Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Mynamar`da mülümanlara yönelik süren acımasız şiidet olaylarına yönelik yaptığı yazılı açıklama ile kınayarak, Burma/Mynamar`da ki Zulme dur demenin vaktinin gelip te geçtiğini söyledi.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Mynamar'da mülümanlara yönelik süren acımasız şiidet olaylarına yönelik yaptığı yazılı açıklama ile kınayarak, Burma/Mynamar'da ki Zulme dur demenin vaktinin gelip te geçtiğini söyledi.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan yazılı açıklamasında şu şunları söyledi:
''1962 yılından beri kesintisiz olarak Burma/Myanmar’da Müslümanlarına yönelik acımasız şiddet politikaları son yıllarda hızlı bir ivme kazanmış ve Müslüman varlığını tamamen ortadan kaldırmaya yönelik sistematik bir soykırıma dönüşmüştür.
Budist Nobel ödüllü Aung Sang Suu Kyi idaresi altında, Myanmar Genel Kurmay Başkanı Min Aung Hlaing yönetimindeki Burma/Myanmar Ordusu ve BGP (Sınır Muhafaza Polisi) tarafından Meiktila, Lashio, Mandalay, Pegu, Prome, Yangon, Maungdaw, Rathedaung ve Buthidaung gibi yerleşim yerlerinde son günlerde yaşanmakta olan katliamlar iyice hız kazanmıştır.
Başta İslam Birliği Teşkilatı ve D-8 olmak üzere tüm uluslararası kuruluşları gerekli adımların atılması ve katliamların sona erdirilmesi için acilen harekete geçmeye davet ediyoruz.
Keza, Bangladeş kurtuluş savaşı sırasında, Bangladeşli kardeşlerini bağırlarına basan Rohingyalı Müslümanların Bangladeş’e geçici olarak kabullerinin sağlanması ve bu konuda uluslararası yardım kuruluşlarının harekete geçmesi büyük bir zaruret arz etmektedir. Özellikle Maungdaw ve Rathedaung’ta katliamlar sonrası, Müslümanların evleri ateşe verilmekte ve 87.000 kişi ülkeyi terk etmeye zorlanmaktadır.
Bu arada, 2015 seçimlerinde reform iddialarıyla işbaşına gelen Aung Sang Suu Kyi'nin uluslararası yardım örgütlerinin bu mazlum insanlara ulaşmalarını zorlaştırması, zulme uğrayan savunmasız çoluk çocuk, yaşlı ve kadınları terörist olarak göstermeye çalışması hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur.
Budist Aung Sang Suu Kyi idaresi tarafından Rohingya’da inceleme yapmak isteyen BM mensupları, yardım kuruluşları ve medya mensuplarının katliam bölgelerine girişlerinin yasaklaması hiçbir şekilde kabul edilebilir bir durum değildir. Aung Sang Suu Kyi’nin kışkırtıcı ve olayları alevlendiren açıklamaları, olayların çok vahim bir boyuta ulaşmasına neden olmaktadır. Konuyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi’nin de acilen toplanması gerekmektedir.
İslam Birliği Teşkilatı’nın, Müslümanlardan oluşan bir barış gücünün süratle Rohingya’da görev yapması konusunda BM Teşkilatı nezdinde gerekli girişimleri yapması zaruri bir durum arz etmektedir. Buna örnek olarak ta REFAHYOL döneminde Başbakan Prof.Dr. Necmettin Erbakan tarafından Filistin’in El Halil kentine Türk Askerî Birliği'nin gönderilmesidir. Bu Osmanlı Devleti'nin inkırazından tam 80 yıl sonra ilk defa gerçekleşen bir olaydı. Filistin yönetimiyle İsrail arasında El-Halil kentinin Filistin yönetimine devri anlaşması imzalanmış, bu anlaşmayı müteakip bölgedeki barışın korunması amacıyla 30 Ocak 1997 tarihinde Oslo'da imzalanan anlaşma gereği, Başbakan Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın teklifiyle 20 Şubat 1997 tarihli 59. Birleşimde TBMM’nin oybirliğiyle aldığı kararla Türk Askerî Birliği 54. Hükümet tarafından El Halil’e gönderilmiştir.
Bu konuda Hükümetin, Müslümanların meskûn olduğu bölgelere Türk Askerî Birliği öncülüğünde Müslüman Barış Gücü’nün bölgeye gönderilmesi konusunda uluslararası boyutta gerekli çalışmaları başlatması hepimizin ortak arzusudur.
Bu vesileyle, Erbakan Vakfı olarak Roghinya’nın Maungdaw, Rathedaung ve Buthidaung yerleşim bölgeleri başta olmak üzere katliamların sona ermesi için , başta Burma/Mynmar’daki Müslüman Sivil Toplum Örgütleri başta olmak üzere, ilgili ve yetkili tüm uluslararası kuruluşlarla temasa geçeceğimizi kamuoyuna önemle arz ediyoruz.''dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA