Son zamanlarda bazı basın yayın kuruluşlarında Mardin`de de Görev yapmış olan Hasan Atilla Uğur isimli asker emeklisine bir tepki de Mardin Büro Memur Sen Şube Başkanı Ümit Unat?tan geldi.
Son zamanlarda bazı basın yayın kuruluşlarında Mardin'de de Görev yapmış olan Hasan Atilla Uğur isimli asker emeklisine bir tepki de Mardin Büro Memur Sen Şube Başkanı Ümit Unat’tan geldi.
Mardin Büro Memur Sen Şube Başkanı Ümit Unat yaptığı yazılı açıklamada özellikle Mardin ili Kızıltepe ilçesinde bulunan aşiretlere yönelik olarak tamamen varsayımlara dayanarak töhmet altına sokmak büyük bir vebaldir. Kızıltepe halkı ve burada yaşayan Aşiretler bölge de kendisine dayatılan tüm baskılara rağmen ne hendek zihniyetine ne de FETÖ ye boğun eğmemiş ve devletinin yanında yer alarak dayatmalara karşı çıkmıştır.
Aşiretler bölgede bir denge unsuru olup gerek toplumsal olaylarda gerek siyasi olaylarda sağduyulu davranışlarıyla daima örnek olmuşlardır.
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un açıklamasında Özellikle Hakkâri, Van, Çatak, Silopi ve Mardindeki aşiretlerin ,Bankalara birikmiş trilyonlarca liralık borçlarının İngilizler tarafından ödendiği iddiasında bulundu.Uğur'un kamu oyu ile paylaştığı ve Güneydğu illerindeki aşiretleri suçlayıcı iddiasını ispat edecek elindeki bilgi ve belgelerl varsa bir an önce bu belgeleri devletin yetkili birimleri ile paylaşmasını istiyoruz yoksa kendisi müfteri durumuna düşer. Kendisini bu iddia nedeniyle incittiği aşiretlerden özellikle de görev yaptığı Kızıltepe halkı özür dilemeye davet ediyorum. Dedi
Ümit UNAT son zamanlarda özellikle sosyal medya üzerinden her gün ikinci kalkışma olacak gibi söylemler ile insanları bunalıma sokmanın bir anlamı yok. Her gün yok uyanık olalım ikinci kalkışma olacak yok ,elektrik ve internet kesilirse ne yapacağız gibi söylemlerle paranoya yaratılmasını son derece manasız ve hatalı bir yaklaşım olarak görüyoruz.
Şüphesiz 15 Temmuz da gerçekleştirilmek üstenen Darbe Girişimi ile Ülkemiz bir Kaos'a sürüklenmek istenmiştir. Ülkemiz Bunu çok şükür kazasız,belasız bu günleri atlattı. Ancak 15 Temmuz'u hiçbir zaman unutmamak lazım. O sıcaklığını hep yaşamamız ve bunun gereğini yapmamız lazım. Ama diğer taraftan da paranoya da yaşamamak lazım. Yani ihtiyatlı olmak güzel bir şey, paranoyak olmak ise hastalıklı bir ruh halidir. Bu ikisini birbirinden çok iyi ayırt etmemiz lazım. Halkı gereksiz bir korkuya, endişeye sevk etmek de doğru bir yaklaşım değil. İhtiyatlı olmalıyız ama halkımızı da böyle paniğe, korkuya sevk eden söylemlerden de uzak durmalıyız. Akılcı bir şekilde bu orta yolu tutturmalıyız'' diye sözlerini bitirdi.
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN
