Tarih: 26.05.2017 16:01

GÖNÜLLÜLÜK EĞİTMENİ VE YAZAR İNAL AYDINOĞLU?NDAN RAMAZANDA ?GÖNÜLLÜLÜK? ÇAĞRISI

Facebook Twitter Linked-in

Gönüllülük Eğitmeni ve Yazar İnal Aydınoğlu, nefsimiz için kutsal bir sınav ayı olan 11 ayın sultanı ramazanda karşılıksız hayrın, sevmenin mutluluğunu yaşayan herkesin diğer 11 ayda da bunu alışkanlık haline getireceğini söylerken, orucun hiçbir kusura mazeret olmadığını da belirtiyor.

 

Yaşamın günlük telaşı içerisinde çoğu zaman yardımlaşma duygularını, maneviyatı unutabiliyoruz. Hayat telaşı içerisinde boğulup, maneviyattan ziyade maddi dünya daha çok önem kazanabiliyor. Manevi duyguların daha yoğun hissedildiği, yardımlaşma, barış, huzur gibi kavramların önem kazandığı İslam dünyası için özel bir yeri bulunan ramazan ayı, hem kişisel hem de de toplumsal hayatta farklı duygular yaşatıyor. Yaşam, sevgi, mutluluk, gönüllülük, kadın-erkek ilişkileri, liderlik gibi konular üzerine yazdığı 12 kitabıyla ve Türkiye’ye gönüllülük kavramını ilk öğreten kişi olarak tanınan Gönüllülük Eğitmeni ve Yazar İnal Aydınoğlu, ramazanın gönül ve gönüllülük ayı olduğunu belirtiyor. İnal Aydınoğlu, “Herkes kendi olanaklarına göre bir hayır ve hizmet yapmayı planlamalıdır. Bir insanın başka insanlarla emeğini, bilgisini, deneyimlerini, sevgisini paylaşması, en az maddi destekte bulunması kadar önemlidir. Eğer insan karşılıksız hayrın, sevmenin mutluluğunu bu ay içinde yoğun olarak hissederse diğer 11 ayda da bunu sürdürme alışkanlığını elde edebilir. Çünkü ramazan cömertlik, yardımlaşma ve sevgide bereket ayıdır.” açıklamalarında bulunuyor.

 

“Oruç, sağlık, mutluluk ve huzur kaynağıdır”

 

Ramazan, gönüllülük çalışmaları, hayır ve hizmete yönelmek yönünden diğer aylardan farklıdır. Ramazan boyunca insanların birbirini düşünmesi, muhtacın elinden tutması, yalnızın yalnızlığını paylaşması, çaresize çare araması gibi iyi insan olmaya özgü niteliklerini daha etkin ortaya koyması öğütlenir. Diğer aylarda yaşamın günlük telaşı ve maddi şeylerin günlük yaşamda geniş yer tutması, insanları hayır ve hizmet düşünmekten, yardım ve yardımlaşma duygularından uzaklaştırıyor. Ramazan ayının en hayırlı adımlara vesile olduğunu belirten İnal Aydınoğlu, toplumun birlik ve beraberliğini pekiştirmek için her bireye ayrı ayrı önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. Aydınoğlu, “Uzun süreden beri ziyaret etmediğiniz, hatırını sormadığınız akrabalarınızı, komşularınızı arayın. Huzur evlerini, çocuk yuvalarını ziyaret edin.

 

Ramazan boyunca herkesi sevin. İnsanları takdir edin, onlara örnek olun. Yalnızların, yalnızlıklarını paylaşın, hayatlarına sevgi, saygı katın.” tavsiyelerinde bulunarak bir anısını paylaşıyor. ‘’1999 yılında ağır hasar gören bir anadolu lisesini yıkıp bağış olarak yerine yeni bir anadolu lisesi yapacaktık. Arsası çok büyük olmadığı için milli eğitimin tip projelerinden hiçbirisi uymuyordu. Özel bir proje yaptık, statikleri için de inşaat mühendisi olan yeğenime gittim. ‘’Dayı seni Allah mı gönderdi. Ramazan geliyor, ne hayırlar yapmam gerekir diye plan yapıyordum. Şimdi ben her sahurda kalkar sabaha kadar bu okulun statik hesaplarını yaparım.’’ diyerek teşekkürlerini dile getirdi. Ramazan ayında, tutulan orucun yanı sıra, hoşgörünün de en önemli erdemlerden biri olduğunu dile getiren Aydınoğlu, “Oruç sağlık, huzur, mutluluk kaynağıdır. Yalnızca sahurdan iftara kadar bir şey yememek, içmemek değil, hakka, hukuka, adalete uygun, ahlaklı, erdemli, ilkeli yaşamaktır.

 

Hiç kimse hakkında kötü düşünmemek, hiç kimseyi kırmamak, incitmemek, iyilik yaparak yaşamaktır. Ramazan sabretme ayıdır. Genelde iftar saati yaklaştıkça gerginleşen insanlar için ‘Hoşgörünüz oruçludur’ derler. Oysaki ramazan sabır duygusunun yüceldiği, öğrenildiği bir eğitim ayı olmalıdır. Oruç hiçbir kusura mazeret olarak görülmemeli, insan yaşamında sabrın ve saygının simgesi olarak kabul edilmelidir. Ne mutlu, ramazanın rahmetini, bereketini, sevgisini ve sabrını hissederek yaşayanlara…” diyerek tüm toplumu hoşgörüye ve paylaşıma davet ediyor.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —