Türkiye'de her yıl yaklaşık 250 bin kişiye kalp-damar hastalığı tanısı konuluyor, her yıl ortalama 300-400 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların yaklaşık 150 bini yaşamını yitiriyor.
Türkiye'de her yıl yaklaşık 250 bin kişiye kalp-damar hastalığı tanısı konuluyor, her yıl ortalama 300-400 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların yaklaşık 150 bini yaşamını yitiriyor. Uzmanlar ise erken kalp krizi bulgularının hayati önemine vurgu yaparken, koroner bypass ameliyatlarının da kriz gelmeden yapılmasının tedavinin başarısında büyük önem taşıdığının altını çiziyor.
Tıkanan kalp damarlarının açılmasında cerrahi önemli bir yer tutuyor. Yıllardır uygulanan koroner bypass cerrahisi, teknolojinin gelişmesine paralel olarak minimal invaziv yöntemlerle de yapılabiliyor. Pekiyi koroner bypass cerrahisinin başarısını etkileyen faktörler neler? Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan koroner bypass cerrahisi ile tüm bilinmesi gerekenleri 11 maddede açıkladı.
Kalp krizinin kalp damarının tıkanması ile oluşan bir tablo olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, ”Kalp damarının tıkanma süreci vardır. Kısacası kalp krizi önceden “Geliyorum” diyor. Dolayısı ile erken kalp krizinin belirtileri konusunda toplum olarak farkındalık oluşmasında fayda var. Yol yürümekle, merdiven çıkmakla belirli bir süre sonra göğüste oluşan sıkışma, yanma, nefes darlığı ve çarpıntı hissi. Bunlar erken kalp krizi bulgularıdır. Hasta bunları ciddiye alırsa kalp krizi geçirmeden teşhisi konur ve tedavisi kolaylıkla gerçekleşir.” dedi.
Prof. Erdoğan, tıkalı kalp damarlarının açılmasında önemli bir tedavi yöntemi olan koroner bypass cerrahisi hakkında,” Kalbi besleyen tıkalı damarların ameliyat yoluyla açılmasıdır. Kalp ameliyatları arasında en sık yapılan ameliyattır. Genellikle damarı açarken göğüsten, bacaktan veya koldan aldığımız damarları kullanmaktayız.” şeklinde konuştu ve konu ile ilgili en çok sorulan 11 soruya cevap verdi. İşte ayrıntılar:
Koroner bypass kararı hangi durumlarda alınıyor?
Tıkalı kalp damarlarının açılmasında koroner bypass bazen kaçınılmaz olur. İlk tercihimiz her zaman stent veya balon olmakla beraber özellikle çok damar hastalarında uzun koroner darlıklarında bypass kararı almak zorunda kalırız. Burada en önemi nokta koroner bypassın zamanlamasıdır; hasta kalp krizi geçirmeden, kalp fonksiyonları bozulmadan bu ameliyatın yapılması çok önemlidir. Geçirilen bir kriz sonrası kalbin fonksiyonları azalacağından ameliyatın riski ve faydası da hastaya azalacaktır. Bu nedenle koroner bypass kararı alındığında bir an önce bunu uygulamak hastanın sağlığı açısından çok önemlidir.
Koroner Bypass ameliyatları ne kadar sürüyor?
Koroner bypass ameliyatları açık yapıldığı zaman ortalama 2-3 saatte tamamlanıyor. Genel anestezi ile yapılır. Hasta yoğun bakıma genelde anestezi eşliğinde çıkar. Yoğun bakıma çıktıktan sonra her şey yolunda gittiğinde de 2-3 saatte uyanmasını bekleriz ve solunum cihazından ayırırız.
Koroner bypass ameliyatı hangi yöntemle yapılır?
Koroner bypass ameliyatı yaklaşık 60 yıldır yapılan bir operasyondur. 1960’lardan beri dünyada yapılagelen cerrahi bir prosedürdür. Bugüne kadar hep göğüs kemiği açılarak yapıldı ancak son yıllarda geliştirilen yeni tekniklerle ve cihazlarla daha küçük kesilerle, göğüs kemiğini açmadan Minimal İnvaziv Cerrahi Yöntem ile koroner bypass ameliyatları yapılabilmektedir.
Koroner bypass ameliyatı riskli bir ameliyat mı?
Sanıldığının aksine koroner bypass ameliyatı riskli bir ameliyat değildir. Önemli olan zamanlamasını doğru yapmaktır. Zamanında yapılmış bir koroner bypass yani büyük bir kriz geçirmeden değiştirilen damarlar yüzde 1-2 ameliyat riski ile dünyanın her yerinde yapılabilmektedir.
Koroner bypass ameliyatı sonrası yoğun bakım süreci nasıl gerçekleşiyor?
Bypass sonrası bütün hastalar yoğun bakıma çıkar. Herhangi bir sıkıntı gelişmedi ise ver her şey yolunda gitti ise genelde 1 gece hastalar yoğun bakımda tutulur ve ertesi gün servise normal odasına çıkar. Hastaların serviste normal odalarında yatış süreci 4 veya 5 gündür. Bu süreçten sonra hastalar taburcu edilir.
Bypass sonrası erken dönemde hastalar ne yapmalı?
Birinci hafta sonrasında hastayı eve gönderiyoruz. Hastaların ilk haftayı evinde geçirmesini öneriyoruz. Özellikle enfeksiyon riski açısından bu dönemde çok fazla etkileşimde olmasını istemiyoruz ama yavaş yavaş da normal hayata dönmesini bekliyoruz. Genelde ilk hafta ilaç kullanımı biraz daha fazla oluyor ancak hasta kontrole geldikten sonra önemli oranda ilaçlarını azaltıyoruz. Öte yandan kan sulandırıcıları, kolesterol ilaçları gibi sürekli kullanacağı ilaçları düzenliyoruz. Bu şekilde birinci hafta sonunda dikişlerini alarak, bundan sonra hastanın normal hayatına dönmesini sağlıyoruz.
Hangi durumda açık hangi durumda kapalı bypass ameliyatları tercih edilir?
Bugün gelinen noktada artık izole bypasslar, 3-4 damar bile olsa tamamen kapalı bir şekilde yapılabilmektedir. Ancak ek bir prosedür gerekiyorsa; hastaya bypass yanında kapak değişimi, anevrizma onarımı gibi değişik kardiyak problemler varsa o zaman daha çok açık yöntemler tercih edilmektedir.
Bypass sonrası fiziksel aktiviteler nasıl olmalı?
En sık sorulan sorulardan biridir bu. Hastalarımıza ilk 3 ay ağır sporlar önermiyoruz. Genellikle yürüyüşlere başlamalarını öneriyoruz. 3’üncü aydan sonra daha hızlı tempolu yürüyüşler, koşular gibi sporlara başlayabilirler.
Bypass sonrası damarların yeniden tıkanmaması için ne yapmak gerekir?
Koroner bypass ameliyatında insanın kendi damarları kullanılmaktadır. Bu damarların tekrar tıkanma riski her zaman mevcuttur. Hastalarımıza mutlaka önerdiğimiz bazı şeyler var. Ameliyat sonrası kilo kontrolü, şeker kontrolü, kolesterol kontrolünün düzenli yapılması ve bu ilaçların düzenli kullanılması önemlidir. Ayrıca kan sulandırıcı ilaçların doktor kontrolü olmadan kesilmemesi özellikle takılan yeni bypassların açık kalması için çok önemlidir.
Bypass ameliyatında damarlar nereden alınıyor?
Bypass ameliyatlarında rutin olarak göğüsteki damarı kullanıyoruz. Kalbin en önemli damarı olan ön damarına, göğüsten aldığımız meme atardamarını kullanıyoruz. İkinci kullandığımız damar koldan aldığımız atardamardır, bu da açıklık oranları en yüksek olan günümüzdeki grefttir. Üçüncü damarlar ise bacaktan aldığımız damarlardır, göğüs damarı ve kol damarına göre daha az açıklık oranı olmasına rağmen en sık kullandığımız greftlerdir.
Kol ve bacaktan alınan damarlar da açık yöntemle mi yapılıyor?
Yakın zamana kadar kol ve bacaktan aldığımız damarları açık bir şekilde çıkarıyorduk ama artık gelişmiş sofistike endoskopik yöntemler sayesinde hem bacak damarını hem de kol damarını yaklaşık 2 cm’lik kesiler içinden girerek endoskopik olarak kapalı bir şekilde çıkarabiliyoruz. Bu şekilde hastanın ameliyat sonrası daha az ağrısı olduğu gibi cerrahi yeri daha küçüktür ve daha az iz kalmaktadır. Ayağa kalkış süresi daha kısadır.
Kalp damarları tıkanan her hasta bypass olabilir mi?
Pratik olarak her hastaya bypass ameliyatı yapılabilir ancak burada önemli olan hastanın bu işten fayda görüp görmeyeceğidir. Özellikle kalp kas fonksiyonları iyi ise kalp kas dokusunda büyük hasar yoksa bu hastalar bypasstan yüksek oranda fayda görürler. Ama bazı durumlarda iskemik kardiyomiyopati dediğimiz özellikle geçirilmiş kalp krizine bağlı yoğun kalp fonksiyon kaybı olan hastalarda maalesef bypass ameliyatı yapılsa bile hastalar çok fazla fayda göremezler. Bu durumda medikal veya girişimsel bazı yöntemleri hastalara öneriyoruz.
ARTUKLU HABER AJANSI
9549,89%1,94
34,47% -0,02
36,21% 0,61
2956,62% -1,61
5031,94% 0,00