KEMOSATÜRASYON, KARACİĞER VE MEME KANSERİ METASTAZLARININ KADERİNİ DEĞİŞTİRİYOR

Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, kemoterapi uygulamaları hakkında detaylı bilgi aktardı.

Sağlık 8.05.2023 11:15:00 0
KEMOSATÜRASYON, KARACİĞER VE MEME KANSERİ METASTAZLARININ KADERİNİ DEĞİŞTİRİYOR

Kemoterapi, insan vücudunda anormal çoğalan ve sağlıklı dokulara zarar veren hücrelerin, hem büyümesinin hem de çoğalmasının önüne geçen bir tedavi yöntemi olarak öne çıkıyor. Ağız yolu, damar içi ve kas içi ya da direkt olarak tümörün olduğu organa uygulanabilen kemoterapi tedavisinin hastaya özgü belirlendiğini dile getiren Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, kemoterapi uygulamaları hakkında detaylı bilgi aktardı.


Kanser tedavisinde başvurulan kemoterapi, vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar vermeden anormal ve sağlıksız çoğalan hücrelerin yok edilmesini amaçlıyor. Kemoterapinin son derece etkili bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, “Son 20 yılda teknoloji, genetik, tıp bilimindeki gelişmeler baş döndürücü bir hızda ilerliyor. Bu gelişmelerin onkoloji bilimine yansımaları da yüz güldürücü sonuçlara yol açıyor. Bazı hastalık tiplerinde tek başına kemoterapi ile tam bir iyileşme sağlanabiliyorken, bazılarında ise kemoterapi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte art arda ya da eş zamanlı olarak uygulanabiliyor. Bu tedavi yöntemlerinin uygulama şekilleri hastalığın tipine, evresine, hastanın diğer sağlık sorunlarına ve yaşına bağlı olarak farklılıklar gösteriyor. Standart olarak kabul edilebilecek kemoterapi ajanları, temel olarak anormal bölünen hücreleri hedef alıyor, bu hücrelerin çoğalmasını durdurmayı ve yok etmeyi amaçlıyor. Kanserli hastaya standart kemoterapi ile fayda sağlamak mümkünken, en büyük endişe yaşanabilecek yan etkiler ile ilgili oluyor. Direkt olarak damar yolu ile vücutta dolaşması için kana verilen kemoterapi vücutta yayıldığı noktalardaki tümör hücrelerine etki edip zararlı hücrelerin ölmesini sağlarken aynı anda dolaşımla birlikte beyinden kalbe önemli birçok organda da eş zamanlı olarak gezindiği için sağlıklı hücreler üzerinde de istenmeyen yıkıcı etkiye sebep olabiliyor. Kemoterapi ilacının etkili olabilmesi için yalnızca damar yoluyla değil bazen de ağız yoluyla verilerek etkili ve güvenli bir sonuç elde edilebiliyor.

KEMOTERAPİ HANGİ YOLLAR İLE UYGULANIR?

Kemoterapi uygulamalarının ağız yolu veya damar içi ya da kas içine, kimi zaman da direkt olarak tümörün olduğu bölgeye ilaç vermek şeklinde olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ece Esin, detaylı bilgiler aktardı:

  • Ağız yoluyla (tabletler ve kapsüller): Bazı kemoterapi ilaçları ağızdan kullanılabilmek üzere geliştiriliyor. Bu ilaçlar da damardan kullanılan ilaçlar kadar etkili ve aynı zamanda da damardan uygulanan tedaviler kadar da yan etkiye sahip oldukları için bu ilaçların nasıl kullanılacağına, ne kadar süre ile alınacağına ve ne tür yan etkiler oluşturabileceğine dikkat edilmesi gerekiyor.
  • Damar yoluyla (ampul ve flakonlar):Bu ilaçlar damar yoluna doğrudan verilebildiği gibi bazen de serum içinde sulandırılarak uygulanıyor. Damar yolu ile tedavi uygulamalarında hastanın genellikle hastaneye yatması gerekmiyor. Ancak ilaç verme süresi uzun olan bazı yoğun tedavilerde, hastanın ilaç uygulaması için hastaneye yatması gerekebiliyor. Damar yolu ile uygulanan bu ilaçlar, damardan geçerken tahrişe ya da damar dışına sızdığında bölgesel doku hasarına sebep olabildiğinden büyük bir dikkat ile kullanılması gerekiyor. Uzun süreli ve sık kemoterapi alan hastalarda damar yolu sorunları ortaya çıkabildiğinden, bu hastalara kateter ve port adlı cihazlar takılarak, tedavi bu araçlar aracılığı ile gerçekleştiriliyor.
  • Bölgesel yolla: Kemoterapi ile tedavi edilmek istenen bölgeye doğrudan ilaç uygulanabiliyor. Karın boşluğu, akciğer boşluğu, idrar torbası, kalp çevresi ve beyin-omurilik çevresine özel iğneler ile ilaç uygulaması yapılabiliyor.

 

KEMOSATÜRASYON, KARACİĞER VE MEME KANSERİ METASTAZLARININ KADERİNİ DEĞİŞTİRİYOR

Kanserin sadece kemoterapi, ameliyat ve radyoterapi gibi geleneksel tedavi yöntemleri ile değil, girişimsel radyolojik tekniklerle de tedavi edilebildiğinin altını çizen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ece Esin, “Kullanılan teknikler içerisinde, mikrodalga ablasyon veya radyofrekans ablasyon gibi karaciğerdeki tümör odaklarını yüksek ısılarda yakma teknikleri çok sık kullanılıyor. Yakma teknikleri ile tedavi edilme şansı olmayan daha yaygın tümör varlığında ise kasık damarından girilip karaciğer içine ilerletilen kateterlerle tümör odaklarına ilaç gönderilebiliyor. Ancak bu yöntemlerin de etkili olmadığı durumlarda özellikle malign melanom karaciğer metastazlarında ve meme kanseri gibi yaygın bazı metastazlarda kemosatürasyon işlemine başvuruluyor. Kemosatürasyon, karaciğere olan kan akımının genel kan dolaşımından sınırlı bir zaman aralığı için ayrıştırılmasına dayanıyor ve bu ayrışmanın hemen sonrasında bir kateter aracılığı ile sadece karaciğer damarına kişiye özel hazırlanmış dozda kemoterapi veriliyor. Yeterli bir süre bu kemoterapinin sadece karaciğer içinde dolaşmasına izin verilerek güvenli olarak belirlenen bu sürenin sonunda bir çeşit diyaliz makinesi yardımı ile karaciğerden çıkan kan, kemoterapiden süzülerek yeniden genel dolaşıma kemoterapisiz bir şekilde veriliyor.. Böylece tümörlü olan karaciğer dokusu verilen kemoterapiden olabildiğince faydalanırken genel vücuda kemoterapi gitmediği için de korkulan yan etkilerden sakınılıyor” diyerek sözlerini noktaladı.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI

 


17.9° / 9.4°
  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,47% 0,05
  • EURO

    36,42% 0,21
  • GRAM ALTIN

    2956,00% 0,72
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55