Tarih: 16.07.2014 17:19

HALUK KOÇ`TAN KUR`AN YAKILMASINA BÜYÜK TEPKİ

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "Devlet şiddeti, terörü uygulamak, sivil halkı, çocukları katletmek, `ben ülkemin güvenliğini sağlıyorum` tezinin hiçbir zaman gerekçesi olamaz. İsrail bir an önce bu vahşeti durdurmalıdır, durdurmak zorundadır" dedi.

Bugün basın toplantısı düzenleyerek haftalık değerlendirme yapan,CHP Genel Başkanı ve Parti sözcüsü Haluk Koç ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında bugün toplandı.

Koç, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye`nin, radikal terör örgütlerinin hedef tahtası, oyuncağı haline getirildiğini ileri süren Koç, "IŞİD denilen gözü dönmüş terör grubuna, rehin aldığınız diplomatları ve diğer Türkleri bırakın diye yalvarılıyor" iddiasında bulundu.

Gazze`de yaşananlar karşısında, Türkiye`nin bir diplomatik yaptırım, diyalog gücünün bulunmadığını savunan Koç, "Perde arkasında İsrail ile kanka, ticaret, proje, istihbarat, tatbikat ortağı. Perdenin önünde içi boş dayılanmalar, millet bizi alışverişte görsün tarzında posta koyma numaraları" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Gazze`ye gidemediğini iddia eden Koç, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry`nin, Erdoğan`a "Gazze`ye gitme" dediğini öne sürdü. Koç, "Bizim kof kabadayı ne yapacak? Racon da kesemiyor, kıvranıyor, biraz dolaşıyor, mızırdanıyor. Daha sonra bir yandan `başüstüne` diyor ama yalancı pehlivanlığı da elden bırakmıyor. Sonuçta iç piyasaya da bir tüketim malzemesi sunma alışkanlığında bu konuda. Sonuç sıfır. Kafa kuma gömülü, tükürülenler yalanmış. Gazze`ye gitme lafı boğazına takılıp kalıyor" diye konuştu.

Koç, Başbakan Erdoğan`ın Koç, şu sorulara yanıt verilmesin istedi:

"Türkiye üzerinden İsrail`e jet yakıtı satıyor musun, satmıyor musun? İsrail jetlerine Türkiye üzerinden satılan jet yakıtıyla Gazze vuruluyor mu, vurulmuyor mu? Hadi bakalım kabadayı... Milleti meydanlara toplayıp iftar öncesi baymayı biliyorsun. Şunu açıkla bakalım. Türkiye üzerinden silahlandırılan IŞİD terör örgütüne, o silahları verdirip, Ramazan, mübarek günde, bu coğrafyada Müslüman kanı dükülüyor mu, dökülmüyor mu? Senin elin dökülen kana bulaşıyor mu, bulaşmıyor mu? Büyük Orta Doğu Projesi ile planlanan Müslüman ülkelerin kanını dökme, sınırları değiştirme projesinin eş başkanı kimdi? Sen değil miydin? Utanacak yüzü olanlar bu gerçekler karşısında bırakınız Cumhurbaşkanı adayı olmayı, bulunduğu görevden de çekilirler bir kenara saklanırlar. Böylece belki de ileride insan hakları mahkemelerinde savaş suçlusu olarak yargılanmaktan da kurtulurlar. Aldığımız haberlere göre El Beşir ihtiyaç duyulursa sana sığınma ve oturma hakkı verecekmiş. Zaten muhatapların belli dünyada."

-"İhsanoğlu`na açık destek vermek bir yurtseverlik görevi"

Türkiye`nin, Kahire, Telaviv ve Şam`da büyükelçisinin bulunmadığını, Bağdat`ta olan büyükelçiliğin ise etkinliğinin ve ağırlığının olmadığını savunan Koç, "Libya`dan Mısır`dan kovulan bir Türkiye var. Avrupa Birliği ile bütün ilişkiler donmuş vaziyette. Demokrasi karnesi sıfır" dedi.

Dünya diplomasi merkezlerinde, ciddiyeti kalmamış bir yönetim algısının bulunduğunu ileri süren Koç, şöyle konuştu:

"İçerideki firavun hala vizyon açıklıyor. Bir kısmı mecburiyetten orada bulunma durumunda kalan zevat, uykulu, şaşkın. Her komedi filminin bir kıssadan hisse bölümü vardır. Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye her boyutuyla altından kalkması gittikçe zorlaşan bir sürece giriyor. Bunun için 10 Ağustos`ta bu gidişe, ülkenin çıkarlarını kendi beklentilerinin üzerine koyan her yurttaşımızın sandığa giderek `dur` demesi gerekiyor. En geniş çerçevede, çatıda belirlenen, hiçbir partiye üye olmayan, engin, hoşgörülü, herkesi kucaklayan, demokrasi ve diğer konulardaki görüşleri açıklandıkça halk tarafından desteği artan Ekmeleddin İhsanoğlu`na açık destek vermek bir yurtseverlik görevi haline geliyor."

Başbakan Erdoğan`ın "Ben milletin adayıyım" dediğini belirten Koç, "Sen milletin adayı değilsin, sen milletin kesesinden adaysın. Sen kendi yarattığın yeni vesayet devletinin adayısın. Sen kurduğun avantaya dayalı, baskı, şantaj, korku, tehdit düzeninin adayısın. Sen yoksulluk ekonomisinin adayısın" diye konuştu.

-"İsrail`in saldırının uluslararası hukuka aykırılığı ortada"

Başbakan Erdoğan`ın huzurun, barışın, istikrarın, itibarın, kardeşliğin, birliğin adayı olmadığını iddia eden Koç, "Sen ayrımcılığın, fitnenin, fesatın, yalanın adayısın" diye konuştu.

Koç, Başbakan Erdoğan`dan birleştirici, kucaklayıcı, dürüst, demokrat, tarafsız bir cumhurbaşkanının çıkmayacağını iddia etti.

İsrail`in Gazze`ye giriştiği kontrolsüz saldırının uluslararası hukuka aykırılığının ortada olduğunu belirten Koç, şunları kaydetti:

"Yaşananların, İsrail`in yaptıklarının, sivil halka verdikleri zararın, kayıpların, katliamın insanlık hukukuna da aykırı olduğu çok açık ve net. Tüm dünyanın gözü önünde. Bu vahşet karşısında Türkiye`deki etkisiz eleman konumundaki hükümet kadrosunun verdiği tepki yetersizdir ve caydırıcı hiçbir gücü, ağırlığı yoktur. Filistin`i, Gazze`yi hep müsamerelerde seslendirmiş bir kadronun tarihten ve gerçek siyasetten kopuk, duygusal çıkışları maalesef beyhude çıkışlar olarak kalmaktadır. İsrail`e sorumluluklarını bildirebilecek tek güç noktası Türkiye iken, iç siyasete tüketim malzemesi olarak pazarlanan şovlar bu imkanı maalesef Türkiye`nin elinden almıştır. İsrail, neyi ileri sürüyor? Ülke olarak yaşama güvenliğini sağlamak adına Filistin halkının bağımsız bir devlet haline gelmesine karşı çıkıyor, bundan çekiniyor. İsrail, bu tezini de Hamas eksenli politikaları bahane ederek, insanlık dışı, sivilleri de kapsayan geniş bir devlet terörü uygulama stratejisini inatla sürdürerek. Bu gerçekleri görmeden, Hamas çizgisini siyaseten kutsayan bir yaklaşımla Filistin halkının mücadelesi ve uğradığı haksızlıklar ne yazık ki dünyaya anlatılamıyor."

- "İsrail bir an önce bu vahşeti durdurmak zorundadır"

Çıkışların, duygusal olmaktan öteye gitmediğini, yaptırım ağırlığı bulunmayan bir dış politikanın olduğunu savunan Koç, "Sorumluları rüyalar aleminde gezen Recep Tayyip Erdoğan ve stratejik çukurlarda debelenen Bay Davutoğlu Ahmet. Gazze`de yaşanan katliamlara hiç kimse seyirci kalamaz, suskun da kalmamalıdır" diye konuştu.

"Devlet şiddeti, terörü uygulamak, sivil halkı, çocukları katletmek, `ben ülkemin güvenliğini sağlıyorum` tezinin hiçbir zaman gerekçesi olamaz" diyen Koç, "İsrail bir an önce bu vahşeti durdurmalıdır, durdurmak zorundadır. Suriye`den Irak`a, Mısır`dan Libya`ya, İsrail`den Filistin ve Gazze`ye kadar tüm bölgede hiçbir diplomatik ağırlığı olmayan bir Türkiye`yi yaratanlar, sorumluluklarının ne yazık ki hala farkında değiller" dedi.

-"YSK, yüksek sadakat kurulu"

Açıklamasının ardından Koç, soruları yanıtladı. "YSK`nın Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin bir kararı oldu, Başbakan`ın görevine devam etmesine yönelik. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz" sorusu üzerine Koç, "Birine dava açarken kamu görevi yapan başbakana hakaret gerekçesi kullanılıyor avukatları tarafından. YSK, başbakanlık görevini kamu görevi olarak algılamadı. Oysa bir değerlendirme yapması da gerekmez. Adaylığı kesinleştiği gün otomatik olarak düşmesi gerekir başbakanlık görevinin" dedi.

Adaylar arasında eşitsiz bir yarış olacağını savunan Koç, şunları kaydetti:

"Yüksek Seçim Kurulu değil, yüksek sadakat kurulu olarak görev yapan bir kurulla karşı karşıyayız. Yerel seçimlerde değişik yerlerde davranış kalıplarını gördük, şimdi cumhurbaşkanlığı seçiminde de bu sadakatlarını verdikleri kararlarla daha ilk baştan uygulamaya koymuş durumdalar."

-"Allah bıkmış bunlarla uğraşmaktan"

İstanbul Esenyurt`taki Muhammediye Camisi`ne yapılan saldırıya değinen Koç, saldırıda Kuran-ı Kerim`in yakıldığını kaydetti.

Saldıranların ve saldırılan yerin belli olduğunu belirten Koç, "Ey 40 türlü yalanı yüzü kızarmadan tek ayak üzerinde söyleme becerisini aylardır gösterenler; Bir taneniz de yakılan Kuran-ı Kerim karşısında, hiçbirinizin vicdanında bir tek kelimelik yer yok mu? Allah`tan korkun diyeceğim, Allah`tan korkmuyorlar. Korkan zaten yapmaz. Allah ıslah etsin diyeceğim, Allah bıkmış bunlarla uğraşmaktan. Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın demek en uygunu. Bu ayıp da onlara yeter."dedi.

``HABERİN OLDUĞU HER YERDE``

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —