SARS-CoV-2 varyant analizlerini kendi laboratuvarlarında yapmaya başlayan Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC’de, aşıya dirençli Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına rastlanmadığını açıkladı.
SARS-CoV-2 varyant analizlerini kendi laboratuvarlarında yapmaya başlayan Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC’de, aşıya dirençli Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına rastlanmadığını açıkladı.
Bütün dünyada etkileri devam eden COVID-19 pandemisinin seyrini, salgına neden olan SARS-CoV-2’nin varyantları belirleyecek. Virüsün geçirdiği mutasyonlarla oluşan yeni varyantlar, farklı özellikleriyle öne çıkıyor. Bulaşıcılığı yüzde 70 oranında daha fazla olan İngiltere varyantının son bir kaç ay içerisinde KKTC’de ve Türkiye'de bulaşa neden olan baskın varyanta dönüşmesi bunun en önemli örneklerinden.
COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2’nin onlarca varyantı bulunsa da son dönemde özellikle iki varyant bütün dünyada kaygıyla izleniyor: Güney Afrika ve Brezilya varyantları. Bu varyantların temel özelliği, geliştirilen mevcut COVID-19 aşılarına karşı daha dirençli olmaları. Bu nedenle bu varyantların yayılımının önlenmesi, sürdürülen aşılamaların başarısını da yakından ilgilendiriyor.
SARS-CoV-2 varyant analizlerini kendi laboratuvarlarında yapmaya başlayan Yakın Doğu Üniversitesinden, umutlandıran bir açıklama geldi. Yakın Doğu Üniversitesi, COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarlarında, daha önce SARS-CoV-2 pozitif tanısı almış 50 örnekle yapılan analizler sonucunda KKTC’de, aşıya dirençli Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına rastlanmadığını açıkladı. Bu varyantların en belirgin özelliği mevcut aşılara karşı dirençli olmaları.
Mevcut Aşılar, Güney Afrika ve Brezilya Varyantlarında Etkisiz Kalabilir
Güney Afrika varyantının yerel aktarımı ABD'de, İngiltere, İsrail ve Sahra altı Afrika'nın çoğu dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde doğrulandı. Güney Afrika varyantının daha bulaşıcı olup olmadığı veya hastalığın seyrini nasıl etkilediği henüz belli değil. Ancak bu varyantın, diğer koronavirüs varyantlarının neden olduğu enfeksiyonlar ve aşılarla geliştirilen bağışıklıktan kısmen kurtulabileceği kesin olarak saptanmış durumda. Güney Afrika varyantının, hastalığın daha ağır geçirilmesine neden olduğuna dair bir kanıt olmasa da, mevcut aşıların etkisiz kalma ihtimali nedeniyle daha hızlı bir şekilde yayılma riski bulunuyor. En büyük endişe ise bu varyantın, aşılama çabalarını baltalayarak daha da gelişip bağışıklıktan tamamen kurtulabileceği yönünde.
Dolayısıyla Yakın Doğu Üniversitesi’nin KKTC’de Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına rastlanmadığını saptaması, ülkede yapılmaya devam eden aşıların etkinliğini koruyacağını göstermesi açısından umut veriyor.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Güney Afrika ve Brezilya varyantlarının saptanmaması, sürdürülen aşılama çalışmalarının başarısı açısından umut verici.”
Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacılarının, COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarlarında gerçekleştirdikleri düzenli analizlerle ülkede yayılan SARS-CoV-2 varyantlarını yakından takip ettiğini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, bulaşıcılığı yüksek olan ve mevcut aşılara karşı daha dirnçli olduğu belirtilen Güney Afrika ve Brezilya varyantlarının KKTC’de görülmediğini söyledi. Prof. Dr. Şanlıdağ, “Güney Afrika ve Brezilya varyantlarının saptanmaması, sürdürülen aşılama çalışmalarının başarısı açısından umut verici” açıklamasını yaptı.
Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören: “İngiltere varyantı, baskınlığını sürdürüyor.”
Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarları sorumlularından Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören de gerçekleştirdikleri analizlerde İngiltere varyantının KKTC’de baskınlığını sürdürdüğünü belirtti. Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “KKTC’de ilk kez Ocak ayında tespit ettiğimiz İngiltere varyantının, Nisan ayının ilk üç haftasında da yüzde 70 oranında baskın olduğunu saptadık” değerlendirmesini yaptı.
ARTUKLU HABER AJANSI