İNANÇ: `Hazır giyimde yabancı markalar Türk işçisinin becerisinden vazgeçemiyor`

?Toplu pazarlık sistemi içinde tekstil-hazır giyim daha fazla sipariş alır, daha hızlı büyür, markalaşma sağlanır. Deneyimler bunu gösteriyor?

Gündem 29.08.2017 18:32:43 0
İNANÇ: `Hazır giyimde yabancı markalar Türk işçisinin becerisinden vazgeçemiyor`

 

ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, son dönemde hazır giyim sektöründe Türkiye’den çıkan bazı yabancı markaların yeniden sipariş vermeye başladığını söyledi. Murat İnanç, Türkiye’nin kaliteli ve zaman açısından esnek üretim yeteneğinin bu siparişlerde etkili olduğunu; bunun da Türk işçisinin becerisinin bir sonucu olduğunu belirtti. Murat İnanç, sendikalı, toplu pazarlık sistemi içinde disiplinli bir iş ortamının, yabancı markaların da tercihi olduğunu hatırlatarak, “Hazır giyim sektöründe son zamanlarda oluşan bu olumlu ortamı ‘fırsat bu fırsat işçiden keselim para kazanalım’ şeklinde değerlendirmeye kalkılırsa büyük hata yapılır. Markalar örgütlü, toplu pazarlık sistemi arıyor” dedi.

 

-“Yabancı hazır giyimciler Türk işçisinin becerisinden vazgeçemiyor”

 

Murat İnanç, hazır giyim ve genel olarak tekstil sektörünün bütün kollarında kalifiye işçinin önemli bir unsur olduğunu belirterek, “Hazır giyimde yabancı markalar Türk işçisinin becerisinden vazgeçemiyor” dedi. İnanç şunları kaydetti:

 

“Türkiye özellikle hazır giyimde sanayiciliği öğrendi. İhracatı öğrendi. Türkiye’nin başarılı bir insan gücü var ve kaliteli üretim yapıyor. Bazı Türk firma ve markalar ucuz işgücü bahanesiyle diğer ülkelere üretim kaydırmaya çalışıyor ama hepsi de öyle veya böyle dönüp geliyor. Şimdi tekrar görüyoruz ki geçmişte siparişlerini çekip başka ülkelere giden uluslararası markalar, yabancı ülke markaları tekrar sipariş vermeye başladılar. Şunu açıkça söylemeliyim ki bu dönüşün sebebi, Türk tekstil-hazır giyim işçisinin yeteneğidir.” dedi.

 

-İşverene çağrı: “Uluslararası markalar işçisine saygılı işyeri arıyor”

 

“Geçmişte, bazı işverenler hem işçisini, hem de sipariş aldıkları markaları küstürdü. Bugün ‘siparişim var, işçi arıyorum’ şeklinde  konuştuklarını duyuyoruz. Hatta, gazetelere-televizyonlara, ‘Türkiye’de işsizlik sorunu yok. Ben işçi arıyorum bulamıyorum’ diye beyanatlar veriliyor.  Diğer yandan  3-5 kuruş için işçilerin hakkını çalmaya çalışan bir kesimin varlığını da hepimiz biliyoruz. Şu bir gerçek ki;  işçisine saygı duyan, örgütlenme hakkını tanıyan her işverenin istihdam sorunu yok. Ayrıca uluslararası markalar işçisine saygılı işyeri arıyor.

 

Hazır giyimde son zamanlarda oluşan bu olumlu ortamı ‘fırsat bu fırsat işçiden keselim para kazanalım’ olarak değerlendirmeye kalkılırsa büyük hata yapılır. Markalar örgütlü, toplu pazarlık sistemi arıyor. Buradan taraflara sesleniyoruz: Becerikli tekstil işçisini küstürmeyin, örgütlenmenin önünü açın. Hem ihracatta hem de istihdam da yeri doldurulamayacak bir sektörden bahsediyoruz.

 

Tekstil ve hazır giyim sektöründe ara eleman açığının karşılanması için meslek liselerine gereken önemin verilmesi ve sektör için pozitif ayrımcılık istiyoruz.

 

Murat İnanç, faaliyetlerinde yabancı markaların örgütlü işyerlerine daha yakın davrandığını gözlemlediklerini de vurgulayarak şunları söyledi:

 

“Örgütlü olduğumuz işyerlerinde, başka işyerlerinde hep gözlemliyoruz. Örgütlü tekstil-hazır giyim firmalarında çalışanlar daha mutlu ve daha verimli. Toplu iş sözleşmeli işyerlerinde bunu görüyoruz. Toplu pazarlık sistemi içinde tekstil-hazır giyim daha fazla sipariş alır, daha hızlı büyür, markalaşma sağlanır. Deneyimler bunu gösteriyor”

 

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor