Hipertansiyon, vücutta oluşturduğu hasarlar ile yaşamı tehdit eden en önemli risk faktörlerinin başında gelmektedir. Ancak çoğu zaman belirti vermez. Belirtilerin önemli bir kısmı da yüksek tansiyona özgü değildir. Bu nedenle belirtilerin olup olmaması kişiyi aldatmamalı, mutlaka tansiyonun hangi değerde olduğunu bilmelidir.
Yüksek tansiyonda görülen en yaygın belirti, baş ağrısıdır. Toplumda da genel olarak baş ağrısının yüksek tansiyonun en önemli belirtisi olduğuna dair genel bir inanç vardır. Bu inanışa karşın, yapılan bir kısım büyük araştırmada, yüksek tansiyonda görülen baş ağrısı oranının, normal tansiyonlu kişilerde görülen kadar olduğunu, hatta bazı araştırmalarda daha da düşük oranda olduğu ileri sürülmüştür.Tansiyon hastalarında görülen baş ağrısının, tansiyondan gelmediği ileri sürülmektedir. Hatta bir kısım araştırmacı tansiyonda görülen baş ağrısının, hastalarda hipertansiyona bağlı stres nedeniyle oluştuğuna dair görüşler ileri sürmektedirler. Toplumda sürekli "sessiz katil" olarak adlandırılan hipertansiyonun varlığı, kişileri strese sokarak gerilimi daha da artırmakta, bu nedenle de baş ağrısı hissetmelerine neden olmaktadır, demektedirler.
Peki tansiyona özgü baş ağrısı hangi durumlarda görülür. Bir kısım araştırmacı tansiyonları kriz şeklinde yükselen hastalardaki bağ ağrısının direkt tansiyona bağlı olabileceğini ileri sürmektedirler. Bu durumda kişinin tansiyonu aniden 180/110 mmHg, yani halk arasındaki deyimle 18/11`nin üzerine çıkar ve hasta baş ağrısı hissedebilir.
Yüksek tansiyonda görülen baş ağrısının niteliğinden biraz bahsedelim. Genellikle enseden başlar, tepeye doğru yayılır. Eğer baş ağrısı yüksek tansiyonun tahribatlarına bağlı değilse, beyinden gelmez. Yüksek tansiyondaki baş ağrısı, ense ve saçlı derinin altındaki kas tabakasının aşırı gerilmesine bağlıdır. Bu gerilimi nasıl yaptığının mekanizması tam anlaşılamamıştır. Hasta panikledikçe gerilim daha çok artar ve baş ağrısı şiddetlenir. Tansiyonun düşürülmesi ve paniğin düzeltilmesi ile ağrı geçer, hasta kendisini daha iyi hisseder. Baş ağrısı genellikle gündüz saatlerinde hissedilir, gece pek olmaz. Yalnız uykuda solunum durması, yani apne olan hastalarda sabaha karşı baş ağrısı görülebilir. Bu ağrı tansiyona bağlı değil, kanda oksijen azalmasının bir sonucu olarak oluşmaktadır.
Unutulmaması gereken noktalardan birisi, baş ağrısını yapabilecek birçok hastalığın mevcut olmasıdır. Bu nedenle her baş ağrısı olan kişide mutlaka yüksek tansiyon olacak diye bir kural yoktur. Hiçbir hastalığı olmayan kişilerde de, sadece günlük gerilime ve yorgunluğa bağlı olarak baş ağrısı gözlenebilir. Şimdi burada şu konuyu ısrarla vurgulamak istiyorum. Hastanın hafif bir hipertansiyonu vardır, baş ağrısı hisseder. Hemen korkuları başlar, işte ben beyin kanaması geçireceğim, felç olacağım diye. Hele ailesinde böyle bir örnek varsa panik daha da artar, kişi fasit bir daireye girer. Panik tansiyonu daha da yükseltir, korku, telaş ile doktorunu arar veya acile koşar. İşte burada doktorun söyleyeceği birkaç yatıştırıcı söz, hastayı sakinleştirebilir, tansiyonunu düşürebilir. Bu aşamada hekimlere büyük görev düşmektedir.
Yüksek tansiyonu olan hastalarda ani ve şiddetle gelen baş ağrısından korkulmalıdır. Bu şekilde başlayan ağrının yanında, şuur kaybı veya kol ve bacaklarda kuvvet kaybı, tutamama olursa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
``Haberin Olduğu Her Yerde``
ARTUKLU HABER AJANSI