Tarih: 05.01.2016 17:27

Kürşat Çavuşoğlu: ?Hiçbir başarı tesadüf değildir?

Facebook Twitter Linked-in

 

18-25 Temmuz 2015 tarihlerinde İrlanda’nın Limerick kentinde yapılan Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’nda (Medigames-World Medical and Health Games) masa tenisi dalında teklerde üst üste dördüncü altın madalyasını kazanan Çavuşoğlu başlıkta sunduğumuz ifadesinde dediği gibi bu başarı için çok çalışmış bir kişidir. O bir dünya şampiyonu, Türkiye’nin adını bütün dünyaya duyurdu, tanıttı ve alkışlattı. Avusturya'da yapılan 35. Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’nda Türkiye’ye iki altın madalya kazandırdı, Avusturya'yı fethetti! Türkiye’nin gururu oldu. 2012’nin Spor “En”leri belli olurken, listede Kürşat Çavuşoğlu kendisine en iyiler arasında yer edindi ve “Yılın hekimi” seçildi. Çavuşoğlu, Kerkük’ten geldi, anavatanı Türkiye’ye yerleşti ve müthiş  başarılara imza attı. Türkiye’ye kazandırdığı 4 dünya şampiyonluğu ve madalyaları, büyük bir alçak gönüllükle ülkeme olan gönül borcumdur” diyor. Üstelik onu ilginç kılan sadece başarıları değil, aynı zamanda oldukça renkli bir yaşam öyküsü olması...

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Irak’ın Türkmen kenti Kerkük’te doğdum. İlk ve orta eğitimimi Kerkük’te bitirdikten sonra, 1978’de üniversite öğrenimi için anavatanım Türkiye’ye geldim. Önce 1979’da Ankara Ü. Dişhekimliği Fakültesi’ne başladım, 1980’de İstanbul Ü. Dişhekimliği Fakültesi’ne yatay geçiş yaptım. 1985’te mezun oldum. 9.5 yıl yurtdışında hem eğitimimi sürdürdüm hem de çalıştım. Evli ve iki çocuk babasıyım. Beş yabancı dil konuşuyorum. Antalya’da serbest olarak mesleğimi ve spor yaşamını sürdürüyorum.

Sporun geçmişte de hayatınızda çok yer kaplıyor muydu?

Babam sporcuydu ve beni hep spora yönlendirdi. Kardeşlerimle, yer alması oldukça zor olan Kerkük karmasında forma giydik. Daha sonra ben o zamanlar Kerkük’ün en ünlü kulübü El-Savra’ya (Devrim) üye oldum. Bu arada Irak milli takımının Çinli antrenörünün Kerkük’te düzenlediği masa tenisi kampına katıldım ve kısa zamanda Kerkük’te 1 numara oldum ve 1977’de Irak genç milli takımına seçildim.

Uluslararası turnuvalarda Irak’ı temsil ettim. Kerkük karmasının kaptanlığını yıllarca yaptım. Çiftlerde Kerkük için yarıştığım milli eğitim karmaları şampiyonasında Süleymaniye şehrinde finalde Bağdat karmasını yenerek Irak birincisi olduk.

 

Sporcu bir ailede büyüdün. Çocukluk yıllarında, spor yaptığın için özel bir çocuk olduğunu hiç hissettin mi?

Mahalledeki çocuklardan çok da farkım yoktu. Çocukların düzenli olarak spor yaptığı bir ortamda büyüdüm. Spor yapıyordum; çünkü bizim orada, tüm çocuklar bunu yapardı. Futbol, basketbol, voleybol, Atletizm, yüzme, bisiklet, masa tenisi... Bizim oranın çocukları, bunlardan birini mutlaka yapardı. O yüzden, ilk çocukluk yıllarımda, sadece spor yaptığım için özel bir çocuk olduğumu hissetmedim. Arkadaşlarımdan ayrışmam. Onların biraz önüne geçmem için yaşımın ilerlemesi ve büyümem gerekti. Aynı şekilde, kardeşlerimle ilişkim de hiç anormal olmadı. Onlar da sporun içimdeydiler. Hatta belli bir yaşa kadar, ailede en başarılı sporcu sıralaması yapılsa, muhtemelen ben onların gerisinde yer alırdım. Büyüdükçe ve başarılı olduğumu gördükçe, sporla ilgili başarılı olabileceğimi düşünmeye başladım.

Türkiye’de katıldığınız, derece aldığınız turnuvalar var mı?

Fakülteye girdiğim yıl 1979’da Ankara Ü. Dişhekimliği Fakültesi masa tenisi takımını oluşturduk ve Türkiye Dişhekimleri Şampiyonası’nda birinci olduk. Ertesi yıl İstanbul’a yatay geçiş yaptım, orada da dört yıl hem fakülte hem de üniversite masa tenisi takımında oynadım. 1980’de İstanbul TED Spor Kulübü masa tenisi takımında çalışmalara başladım. Orada dokuz yıl oynadım, Terfi Liginden başladık Süper Lig’e kadar yükseldik.

Uzun süre yurtdışında kalmışsınız. Orada da devam edebildiniz mi masa tenisine?

Tabii, ihtisas yapmak için bir yıl kaldığım Danimarka’da da Arhus SİSU Spor Kulübü’nde oynadım. Danimarka’nın komşusu İsveç o tarihte dünyanın en müreffeh ülkesiydi, benim için de şartlar uygundu, İsveç’e gittim, eğitimimi orada sürdürdüm. Umea şehrinde Umea Spor Kulübü’nde İsveç Bölge ligi’nde oynamaya başladım. Dört ülkenin (Irak, Türkiye, Danimarka ve İsveç) liglerinde masa tenisi oynamış ender sporculardan biriyim sanırım.

Umea Şampiyonası’nda hem ferdi hem de çiftlerde birinci oldum. Altı yıl İsveç’te kaldım, hem mesleğimi hem de sporu devam ettirdim. 1995’te Kanada’da bir burs kazandım. 2 yıl 2 ay da Kanada’da kaldıktan sonra anavatanım Türkiye’ye döndüm ve Antalya’ya yerleştim.

Antalya’da nerede devam ettiniz?

Antalya’nın ligde takımının olmadığını öğrendiğimde çok şaşırdım. Antrenör Yahya Gürcüm ve isimsiz üç kişi Kürşat Çavuşoğlu, Akif Özsarı ve Kader Dönmez Antalya için güç birliği yaparak çalışmalara Medical Park Antalyaspor Kulübü’nde başladık. 2002’de  2. Lig’e, 2005’te de Süper Lig’e çıktık. Süper lige çıkmamız aslında azmin, inancın ve çok çalışmanın zaferiydi. 10 yıl Medical Park Antalyaspor’un hem oyuncu hem de kaptanlığını yaptım.

Haziran 2015’de 13. Kuruluşlararası Açık Masa Tenisi Turnuvası, Sinop’ta gerçekleştirildi. 46 takım ve 200 sporcunun katıldığı şampiyonada, Antalya Dişhekimleri Odası takımı (Kürşat Çavuşoğlu, Kader Dönmez, Burhan Yazar ve Ertürk Yazar) olarak Türkiye üçüncüsü olduk ve Süper Lige yükseldik.

Antalya Akdeniz Veteran Takımı, Kürşat Çavuşoğlu, Murat Günay ve Turgay Albayrak’tan oluşan kadrosuyla 12-13 Aralık 2015 tarihleri arasında Türkiye Masa Tenisi Federasyonu’nun İstanbul Tozkoparan Spor Salonunda organize ettiği Veteranlar Takım TürkiyeŞampiyonası’nda 1. olduk. Türkiye Şampiyonu olarak kupayla Antalya’ya döndük ve takım olarak büyük bir başarıya imza attık

Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’na ne zamandan beri katılıyorsunuz?

2012’de Antalya’da yapılan Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları’na ilk kez katıldım, hem tekler hem de çiftlerde ülkeme iki altın madalya kazandırdım. 2013’te Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de düzenlenen şampiyonada teklerde altın, çiftlerde gümüş madalya, 2014’te Avusturya’nın Wels kentinde yapılan şampiyonada hem tekler hem de çiftlerde iki altın madalya ve son olarak da 18-25 Temmuz 2015 tarihlerinde İrlanda’nın Limerick kentinde düzenlenen şampiyonada teklerde altın, çiftlerde ise gümüş madalya kazandım.

Sizce en büyük başarınız neydi?

2012’de Antalya’da yapılan Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları. Hem tekler hem de çiftlerde iki altın madalya kazandım. Bu branşta iki altın madalya kazanan ilk Türk sporcu oldum. Türkiye masa tenisi tarihinde de bir ilkti. Ülkem adına benim için büyük bir gururdu.

Temel motivasyonunuz neydi? Kazanmak, rekabet, mükemmel maça ulaşmak?

Rekabet. Mücadeleyi seviyorum ve her zaman rekabet ederim.
 

Başarılı veya en iyi olmak nasıl bir duygudur acaba?
Başarılı insanlar hayatta hayallerine hedeflerine koşarken ödeyecekleri bedelin farkında olanlardır. Sporda başarı, küçük yaşlardan başlayan yoğun çaba, enerji, disiplin, fedakarlık, azim, karar, irade, zaman, planlı ve programlı çalışma ister. Sporda yalnızca sportif başarı yetmez; sporcunun bu başarıya uygun örnek bir yaşam sürmesi de gerekir. Bugün bütün büyük zaferler üzerinde düşünülerek yani planlanarak elde edilmiştir. Başarılı insanların geneline baktığınızda göreceğiniz şey onlar bu dünyaya yapmakta oldukları şeyi yapma amacı ile geldiklerini hissediyor ve hissettiriyorlar. Aslında başarıya ulaşan insanlar hayallerinin peşi sıra yürüyen kişilerdir.

Sizi destekleyen kurum ya da firmalar oldu mu?

Antalya Dişhekimleri Odası da dahil olmak üzere çeşitli turnuvalarda bana destek olan birçok kuruluş ve firma (Sirona Dental Ltd. Sti, Balzac Dental Cerrahi Aletler, Antalya İlkay Diş Deposu, Antalya Diş Deposu, Akdeniz Can Diş Deposu, İmplance Dental İmplant ve Storks Antalya Center) oldu. 2015’te İrlanda’nın Limerick kentinde düzenlenen şampiyonada Sirona Dental Ltd. Sti sponsor oldu, destek olan herkese teşekkür ederim.

Sporun gündelik hayatınıza kattıklarını nasıl anlatırsınız?

Spor, stresi azaltır, psikolojik rahatlama sağlar, dikkat ve konsantrasyon gelişimine katkıda bulunur. Spor yapan insan kendini zinde ve sağlıklı hisseder, özgüveni ve üretkenliği artar. Ayrıca bel fıtığı vb. fiziki rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olur.

Hayat felsefeniz nedir?

Hiç bir başarı tesadüf değildir.

Çocuğunu masa tenisine yönlendirmek isteyen bir ailenin neleri bilmesini isterdiniz?

Masa tenisi çok geç yaşlara kadar oynanabilen, hem fiziksel olarak hem sosyal olarak hayatımıza kattıklarıyla çok önemli bir spor. Profesyonel anlamda olmasa bile hobi olarak da seçilebilecek en güzel spor dallarından biri. Ama çocuğun ailesinin hatırı için değil gerçekten kendi isteğiyle oynaması gerekiyor. Ailelerin çocuklarını spora yönlendirmelerini canı gönülden destekliyorum….

Dört kez dünya şampiyonu olmak büyük bir başarı gerçekten. Neler hissediyorsunuz?

Altın madalyalar kazandığım için çok mutlu ve gururluyum. O madalyaları ülkem için kazandım. Bu gururu yaşamak için çok çalıştım. Kazandığım madalyaları tutkuyla sevdiğim güzel ülkeme armağan ediyorum. Ayrıca bu başarılarda bana her zaman destek olan aileme, arkadaşlarıma ve antrenörlerime (Yahya Gürcüm ve Enver Abbas’a) çok şey borçluyum. Kendilerine teşekkür ediyorum.

ARTUKLU HABER AJANSI

Röportaj: Hakan Sürmen




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —