Rahim ağzı kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olarak gösteriliyor. Rahim ağzı kanserinin temel nedeninin, yüksek riskli HPV enfeksiyonları olduğu bildiriliyor.
Rahim ağzı kanserinden korunmada en etkili yolun HPV aşısı olduğuna dikkat çeken Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında önemli açıklamalarda bulundu.
Serviks, diğer adıyla rahim ağzı kanseri, rahim ağzındaki hücrelerin yüksek riskli HPV (Human Papilloma Virus) tipleriyle enfekte olması sonucu gelişiyor. Özellikle HPV 16 ve 18 tipleri, serviks kanserine neden olan enfeksiyonların yüzde 80'inden sorumludur. Hastalığın erken evrede belirti göstermemesi nedeniyle düzenli taramalar, erken teşhis için büyük önem taşıyor. Rahim ağzı kanserinin tarama ve önleme programlarına sahip tarama programları ve HPV aşılamasının mevcut olduğu ülkelerde hastalığın görülme sıklığı ve ölüm oranları azalıyor.
RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Erken evre serviks kanserinde hiçbir klinik belirti olmayabileceğini vurgulayan Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu tanı, tarama programları sayesinde ya da jinekolojik muayene esnasında şüpheli lezyon gözlenmesi ile teşhis konulur diyerek, ilerleyen dönemlerde ortaya çıkacak belirtileri açıkladı:
TEMEL NEDEN YÜKSEK RİSKLİ HPV ENFEKSİYONLARI
Rahim ağzı kanserinin temel nedeninin, yüksek riskli HPV enfeksiyonları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, “HPV’nin 16 ve 18 tipleri, vakaların yüzde 80’inden sorumludur. HPV enfeksiyonlarının büyük bir kısmı (yüzde 80-90) 2-3 yıl içinde negatifleşse de bu, hastanın tamamen virüsten arındığı anlamına gelmez. HPV, genellikle cinsel yolla bulaşır ve kondom tam koruma sağlamaz.” ifadelerini kullandı.
SİGARA KULLANAN KADINLAR DİKKAT!
Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu rahim ağzı kanserine yakalanmayı artıran risk faktörleri ile ilgili şunları söyledi:
“Sigara, HPV’nin kanserojen etkisini 2-4 kat artırarak önemli bir risk faktörünü oluşturur. Cinsel partner sayısındaki artış ve sigara kullanımı riski artırır. Ayrıca, çok sayıda cinsel partnerin bulunması, erken yaşta cinsel aktiviteye başlama ve kişinin birden fazla partnerinin olması da riski artırır. Erken yaşta doğum yapmak ve çoklu doğum sayısı da risk faktörleri arasındadır. Yanı sıra herpes genitalis ve chlamydia gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların tekrarı, düşük sosyoekonomik koşullar ve kötü hijyen de kanser riskini yükseltir. Bağışıklık sisteminin kemoterapi veya AIDS gibi durumlar nedeniyle baskılanması, rahim ağzı kanseri gelişiminde önemli bir rol oynayabilir.”
ERKEN TEŞHİS İÇİN DÜZENLİ KONTROLLER ÖNEMLİ
Rahim ağzı kanserinden korunmanın en etkili yolunun HPV aşısı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu “Aşı, 9-15 yaş arasında iki doz, 15 yaş üzerinde ise üç doz olarak uygulanmalıdır. Bunun yanında, düzenli pap smear ve HPV testleriyle tarama yaptırmak da büyük önem taşır.” dedi.
Prof. Dr. Ömer Çobanoğlu, "Rahim ağzı kanserinin erken teşhisi için hiçbir şikâyet olmasa dahi 3 yılda bir pap smear testi ve HPV tiplemesi yapılmalıdır. Risk grubundaki kişiler ise daha sık tarama ve değerlendirmelere tabi tutulmalıdır." diyerek sözlerini sonlandırdı.
ARTUKLU HABER AJANSI