Öz İplik-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı ve Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kadın Komitesi Başkan Yardımcısı Pınar Özcan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
Öz İplik-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı ve Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kadın Komitesi Başkan Yardımcısı Pınar Özcan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
Öz İplik-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı ve Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kadın Komitesi Başkan Yardımcısı Pınar Özcan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “her yıl olduğu gibi bu yıl da maalesef gazetelerin ikinci sayfalarında binlerce kadının şiddete uğradığı, öldürüldüğü haberlerine şahit oluyoruz” dedi.
Özcan basına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü maalesef her yıl olduğu gibi bugün de gazetelerin ikinci sayfalarında binlerce kadının şiddete uğradığı, öldürüldüğü haberlerine şahit oluyoruz. Bir kadının bulaşıkları makinede yıkadığı için kemikleri kırılıncaya kadar dövüldüğünü, bir diğer kadının boşanmak istediği için öldürüldüğünü, bir başka kadına tecavüz edildiğini izliyoruz, dinliyoruz ya da okuyoruz.
Kadına yönelik şiddet, dünyanın her yerinde karşımıza çıkıyor;
-Birçok kadının kanser, trafik kazaları yerine toplumsal cinsiyet kökenli şiddet nedeniyle ölüyor ya da yaralanıyor.
-Her 3 kadından biri, dövülüyor, cinsel ilişkiye zorlanıyor ya da taciz ediliyor.
-Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70’i erkek partnerleri tarafından öldürülüyor.
-Hindistan’daki erkek egemen kültürde erkek çocuklar soy devamı için gerekli ve övünç sebebi iken kız çocukları utanç kaynağı ya da mali külfet olarak görülüyor ve her gün binlerce kız çocuğu doğmadan ya da doğduktan hemen sonra öldürülüyor.
-Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsediyor.
-ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor.
-İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor.
-Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor.
Kadına yönelik şiddetin bildik hüzünlü öyküsü yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların benliğini de yok ediyor, hayatları bitiriyor.
Biz, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık suçlarında cezalar artmadıkça şiddet döngüsünün kırılamayacağını düşünüyoruz. Kadınlara sığınma evi açarak kadını koruma altına alan zihniyet yerine erkeklere ilköğrenimden başlayarak eğitim verilmesi gerektiğini düşünüyoruz
Biz, devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamasını, aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmasını, kadınların ekonomik özgürlüğü için çalışmasının önündeki çocuk ve yaşlı bakımı gibi engellerin kaldırılmasını, medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçmesini, evde, sokakta, işyerinde, gözaltında, cezaevinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumlularının yargılanmasını ve caydırıcı yasal tedbirler alınmasını istiyoruz. Kadına yönelik şiddet “doğal” ya da “kaçınılmaz” değildir! Değişim eğitimle başlar”Dedi
ARTUKLU HABER AJANSI
ABDULLAH ORTAÇ/ANKARA