``HER TİROİT NODÜLÜ KANSER DEĞİLDİR``

Ankalab Laboratuvarları Patoloji-Sitoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Üstün, tiroid hastalığının dünyanın en yaygın endokrinolojik hastalıklarının başında geldiğini belirterek, Türkiye’de de toplumun yaklaşık üçte birinin tiroid hastası olduğunu veya hastalık riski taşıdığını ifade etti.

Uluslararası Sitopatoloji Akademisi Üyesi de olan Üstün, tiroid hormonunun gereğinden az ya da fazla salgılanmasının vücutta ciddi rahatsızlıklara sebep olabileceğini ifade etti. Üstün, yapısal ve fonksiyonel olmasına bağlı olarak pek çok belirtisi bulunan hastalığın tedavi yöntemlerinin de hastalığın türüne göre değişeceğini belirtti.

Üstün, çok çalışan tiroit bezi hastalıklarında çarpıntı, aşırı terleme, sıcağa tahammülsüzlük, ellerde titreme, kilo kaybı, saçlarda incelme, gözlerin öne doğru çıkması gibi belirtiler görülürken, az çalışan tiroit bezi hastalarında halsizlik, bitkinlik, üşüme, kilo alma, saçlarda dökülme gibi şikayetler görülebildiğini anlattı.

16 YILDIR TUZ İYOTLAMA PROGRAMI UYGULANIYOR

Tiroit hastalıklarının tanısında klinik muayenenin öncelikli olduğunu ve bazı laboratuar tanı testleri ile radyolojik görüntüleme testlerinin de gerekli olduğunu kaydeden Üstün, şunları söyledi:

“Türkiye’de 16 yıldır tuz iyotlama programı uygulanıyor. Ancak kırsal kesimde iyotlu tuz kullanımının yetersizliğinden ileri gelen guatr hastalığı hala çok yaygın. Okul çağındaki çocuklarda bile yüzde 30’lara varan oranlarda guatr bulunduğunu ortaya koyan çalışmalar vardır. Özellikle gebelerle emziren annelerin iyotlu tuz tüketmesi, bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Tuzla alınan iyodun yeterli olmadığı durumlarda iyotlu vitamin desteği sağlanması gerekiyor.”

Üstün, kaçak ve ruhsatsız üretilenlerle, bölgesel tuzlardan elde edilen kaya tuzlarının kullanıldığı, iyotlu tuz kullanımının yetersiz olduğu bölgelerde guatr görülme sıklığının yüksek olduğunu ifade etti.

NODÜLLERİN YÜZDE 95’İ İYİ HUYLU

Tiroid nodüllerinin yüzde 95’inin iyi huylu, sadece yüzde 5’inin kanserli bir yapıya sahip olduğunu belirten Üstün, tiroid hormonunun beyin hücrelerinin gelişmesinde de çok önemli olduğunu aktardı. Üstün, “Beyin gelişiminin yüzde 95’i ilk üç yaşta tamamlanır. Bu nedenle tiroid hormonu eksik olan bebeklerde değişik derecelerde geri dönüşü olmayan zeka ve gelişme gerilikleri görülür. Bunun için yenidoğan bebeklere doğumdan sonra 2-5 gün içinde topuk kanından TSH ölçülerek hipotiroidi taraması yapılmalıdır” dedi.

Ankalab Laboratuvarlarında tiroid hastalıkları ile ilgili tüm testlerinin yapılabildiğini ve nodüllerden alınan ince iğne aspirasyon materyallerinin değerlendirildiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Üstün, bu tür şikayeti olanların, sağlık kurumlarının Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Dahiliye, Genel Cerrahi, Pediyatri Kliniklerine başvurmalarını önerdi.

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA