisi Samir’i konu ediniyor. Ustaca kaleme alınmış senaryosu ve beğeni toplayan oyunculuk performanslarıyla “Geçmiş”te Farhadi, aileyi ve ilişkileri derinlemesine sorgulamayı sürdürüyor. Film, yüksek duygusal gerilimi, sürükleyici diyaloglarıyla ilginç bir aile dramı. Filmde başrol oyuncusu Bérénice Bejo’ya Tahar Rahim ve Ali Mosaffa eşlik ediyor.
Dünyaca ünlü bir yönetmen
1972 doğumlu Asghar Farhadi, ülkemizde “Elly Hakkında” ve “Bir Ayrılık” gibi filmlerle tanınıyor. Farhadi, 2008 yapımı filmi “Elly Hakkında” ile birçok ödülün yanı sıra Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı kazanmıştı. Ülkesi İran’da çokça tartışılan “Bir Ayrılık”, Oscar’a değer görülen ilk İran filmi olma özelliğine sahip. Farhadi, “Geçmiş” adlı filmiyle de izleyiciyi büyülemeyi sürdürdü ve Cannes’da jüri özel ödülünü kazandı.
***
“Kızgın Delikanlı” geri döndü
1964’te 1. Antalya Film Şenliği’nde yarışan “Kızgın Delikanlı” filmi, bu yılki Altın Portakal Film Festivali’nde yeniden seyirciyle buluştu.
Senaryosunu Vedat Türkali’nin yazdığı, Ertem Göreç’in yönettiği ve Göksel Arsoy’un yapımcılığını üstlendiği “Kızgın Delikanlı” filmi, Altın Portakal 50. Yıl Özel Gösterimleri kapsamında gösterime sunuldu. 1964 yılında 1. Antalya Film Şenliği’nde yarışan filmde, babasından kalan toprakları yakınları tarafından yağmalanan, Amerika’da yaptığı ziraat mühendisliği eğitimini yarıda bırakarak hakkını aramaya gelen Murat’ın, avukat Sevil ile birlikte verdiği mücadele anlatılıyor. Başrollerini Göksel Arsoy ile Türkan Şoray’ın paylaştığı filmde dönemin toplumsal sorunu haline gelen toprak adaletsizliğine vurgu yapılıyor.
“Umudunuzu kaybederseniz topraklarınızı kaybedersiniz”
Gösterim sonrası söyleşiye katılan yapımcı Göksel Arsoy, çekildiği yıl filmin konusu itibariyle sol içerikli diye sansüre takıldığını ve gösterimi için çok mücadele verildiğini söyledi. Filmin geçtiği dönemdeki sorunların hala devam ettiğini söyleyen yönetmen Ertem Göreç ise “Sinemanın görevi toplum soranlarını göstermek, toplumun görevi ise bunu görebilmektir” dedi.
***
Altın Portakal’ın kurucuları unutulmadı
50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında Antalya’da bulunan sanatçılar, bugüne kadar festivale emeği geçenleri mezarları başında andı. Mezarlık ziyaretlerine Yeşilçam’ın ünlü isimleri Ediz Hun, Talat Bulut, Yusuf Sezgin, Meral Orhonsay ve Coşkun Göğen’in yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın hazır bulundu. Andızlı Mezarlığı’nda Altın Portakal’ın kurucusu ve o dönemin Antalya Belediye Başkanı Avni Tolunay ve eşi Fethiye Tolunay’ın mezarına çiçek bırakan sanatçılar, daha sonra Uncalı Mezarlığı’na geçerek Altın Portakal’ın isim ve fikir babası Behlül Dal, sinema oyuncusu Hayati Hamzaoğlu ve sinema yazarı-eleştirmen Rekin Teksoy’u mezarı başında ziyaret etti.
***
Altın Portakal’ın ilk galası: ‘Sev Beni’
50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ilk gala, yönetmenliğini Mehmet Bahadır Er’in yaptığı ‘Sev Beni’ filminin oldu. Yönetmen Er, “Filmdeki karakterler Türkiye’deki insanlar çok iyi biliyor” dedi.
Altın Portakal Film Festivali’nde yarışma filmleri, gala gösterimleriyle seyirciyle buluşmaya başladı. Bu yılın ilk galası ise Mehmet Bahadır Er’in yönetmenliğini yaptığı ‘Sev Beni’ adlı film oldu. Senaryosunu ve yönetmenliğini Mehmet Bahadır Er ve eşi Maryna Er Gorbach’ın yazdığı film, AKM Aspendos Salonu’nda izleyiciyle buluştu. Bu yılki ulusal filmlerin jüri başkanlığını yapan Türkan Şoray ve diğer jüri üyelerinin de izlediği filme sinemaseverler yoğun ilgi gösterdi. Gösterimin ardından film ekibinin katıldığı bir söyleşi gerçekleşti. Banu Bozdemir’in moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye yönetmenler Mehmet Bahadır Er ile eşi Maryna Er Gorbach, oyuncular Ushan Çakır, Viktoria Spesyutseva, Murat Şeker, filmin müziğini yapan Barış Dir ve sanat yönetmeni Marketa Korinkova katıldı.
3 yıldır film üzerinde çalıştıklarını belirten yönetmen Mehmet Bahadır Er, insanların neden aşksız bir hayatı tercih ettiklerini irdelemek istediklerini söyledi. Er, “Filmdeki karakterleri Türkiye’deki insanlar çok iyi biliyor. Filmi çekmek için kışı bekledik. Çünkü Kiev’in en güzel olduğu zaman kış ayıdır. Eksi 30 derecelere varan soğuk havada çalıştık” dedi. Er’in eşi Maryna Er Gorbach ise aşksız insanları düşünerek bu filmi yazdığını dile getirdi. Filmin ortak yapımcısı Olena Yershova ise Antalya’da yaşadığını ve Antalya’da evli olduğunu vurguladı.
FİLMİN ÖZETİ
Cemal çıktığı yurt dışı seyahatinde genç ve güzel Sasha’yla tanışır; geceyi beraber geçirmek için gece kulübünden ayrılırlar, ancak olaylar alışılmış şekilde devam etmez. Beyaz Şehir Kiev’in eşsiz güzelliğinde Sasha ve Cemal, başlarına gelen zorluklarla mücadele ederken birbirlerini tanır, etkilenir. Aşk onları beklemedikleri bir zamanda yakalar, her şeye sıfırdan başlamak için ellerine bir şans geçmiştir, fakat birbirlerine henüz söyleyemedikleri gerçekleri nasıl aşacaklardır, Cemal yakında evlenecektir, Sasha’nın da bir sevgilisi vardır.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01