MARDİN`DE 10 BİN KURBAN ETİ DAĞITILDI

Mardin`de 10 bine yakın hanenin kapısını çalarak kurban eti dağıtıldığını belirten Güler, organizasyona katılanlara "Elbetteki kesilen kurbanların eti ve kanı Allah`a ulaşmaz, ona ulaşan takva ve paylaşma duygusudur. Böyle güzel bir görevi çoluk çocuklar

Polisiye Haberler 17.10.2013 12:45:06 0
MARDİN`DE 10 BİN KURBAN  ETİ DAĞITILDI

Kurban Bayramını Geçitrmek üzere Mardin`de bulunan İçişleri Bakanı Muammer Güler,Mardinde 10 Bin Kişiye Kurban Eti Dağıtıldığını açıkladı.Bakan Güler, "Hükümet olarak çözüm sürecinin devamı için elimizden gelen her türlü samimiyeti ve çabayı gösteriyoruz. Sürecin karşısında durmak isteyenler, bunun hesabını halka verirler bunun vebalinden asla kurtulamazlar" dedi.

Mardim Programı çok Yoğun Geçen İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Eşi Neval Güler,Mardinde gezmedik yer bırakmadı.Gerek Bayramlaşma ziyaretleri gerek se Taziye ziyaretleri Yapan Bakan Güler`in ziyaretleri sırasında da çok renkli görüntüler ortaya çıktı.Çocuk yuvasında bayramlaştığı çocuklara yüzer lira bayramlık veren Bakan Güler`e sarılan çocuklar,Bakan Güler ve Eşi ile topluca resim çektirdi.Bazı köylere yaptığı ziyaretler sırasında bağdaş kurarak yere oturan Güler ilginç kareler oluşturdu.Zaman zaman halay çeken normal bir vatandaş,zaman zamanÇocuklarını seven müşfik bir baba,Zaman zaman da siyaset adamı portresi çizen Bakan Güler Mardin`de gezmedik vatandaş,gitmedik ilçe,basmadık toprak bırakmadı.

Kurban Bayramı dolayısıyla Mardin’de bulunan Güler, Mardin Polis Evi`nde düzenlenen programda kamu kurum ve kuruluş yetkilileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, azınlık temsilcileri, kanat önderleri ve vatandaşlarla bayramlaştı. 

Daha sonra AK Parti Mardin İl Teşkilatının düzenlediği bayramlaşma programına geçen Güler, burada partililerin bayramını kutladı.

Programda konuşan Güler, bu sene Kurban Bayramı`nı büyük bir coşku içerisinde hep beraber idrak ettiklerini, bir farklılık ve güzellik gördüğünü, gördüğü heyecan ve kardeşliğin 2014`te başarılı sonuçlara vesile olmasını beklediğini belirtti.      

Güler, çözüm sürecinde gelinen noktanın Hükümet`in samimiyetini gösteren çok önemli bir misal olduğunu ve çözüm sürecinde hükümetin, büyük samimiyetle sürecin en iyi şekilde devam etmesi için gayret gösterdiğini söyledi. 

Sürecin akamete uğratılmasına yönelik gayretler olduğunu da dile getiren Güler, şöyle konuştu: 

"Ama biz, onların hiçbirinin kıymeti harbiyesi olmadığını ifade ediyoruz. Hükümet olarak, devlet olarak bu memlekette huzurun olmasını, kan akmamasını, göz yaşlarının dinmesini istiyoruz. Bugün, Gabar Dağı`nda bir Mehmetçikimiz`in annesiyle kucaklaştığını gördüm. Bayramda kendisi memleketine gidememiş diye komutanları, annesini Gabar Dağı`nda yanına getirmişler. Onların gözyaşlarını görünce, mutluluklarını görünce dedim ki; işte kardeşliğimiz devam etsin. Ama şehit cenazeleri geldiği zaman o anneler, orada gözyaşı döküyor, orada ağıtlar yakıyordu. Bakın değerli arkadaşlarım, bu ortamın, bu güvenli ortamın, bu huzurlu ortamının kıymetini bilelim. Biz, hükümet olarak çözüm sürecinin devamı için elimizden gelen her türlü samimiyeti ve çabayı gösteriyoruz. Sürecin karşısında durmak isteyenler, bunun hesabını halka verirler bunun vebalinden asla kurtulamazlar."

Herkesin, siyasetini demokratik zeminde yapması gerektiğini ifade eden Bakan Güler, bir elde silah diğer elde demokrasi talebinin olamayacağını kaydetti. 

Mücadelenin yapılması için siyasal alanların açık olduğunu anlatan Güler, şöyle devam etti: 

"Bu hükümet, bu iktidar getirdi büyükşehir yasasını. Herkese eşit rekabet anlayışı içerisinde siyasetini meşru zeminde yapma hakkı tanındı. İşte Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bakın, siyasi parti kurma ve teşkilatlanmada bile mevcut kanundan çok daha ileri noktaya gelen bir düzenlemeyi yaptık. Herkes gelsin meşru zeminde siyasetini sürdürsün. Silahla, şiddetle, baskıyla, zorla bir yere varmak mümkün değildir. Zorla ve şiddetle de abad olmak asla mümkün değildir. Siyaset burada, meşru zemin burada. Herkes, gelsin siyasetini bu meşru zemin içerisinde yapsın. Bizim burada bir ayrımız yok. Bizim, Arabıyla, Kürdüyle, Süryanisi, Yezidisi, Keldanisiyle, azınlık olan Rumlarla, İbranilerle, Ermenilerle hiçbir sorunumuz yok. İşte buradaki bu kadar zenginliği beraber yaşamanın gururunu her zaman gösterdi. Bunun örneği Mardin." 

Güler, kardeşliğin tesisi ve huzurun devamı için hep beraber kenetlendiklerini, bölgede huzurun devam etmesi halinde hizmetlerin de yatırımların da peş peşe geleceğini belirtti. 

Bütün işlerin temelinde birlik, beraberlik ve kardeşliğin yattığını ifade eden Güler, "Yani bu bölgedeki huzur ve güven yatıyor. Eğer burada huzur ve güven olmazsa, biz kardeşliğimizi devam ettiremeyiz. Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak yaşayamayız ve geleceğe de güvenle bakamayız" dedi. 

Önümüzdeki dönemlerde Türkiye`de yapılacak 3 seçimin Türkiye`nin 21. yüzyıldaki kaderinin çizildiği bir dönem olacağını söyleyen İçişleri Bakanı Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:  

"Türkiye Cumhuriyeti, varoluşundan beri ve önündeki yüz yılı hesaba kattığımız zaman, bakın bunu çok özel olarak belirtiyorum, şu yaşacağı 3 seçim kadar önemli bir devri yaşamayacak. Önünde büyükşehirlerle beraber 30`a çıkarılan ve sınırları mülki sınırlarla bütünleşen bir belediyecilik anlayışıyla gidiyoruz. Arkadaşlar bu 30 şehrin tamamı Türkiye`nin nüfusunun nerdeyse yüzde 75`i yüzde 80`i. Coğrafi bölge olarak da kent nüfusunun kentleşme alanında en az yüzde 50`si. Bunun bir manası var. Beraberinde gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimi ve onu takip edecek genel seçim, Türkiye`nin 21. yüzyıldaki kaderinin çizildiği bir dönem olacak. Ve onun için de burada bu davaya gönül veren her arkadaşımın mutlaka üzerinde bir vebal var. Bu vebalin altında kalmamalıyız. Allah`ın dediği olur. Allah, neyi emretmişse, Allah neyi buyurmuşsa o olacak. Ama, bizim gayretimiz, bizim çabamızla bunun vesilesi olacaktır. Yani her arkadaşımız, demelidirki; `Allah rızası için ben görevimi yaptım. Çalıştım, gayret ettim. Allah, böyle istedi` diyebilsin. Ama, eğer biz, gayretimizi, çabamızı eksik edersek o zaman vebali hepimizin üzerinde olacak"

Kurban Bayramı dolayısıyla Mardin`de bulunan Güler, beldeleri ziyaret etti. Gökçe Belediyesinde davul zurna eşliğinde karşılanan Güler, Belediye Başkanı Haluk Çelik`i ziyaret etti, ardından davul zurna eşliğinde vatandaşlarla halay çekti.

Belde halkına gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür eden Güler, Mardin`in büyükşehir olmasıyla merkeze bağlı beldelerin merkez ilçelere bağlanacağını söyledi. Güler, kendilerine desteğin devam etmesini diledi.

"Bizim en büyük gücümüz sizin desteğinizdir. Birliğiniz beraberliğinizdir" diyen Güler, "Allah`a çok şükür, hükümetimizin 9 aydan beri uyguladığı çözüm sürecinde her şey huzurlu bir şekilde devam ediyor. Bu huzurun devam etmesini istiyoruz. Siz arkamızda var oldukça bu huzuru, güveni, istikrarı inşallah devam ettireceğiz" diye konuştu.

Ortaköy beldesi ziyareti

Daha sonra Ortaköy beldesine giden Güler, burada kadınların zılgıtlarıyla karşılandı. Belde Belediye Başkanı Mehmet Çakmak ile vatandaşların bayramını kutlayan Güler, birlik ve beraberliğin daim olması temennisinde bulundu.

Çözüm süreci ile huzurlu bir ortamın yaşandığını, bunun sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bayramı bayram yapan şey bizim birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizdir. Malumunuz bir çözüm sürecinden geçiyoruz. Allah`a çok şükür annelerin gözyaşları akmıyor. Kan akmıyor. Bir büyük huzur ortamındayız ama bunu sürdürmek en az başlamak kadar önemli. AK Parti, hükümetimiz, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok önemli, çok sabırlı, oya işler gibi adım adım biri süreç yürütüyor. Bir demokratikleşme paketi hazırlandı. Hepsinin gayesi şu: Bu memlekette birlik olsun, dirlik olsun, huzur olsun ve kalkınma da bunun beraberinde gelsin."

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Şemsettin Abak`ın ailesine taziye ziyaretinde bulunan ve başsağlığı dileyenGüler, daha sonra Kabala beldesini ziyaret etti. Burada da vatandaşlarla bayramlaşan Güler, Belediye Başkanı Şakir Nuhoğlu`nun verdiği yemeğe katıldı.

Güler, Kimse Yok mu Derneği`nin Atatürk kültür Merkezi`nde düzenlediği "Kurban ve Kardeşlik" programına da katıldı.

Güler burada yaptığı konuşmasına Belçika, Almanya, Kazakistan ve Türkiye`nin farklı illerinden kurban eti dağıtmak için gelen işadamı ve gönüllülere teşekkür ederek başladı.

Mardin`in farklı etnik yapıları bir arada barındıran, medeniyetlerin harman olduğu bir kent olduğunu ifade edenGüler şöyle konuştu:

"Türkmeni, Kürdü, Arabı, Süryanisi, Yezidisi, Keldanisi, Rumu, Ermenisi hepsi birlikte Mardin, hepsi birlikte Türkiye. Birisi eksik olsa inanın ki Mardin de eksik olur. Burası medeniyetlerin harman olduğu yer, burası yukarı Mezopotamya. Bu işin önderinin, bu işin kanaat önderi muhterem Fethullah Gülen hocaefendinin gerçekten yolunu açtığı bu hizmet kervanının felsefesi burada. Burada yüzyıllarca farklı medeniyetlerin insanları hoşgörü içinde, uzlaşmayla, birbirlerinin farkında olarak ama birbirlerine de tahammül ederek yaşamayı öğrendi. Onun için bu kent çok sihirli bir kent. Evet medeniyetler ittifakının da rol modeli burası, demokratikleşme adımlarının da çözüm sürecinin de rol modeli Mardin. Eğer Türkiye`ye buna yayabilsek sorunu büyük bir ölçüde halletmemiz mümkün."

 Mardin`de 10 bine yakın hanenin kapısını çalarak kurban eti dağıtıldığını belirten Güler, organizasyona katılanlara "Elbetteki kesilen kurbanların eti ve kanı Allah`a ulaşmaz, ona ulaşan takva ve paylaşma duygusudur. Böyle güzel bir görevi çoluk çocuklarınızdan fedakarlık yaparak burada ifa ettiniz. Allah sizden razı olsun" dedi.

Güler, bazı kesimlerin, bu bölgede yüzyıllarca süren güzellikleri, farklılıkları öne çıkararak istismar etmeye çalıştığını, halbuki farklılıkların bu yörenin zenginliği olduğunu söyledi.

Özellikle son süreçte huzurun ne manaya geldiğini çok iyi bildiklerini belirten Güler şöyle konuştu:

"Belki bu huzur ortamının bozulmasını isteyenler de var. Bir elimiz demokrasi talebinde bir elimiz silahta olmaz. Bir elim tetikte bir elim demokratik talepte o da olmaz. Demokrasinin siyasi mücadelenin meşru ortamı var. O meşru ortam içerisinde o normalleşme ortamı içinde herkes gelsin her şeyi söyleyebilsin. Cumhuriyet tarihinde buraya gelip size Kürtçe selam verebilen bir insanı bu memleket çok bekledi. Ne oldu, ne var yani. Kürtçe selam versek ne olur, Arapça size `hoş geldiniz`  desek ne olur. Değerlerimizi yaşasak ne olur. Herkes bildiği gibi giyinse ne olur inandığı gibi yaşasa ne olur yav."

Kendisinin de Mardin`de de doğduğunu ve annesinin bir süt kardeşinin Süryani olduğunu dile getiren Güler "Bir annenin çocuğuna verecek sütten daha kıymetli paylaşabileceği bir şey olur mu arkadaşlar. Bu bölgenin ruhunu bilmeden, bu bölgedeki insanları anlamadan siyaset yapmak da bir şeye yaramıyor. Bu bölgedeki huzurun Türkiye için çok büyük bir önemi vardır. Bu huzurun da bu istikrar ortamının da devam etmesi lazım. İnşallah bunu devam ettiririz. Ama bütün bunların hepsi dönüp dolaşıp iyi insana dayanıyor" ifadelerini kullandı.

Öğrencilerin ilahi, şarkı ve şiir seslendirdikleri program, işadamlarının ve gönüllerinin duygularını anlatmasıyla son buldu.


ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN


17.9° / 9.4°
  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,47% 0,05
  • EURO

    36,42% 0,21
  • GRAM ALTIN

    2956,00% 0,72
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55