Mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir. Mardin farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler bulunan Mardin'de 7 Dil ve 7 Din'e mensup insanları barındırıyordu.
Mardin bir çok görsel değere sahiptir. Kiliseler, camiler, kaleler bu değerler içinde yer almaktadır. Bunların başında Mardin Kalesi, Ulu Camii, Latifiye Camii, Mezopatamya Vadisi, Meryem ana kilisesi, Deyrulzafarân Manastırı en önde Kasımıye ve Zinciriye ile Hatuniye Medreseleri gelmektedir. El sanatlarıyla da ünlü olan Mardin, telkâri, taş işlemeciliği, bakırcılık, ağaç oymacılığı gibi kültürel esintiler ve Dünyada Örneği bulunmayan Taş işlemeceliğine sahip Mardin Evleri yer almaktadır.
Diller ve Dinler Kenti Mardin'de Eski Ramazanlar Mardin'de Eski Ramazanları yaşamış Mardinliler tarafından büyük bir özlemle anılıyor.
Mardin'de Eski Ramazanların çok muhteşem yaşandığını anlatan yaşlılar,Özellikle,Gayri müslüm vatandaşların bile Ramazan'a duyulan saygıdan dolayı açıktan yemek yemediklerini Yemek zorunda kalanların ise Perde çekilerek,Perde gerisinde yemek yediklerini belirterek,Ramazan ayının Mardin'de Özel geçtiğini anlatıyorlar.
Mardin Sok ıl Bakar (İnekler Çarşısı) 'nda Ramazan ayında bir başka yaşandığını belirten Mardinli vatandaşlar,Sebze ve meyve'nin yanısıra Mardin sulu yemeklerinin en önemli Lokanlarının bulunduğu bu tarihi çarşıda,Ramazanda Gündüz saatlerinde Akşam hazırlıklarının yapıldığını İftar saatlerine yakın ise lokantaların dolarak iftarın bu lokantalarda Mükemmel yemeklerle açıldığını anlatıyorlar.
Özellikle yaza denk gelen Ramazan aylarında Buz ve Kar satışı yapıldığını anlatan yaşlılar,Buzdolabı ,Derin dondurucu ve Soğutucu bulunmayan bu dönemlerde vatandaşların iftarda soğuk su içebilmek için Akşam saatlerinden itibaren Sok ıl Bakar'da tezgahlarda satılan kalıp buz veya Kar satın alarak evlerine götürdüklerini anlatıyorlar.
Ramazan aylarının eskiden çok güzel geçtiğini belirterek,Mardinli vatandaşlar “Eski Ramazanlarda büyük sofralar kurulur, aileler bir araya gelir, sohbetler edilirdi. Şimdi ise insanlar kapı komşusuna gitmiyor. Geçmişte insanların yardımseverlik olgusu sadece Ramazan ayı ile kısıtlı kalmazdı. İnsanlar komşusu açken kendi midesini düşünmezdi. Bir paylaşım vardı. Ekmeğini paylaşırdı insanlar, aşını paylaşırdı.
Mardin'de Ramazan bayramlarında herkes güzelce giyinir, şekerler alınıp, çocuklara dağıtılırdı. Eskiden yokluk vardı ama huzur vardı. Şimdi ise varlık var ama huzur yok. Eskiden saygı, sevgi, hürmet vardı. Bir odaya büyükler girdiği zaman yer göstermezsek, bizi dışarı atarlardı. Huzurun olmadığı yerde, saygının, hürmetin olmadığı yerde varlığın bir kıymeti yok. Eskiden birlik ve beraberlik vardı. . Eskiden Ramazan aylarında Mardin Kalesinden iftar topu atılırdı, insanlar iftar vaktini televizyondan öğrenmezdi. Herkes birbirleriyle sohbet ederdi. Sahur ve iftar vakitleri çok heyecanlı ve coşkulu geçerdi.
MARDİN'DE ESKİDEN RAMAZAN DA ORUÇ TUTMAYANI AYIPLARLARDI
Mardin'de Yaşlılar Ramazan Ayını şöyle anlatıyor: “Ramazan ayları eskiden bir hoştu. Çocuk dahi olsak, biz Ramazanda sahur yemeğine kalkmayınca oturup ağlardık. Şimdi ise tam tersi. Eskiden Ramazan da oruç tutmayanı ayıplarlardı. Mardin'de iftarlarda aileler bir araya geldi mi, yatıya kalınırdı. Çünkü gidip gelmek zordu, elektrik yoktu. Ramazan da sofralara oturulur, sabaha kadar sohbetler edilirdi” diyerek Eski ramazanlara özlemini anlatan yaşlılar,Mardin'de Ramazan ayının çok özel geçtiğini belirterek Fakir,Zengin herkesin Ramazan ayında Mutlaka Özel yemekler yapılara,iftarların renkli geçtiğini belirterek,Ramazanlarda ,Akrabalarımızla, komşularımızla bir araya gelip, yemek yer sohbetler ederdik. Şimdi ise bir değişik. Kimse kimseye gitmiyor. Eskiden millet birbirini iftara almak için koştururdu. Şimdi herkes kendi kendine iftar ediyor. Sadece iftarlarda değil, iftardan sonra da komşular birbirlerine gider, çay içer sohbetler ederdi. Yaşlılar bir araya gelip gençlere nasihatler ederlerdi. Kur’an okurlardı. Millet birbirine yemek taşırdı. Tatlılar yapılıp, komşular birbirine dağıtırdı.Mardin'in dar sokaklarından inerken,Evlerden gelen kokular etfafa mis gibi yayılrdı.Çocukların Ramazan ayında oruç tutmaları için iftarda çeşitli Hediyeler verilir.Oruç tutan çocuklarımızı sırtımızda taşıyarak,Güzel anlar yaşamasını sağlardık.İftardan sonra Teravih namzını kıldıktan sonra Erkekler,Esnaf kahvelerinde birraya gelerek sohbetler yapılır,Çaylar içilirdi..''
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN
ABDULLAH ORTAÇ/ÖZEL HABER