Diyarbakır ve Mardin Barosu yönetim kurulu üyeleri, Nusaybin’de 12 gündür sokağa çıkma yasağının sürdüğü ilçeye girmek isteyen Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna ve Mardin Milletvekillerine yönelik saldırının ardından geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Mardin Baro Başkanı Çelebi Araz ve Yönetim kurulu üyeleri, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk’ü makamında ziyaret etti. Ziyarete ilk olarak konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, hukukçular olarak Nusaybin’de yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi. Nusaybin için neler yapabileceği hakkında görüşmek istediklerini belirten Elçi, ‘’ Öncelikle sizlere geçmiş olsun dileklerinde bulunmak istiyorum. Hem sizlere hem de vekillere yönelik yapılan polis şiddetini kınıyoruz. Savaş koşullarında bile halkın temsilcileri kendi halkıyla bir araya gelmek istemelerine hiçbir şekilde sınırlama engelleme getirilmemelidir. Bu demokrasi ve hukuka aykırıdır’’ dedi. Mardin Valisiyle yaptığı görüşmeyi aktaran Elçi, Nusaybin’de yaşanan sokağa çıkma yasağının ve sizlere yapılan saldırının doğru olmadığını, bu tür uygulamaların bir an önce son bulması gerektiğini söyledi. Elçi, Anayasal dayanağı olmayan il idaresinin bir hükmüne dayanarak önleyici kolluk kuvveti gibi bir görev çerçevesinde valinin yüzbinlerce insanın günlük ve kamusal hayatını sona erdiren uygulamanın, hem anayasa hem de taraf olduğumuz insan hakları sözleşmesinin ihlali olduğuna dikkat çekti. Barolar olarak Resmi makamlara seslenen Elçi, ‘’ Bir an önce bu uygulamalara son vermeliler. Silah devreden çıkmalı müzakere ve görüşmeler yeniden başlamalıdır’’ şeklinde konuştu.
‘’Ortadoğu’da demokrasiyi kalıcı hale getirebilecek iki güç var’’
Eş Başkan Türk ise baroların insan hakları konusunda her zaman duyarlılık gösterdiğini ifade etti. Türk ülkede yaşanan olumsuzlukları Türkiye ve Dünya gündemine taşımak için çaba sarf eden Barolara teşekkür etti. Yaşanan sürecin kolay bir süreç olmadığını ifade eden Türk, ‘’Bu sürecin barışa evrilmesi konusunda her türlü çabayı göstereceğiz. Ancak görebildiğim kadarıyla bugünkü uygulamalar bir güvenlik meselesi değildir. Bir ders verme terbiye etme meselesidir ’’dedi. Buradaki gelişmeleri Ortadoğu’daki gelişmelerden bağımsız ele alınıp yorumlanamayacağını aktaran Türk, ’’Bugün Kürtler Ortadoğu’da ve dünyada önemli bir aktör haline gelmiş olması devleti müthiş rahatsız etti ve bu işi yürüten özel hareket timleri, halkı sindirmeye ve terbiye etmeye yönelik bir anlayışla hareket ettiğini görüyoruz. Umut ediyoruz ki aklı başındaki insanlar bu işin böyle gitmeyeceğini görürler, halkları ortaklaştıracak ve halklar arasındaki sorunları çözecek bir noktaya getirirler’’ diye konuştu. Bugün Ortadoğu’da demokrasiyi kalıcı hale getirebilecek iki gücün olduğunu kaydeden Türk, ‘’ Biri Kürtler diğeri de Türkiye halklarıdır. Eğer bu ırkçı, milliyetçi ve şoven duygulardan kendimizi arındırabilirsek sadece Türkiye’nin geleceği için değil Ortadoğunun yeniden şekillenmesine önemli katkılar sunar. Nusaybin’deki düşmanca yaklaşımı biraz tahmin ediyorduk. Onlarla konuşmaya çalışırken yüzümüze bile bakmıyorlardı bir metre mesafede yüzümüze doğru biber gazı müdahalesi oldu. Polisin gazlı müdahalesi beni ve orada bulunan halkımızı çok zorladı’’ ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından ziyaret son buldu.
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN