HTGF`DEN SERT KINAMA

Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin, Türk gençliği adına açıklamada bulunarak sözde ‘Ermeni soykırımı’ propagandacısı Mustafa Ayrancı’nın provokasyonunu kınadı.

Sözde ‘Ermeni soykırımı’ iddialarının 100.yılı yaklaşırken toplumumuzu, kendisini Hollanda Türklerinin sözde temsilcisi gibi lanse ederek “Türkler Ermenileri soykırımdan geçirdi” hezeyanlarıyla gündem olma peşinde olan Mustafa Ayrancı’nın provokasyonlarına karşı uyanık ve dikkatli olmaya çağırıyoruz. Biz Türkler bu tuzağın bir parçası olmamalıyız.

Mustafa Ayrancı, yaklaşan seçimlerde ırkçı terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP'ye açık destek vermesiyle biliniyor. Ayrancı'nın birçok defa terörist KCK/PKK'nın kırmızı bültenle aranan yöneticileri olan terörist ve uyuşturucu/eroin kaçakçısı Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal'la bir araya geldiği basına yansımıştır. Bu kişi 2008'den beri gasp ettiği Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği’ni (HTİB) kendi çiftliğine çevirerek burada Müdür olduğu halde, kamuoyuna kendisini Başkan olarak lanse etmektedir. Bu sahtekarlık bir yana HTİB'in Hollanda kamu kurumlarından aldığı parasal kaynaklar konusunda da Ayrancı şeffaf olmaktan özenle kaçınıyor. Hangi Hollanda kamu kurumu, bakanlığı ve belediyesi Mustafa Ayrancı’ya neyin karşılığında, kaç para vermiştir? Kendisi şerefli bir insansa bunları kamuoyuna açıklar. Kendisini dürüst olmaya davet ediyoruz. Yaptığını iddia ettiği Müdürlük/Başkanlık görevi nedeniyle kamu sorumluluğu taşıyan bu kişinin bu pervasız, fütursuz, hoyratça ve sorumsuz davranışlarının Hollanda kamu görevlilerinin sürekli gözünden kaçıyor olması düşündürücüdür.

MUSTAFA AYRANCI’NIN SÖZDE ‘ERMENİ SOYKIRIM’ HEZEYAN VE ÇARPITMALARI

Bu kişi son olarak “Ermenilerin acısı, hepimizin acısıdır” başlığını kullanarak yaptığı Türklere yönelik hakaretlerle dolu açıklamada hezeyanda bulundu.

• Soykırım saçmalığına karşı çıkan yurtsever halkımıza “Türkiye’deki milliyetçi çevreler” olarak hitap ederek algı operasyonu yürüten ve
• “yaşanan bu trajik olayın boyutu saklanamaz.” olduğunu ifade etti.

Ayrancı, açıklamasında gerçek dışı olayları şöyle çarpıtarak savunuyor;

• Osmanlı yönetiminin ve Talat, Enver ve Cemal paşanın katliamcı ve çeteci olduğunu,
• Osmanlı ve Türklerin Ermenilere karşı etnik temizlik hareketine giriştiklerini,
• Ermenilerin büyük felakete uğradıklarını ve bu uğradıkları felaketin BM’nin 1948’deki ‘soykırım’ tanımına uyduğunu ancak Ermenilerin başlarına gelen bu sözde soykırımın hukuksal çerçevesinin boşlukta kaldığını ve artık olayın tartışmasız soykırım olarak kabul edilmesi gerektiğini,
• Osmanlı ve Türkiye kaba şovenizme başvuranlar olarak nitelendirerek,
• Türkler sanki utanç verici bir şey yapmış gibi “Türklerin tarihleriyle yüzleşmeleri gerektiği”ni ifade etti,
• Ermenistan’ın BM kararlarına rağmen 1992’den beri işgal ettiği Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinden çekilmeden Türkiye’nin Ermenistan ile sınır kapılarını açması gerektiğini,
• Toprak verme sonucu doğuracak şekilde Türkiye’nin Ermenistan’a tazminat ödemesi gerektiğini savundu ve
• son olarak “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin milliyetçi, inkârcı, şoven tutumunu KINIYORUZ!” şeklinde saçmaladı.

Türklerin Ermenileri soykırımdan geçirdiğini iddia eden Mustafa Ayrancı, tarihi gerçekleri çarpıtarak kamuoyunu yanlış yönlendirmeye kalkmış, Hollanda'da barış içinde yaşayan etnik grupları birbirine karşı kışkırtmaktadır. Mustafa Ayrancı, Türk milletine ve Türk toplumunun saygın sembollerine karşı eleştiri sınırlarını aşarak aleni şekilde hakaretler etmiş, toplumda gerginliğe yol açmış, provokasyon yapmıştır. Tarihe takılıp kalmak ve bunu tencir pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getirmek, sürekli konuyu kaşımak nefret ve kini yaygınlaştırmak ve beslemek Ayrancı’nın üstendiğini söylediği toplumsal sorumluluktan uzaktan yakından ilgisi yoktur. Kendisi daha önce de şiddet uyguladığı polis tarafından tespit edilen kişilere ve şiddet eylemlerine sahip çıkmıştır. Üstelik bunu yaparken şiddet uygulayanları ve linçe girişenleri de masum göstererek kamuoyunu yalan beyanlarla yanıltmaya çalışmıştır. Böyle bir ahlaki temelden gelen bir kişinin sorumlu davranması zaten beklenemezdi.  Ayrıca Ayrancı ileri yaşına rağmen oldukça cahil olduğunu kanıtlamıştır.

MUSTAFA AYRANCI TÜRK TOPLUMUNUN ÇIKARLARINI BALTALIYOR

Kendisini toplumumuzun çıkarlarımızı savunan bir kişi gibi lanse eden Ayrancı, bu yalan beyanlarıyla kendisine alan açma peşindedir. Toplumumuz Ayrancı'nın provokasyonlarına alışık olduğu için ona yanıt vermemiştir ancak Ayrancı bu sefer Taşnak Ermenilerinin sözde soykırım olarak belirledikleri kritik bir zamanda olan 24 Nisan'da Türk toplumunun çıkarlarını baltalamaya kalktığı için Türk gençliği kendisine demokratik zeminde hak ettiği yanıtı vermektedir. Bize göre bu kişi solcu veya sosyalist da değildir, çünkü her görüş kendi içinde asgari bir ahlak ve tutarlılık seviyesi barındırmaktadır. Aranan ahlak ve tutarlılık da bu kişide yoktur.

Mustafa Ayrancı'yı ırkçı terör örgütü PKK'ya, soykırımcı Taşnak Ermenilerine, ASALA teröristlerini himaye eden Ermenistan Devletine ve bunların ve kendisinin propagandasını yapan Fethullah Gülen Terör Örgütüne (ve medyasına) sahip çıkıp açıklamalar ve gösteriler yaparak kamuoyunu yönlendirme girişimlerinden artık vazgeçmeye çağırıyoruz. Ayrancı'nın bitmek bilmeyen bu provokasyonları toplumumuza huzur vermiyor, sadece kutuplaşmaya, ötekileştirmeye ve PKK/HDP gibi ırkçı terörist örgütlerin Hollanda'da zemin kazanmasına hizmet ediyor. Bu bakımdan Ayrancı provokasyonlarıyla Türkiye'deki siyaseti Hollanda'ya taşıyarak siyasi bir kazanım peşinde olduğu çok açıktır. Türk toplumundaki demokratik güçler buna geçit vermeyecektir. Sözde ‘Ermeni soykırımı’ kampanyası Türk düşmanlığıyla dolu ırkçı bir propagandadır. Kendisine sosyal medya üzerinden hakaret eden lümpen çocuklar üzerinden bile siyasi rant devşirerek basında şov yapan Mustafa Ayrancı, Türkiye’deki kutuplaşmış havayı buraya taşıyarak ne yazık ki bu çocuklar kadar lümpen olduğunu ve olgun olmadığını kanıtlamıştır. Zira Ayrancı, kamu kaynaklarını kullanarak topluma nefret ve zehir saçmaktadır.

Mustafa Ayrancı değişik zamanlarda yalan beyanlarda bulunarak ve belge uydurarak, kendisini eleştiren Türk aydınlarını ve Türk derneklerini Hollanda devlet kurumlarına “Türkiye istihbarat örgütü MIT uzantısı, “eşcinsel düşmanı”, “suikastçı” ve “ırkçı gruplar/örgütler” gibi saçma sapan yaftalamalarla fişlemesi ve şikayet etmesiyle Hollanda devlet kurumlarını yönlendirmiş ve manipüle etmiştir. Ayrancı ve onun radikal siyasi içgüdülerle provoke ettiği kişilerin şikayetleri sonucunda; bu yönde beyhude araştırmalara yönelen Hollanda kamu kurumları kaynaklarını heba etmiş, devleti zarara sokulmuştur. Sahte ihbarlarla kamuyu zarara sokan Mustafa Ayrancı'yı Türkler üzerinde kurmaya çalıştığı vesayetten vazgeçmeye, şeffaflığa ve Türk toplumunu rahat bırakmaya çağırıyoruz.

NEFRET SÖYLEMİ KULLANAN MUSTAFA AYRANCI’NIN PROVOKASYONLARINA KARŞI SUÇ DUYURUSU YAPIN!

Bu tür provokasyonların bir daha yaşanmaması için Türk toplumunu ve gençliğini; eylem ve söylemleriyle halkı kin ve düşmanlığa sevk ederek inanç, yaşam biçimi ve ırk farkı gözeterek toplumsal grupları birbirine karşı kışkırtmak ve toplumsal provokasyon örgütlemek suçunu işleyen Mustafa Ayrancı'nın hak ettiği hukuki cezaya çarptırılması ve Hollanda’daki çok-kültürlü ahenk ve barış ortamının korunması ve güçlendirilmesi için bulundukları kentlerdeki polis bürolarında suç duyurusunda bulunmaya davet ediyoruz. Bugün suç duyurusunda bulunmazsanız yarın çocuklarınızın okullarda ırkçı suçlamalarla karşılaşacağından emin olabilirsiniz.

ARTUKLU HABER AJANSI-HOLLANDA