İlesam Çınaraltı Sohbetlerinde Osmanlı Arşivi Tartışıldı

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) İstanbul Şubesinin, Azaklıoğlu Necati Bay Vakfında düzenlediği 59. Çınaraltı Sohbetleri'nin bu haftaki konusu "Osmanlı Arşivinin Tarihi Seyri ve Arşivcilik Organizasyonu" idi.

25.12.2014 12:04:16 0
İlesam Çınaraltı Sohbetlerinde Osmanlı Arşivi Tartışıldı

İLESAM İstanbul Şubesi Başkanlığınca düzenlenen Çınaraltı Sohbetlerinin 59.su Azaklıoğlu Vakfında gerçekleştirildi. "Osmanlı Arşivinin Tarihi Seyri ve Arşivcilik Organizasyonu" konulu programda Arşiv Uzmanı Mesut ÖĞMEN ve Araştırmacı Yazar Ahmet ÇİÇEK konuştu.

Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan`ın da iştirak ettiği programın açılış ve takdim konuşmasını yapan Ahmet ÇİÇEK, Cumhuriyet tarihimizi inşa ederken Osmanlı paranoyası sebebiyle geçmiş ile gelecek arasında bağın koparıldığını ve bunun nesillerimize bedel ödettiğini ifade etti. “Kendi köklerine sımsıkı sarılmayan kök göklerde ihtişam arayamaz” diyen ÇİÇEK, İstikbali sadece göklerde değil aynı zamanda köklerde aramanın gerektiğini vurguladı. Gündemde yer alan Osmanlıca konusuna da değinen ÇİÇEK, "Osmanlıca eğitimi ecdadın mesajlarını nesillerin okuması ve anlaması bakımından gerekliliktir, milli bir borçtur. Bu konudaki tartışmalar siyasi fikir ve ideolojilerden arındırılmalıdır" dedi. 

Aynı zamanda Osmanlı Arşivinin yetkili sendika temsilcisi ve Genç Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyesi olan Ahmet ÇİÇEK konuşmasının önemli bir kısmını Milli Arşiv Kanununun gerekliliğine ayırdı. ÇİÇEK, Dünyanın en zengin ve en nitelikli arşivlerinden birine sahip olan Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün kurulduğu 1984`ten bu yana 30 yıldır teşkilat kanununa sahip olamadığını hatırlatarak birçok önemli olayların 100. yıllarına girerken Milli Arşiv Kanununun yasallaşmasının ecdada dair iade-i itibar anlamı da taşıyacağı ve yepyeni bir süreci başlatacağını savundu.

 Osmanlı Arşivinin çeşitli kademelerinde 30 yıldır görev yapan Arşiv Uzmanı Mesut ÖĞMEN, arşiv belgeleri slaydı eşliğinde yaklaşık bir buçuk saat boyunca dünyada, Türk Dünyasında ve Cumhuriyet döneminde arşivciliğin yanı sıra özellikle Osmanlı Arşivinin tarihi seyri ve arşivcilik organizasyonu üzerinde durdu. Arşivciliğin İslâm dünyasında Batı’dan çok önce başladığına dikkat çeken ÖĞMEN; “Avrupa’da papazlar kalemle yazmayı yeni öğrenirken İslâm memleketlerinde kütüphaneler dolusu arşiv vardı. Özellikle Abbasiler kütüphanecilik konusunda, Osmanlı ise arşivcilik konusunda çok ileriydi” dedi.

Katılımcıların ilgiyle takip ettikleri konuşmasında Mesut ÖĞMEN, Osmanlı sınırlarında kurulu 36 devlete doğrudan, ilişki kurduğu onlarca devlete dolaylı olarak kaynaklık eden Osmanlı Arşivinin yok sayılarak bir dünya tarihi yazılamayacağını savundu. Osmanlı Arşivinin hâlihazırda devletlerarası siyasi krizlere çözüm ve izah getiren ciddi katkılarının olduğuna çeşitli örnekler verdi: ÖĞMEN şöyle konuştu: "Kızıldeniz’de bulunan Haniş adaları hakkında Yemen ile Eritre arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşmasında Osmanlı Arşivi’nden Hakem Mahkemesine giden belgelerin belirleyici olduğu belirtilmektedir. Yine Katar ve Bahreyn arasındaki Havar adaları ile ilgili anlaşmazlığın Lahey Adalet Divanında çözüme kavuşmasında da Osmanlı Arşivinden alınan belgeler etkili olmuştur. Bir başka örnek, Kuzey Afrika’da Libya ile Tunus arasındaki sınır anlaşmazlığında Meclis-i Vükela kararları arasında çıkan bir rapor esas delil olarak gösterilmiştir."

Program sonunda katılımcıların sorularını da yanıtlayan ÖĞMEN, arşiv belgelerinin nüfuzunu vurgulama adına "Musul üzerinde II. Abdülhamid’in mal varlığına sahip çıkıp o bölgenin tapuları Lozan’daki heyete takdim edilseydi acaba tarihin seyri değişir miydi?" şeklinde anlamlı bir soru ile konuşmasını tamamladı.

İLESAM İstanbul Şube Başkanı Cafer Vayni ise, Osmanlı’nın üç kıtaya ve üç çağa uzanan bir dünya devleti olarak tarihte yerini aldığını belirterek “Bu açıdan tarihte tek örnektir. Osmanlılık madde ile mananın muhteşem bir ahengidir. Osmanlılık bir bakıma Türk-İslam harikasıdır. Bu muhteşem abideyi cihan devleti yapan özellikler nelerdir? Bu sorunun cevabı siyasi, askeri, iktisadi, dini, kültürel yüzlerce hatta binlerce çalışmayla ancak izah edilebilir. Osmanlıcanın liselerde okutulmasının tartışıldığı bugünlerde Osmanlı arşivleriyle ilgili düzenlediğimiz toplantı çok verimli geçti. Konuşmalarından ötürü Mesut ÖĞMEN ile Ahmet ÇİÇEK Beylere ve ayrıca katılımcılara teşekkür ediyorum. Acaba Osmanlı arşivlerinden yeterince faydalanabiliyor muyuz? Bu konuyu konuşma ve tartışmanın faydalı olacağını düşünmekteyiz” dedi.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor