Çin’deki Türkler” programına konuk olan İş Bankası Çin-Şanghay Temsilcisi Doruk Keser, “Firmalarımız Serbest Ticaret Bölgelerini ve RCEP anlaşmasını iyi okuyup, bölgedeki fırsatları yakından takip etmeli. Dedi.
“Çin’deki Türkler” programına konuk olan İş Bankası Çin-Şanghay Temsilcisi Doruk Keser, son dönemde, Serbest Ticaret Bölgelerinde ve özellikle Lingang ve Hainan adasında önemli açılımlar olduğuna dikkat çekerek, “Girişimcilerimiz, rekabetçi bir yapıda kurulan serbest ticaret bölgelerinin yanı sıra, tek belgeyle ürün dolaşımına imkân veren ve entegre bir piyasa oluşturan RCEP anlaşmasını iyi okuyup, sundukları fırsatları yakından izlemeli” dedi.
Kerem Köfteoğlu’nun sunduğu “Çin’deki Türkler: Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz” programına katılan Çin-Şanghay Temsilcisi Doruk Keser, Şanghay Yangshan Limanı içinde alan “Lin-gang” Serbest Ticaret Bölgesinde, sermaye kontrollerinin daha gevşek olacağı, lojistik bağlantısının avantajının kullanılacağı gümrüksüz, teşvikli bir ekonomik bölge belirlendiğini ifade etti. Ayrıca, Çin’in güneyinde yer alan Hainan’da Serbest Ticaret Bölgesi oluşturulduğunu hatırlattıktan sonra, “Burası hizmet ve özellikle turizm sektöründe önemli konuma geliyor. Yurt içinde seyahat eden Çinli turistlere yıllık 100 bin RMB’ye kadar verilen duty free alışveriş hakkıyla birlikte, yatırımların sayısı ve satışlar da artacak. İnşasına başlanan Serbest Ticaret Limanı’nın devreye girmesiyle Adada özel bir gümrük bölgesi kurulacak. Mal, sermaye ve personelin belirli kurallarla serbest giriş-çıkışına izin verilecek. Dolayısıyla bu bölgenin de yakından izlenmesinde yarar var” dedi.
Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın da (RCEP) önemli olduğunu vurgulayan Keser, “İmza atan 15 üye ülke toplam 26.2 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe sahip. 2030’da RCEP’in, üye ülkelerin aralarındaki ihracatını 428 milyar dolar, milli gelirlerini ise yılda yüzde 0.2 oranında arttırması bekleniyor. RCEP’in imzasıyla Çin Asya’yı kendine daha entegre bir hale getirecek. RCEP’te kolaylaştırılmış liberal standartlar kapsamında, üye ülkeler arasında ürün dolaşımı tek belgeyle yapılabilecek ve gümrük tarifeleri azaltılarak entegre bir tedarik zinciri ve ticaret imkânı yaratılacak. Bu Türk şirketleri için Asya’da konumlanma stratejisinin kapısını açarken, yerel kalarak Asya’yı hedef alma noktasında ise engeller yaratabilecek.” Ayrıca, “Katma değerli teknolojik üretim seviyesine yükselen, ancak eksik olduğu teknoloji ve lüks hizmetlerde dışarıdan destek alarak iç tüketimini ithalatla kuvvetlendirme planı olan Çin’de, “Çifte Dolaşım” olarak tanımlanan bu durum, başta kozmetik ve hizmet olmak üzere lüks Türk markalarına Çin’de konumlanmaları için de yeni fırsatlar yaratacak” diye ekliyor.
“Müşterilerimizi Çin’de de Yalnız Bırakmıyoruz”
“İş Bankası olarak, Çin piyasasına girmek isteyen Türk şirketlerine fahri danışmanlık hizmeti veriyoruz” diyen Keser açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Aslında bir giriş noktası olmayı amaçlıyoruz. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen Çinli şirketlere hizmetlerimizi tanıtıyoruz. Özetle; iki ülke arasındaki ilk temas noktasıyız. Ülkemize gerek ekonomik, gerekse de finansal olarak katma değer sağlayacak nitelikte işbirlikleri yaratmaya gayret ederken, bir yandan da dünyanın ekseninin çark ettiği Asya’nın kalbinde, Çin’de bayrağımızı dalgalandırıyoruz.”
E-ticaretin Çin’in toplam perakende içindeki payının yüzde 30’a ulaştığını ve 2 trilyon dolarlık hacme yaklaştığına dikkat çeken Keser, bu konuda da şu bilgileri verdi: “Çin ekosistem ve innovasyon bakımından dünyanın e-ticarette model aldığı bir ülke haline geldi. Başka bir açıdan bakarsak aslında bölgede, Çin’in grand stratejisi Kuşak ve Yol İnisiyatifi, genişleyen Serbest Ticaret Bölgeleri ve sınır ötesi e-ticaret platformlarının giderek birbirine entegre olacağını ve global network etkisi yaratacak bütünleşik büyük bir ekosisteme doğru evirildiğini varsayabiliriz.
ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55