AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karaman-Konya hızlı tren projesinin temelini attıklarını, bu hattın Nusaybin`e geleceğini söyledi.
Erdoğan, AK Partinin Mardin Karayolları Parkı`nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, "Son çeteyi, Pensilvanya çetesini de tasfiye edeceklerini" belirterek "Türkiye, tamamen zincirlerinden kurtulacak, 2023`e yürüyüşe devam edilecek. Onun için diyorum, 30 Mart`ta bunlara sandıkta ders vermeye var mıyız? Sizlerden destek bekliyoruz. Mardin`den bu süreçte özellikle rekor bekliyoruz. Yeni Türkiye`ye en güçlü şekilde sahip çıkmanızı bekliyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, 30 Mart`ta yapılacak yerel seçimlerde Mardinlilerin büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarını seçeceklerini anımsatarak "Belediyecilik bizim işimiz. Belediyecilik AK Parti`nin en iddialı olduğu alan" ifadesini kullandı.
Hükümet ve belediye olarak Mardin`de başlattıkları yatırımları devam ettirmek istediklerini ifade eden Erdoğan, Mardin`e verdikleri hizmetin toplam bedelinin 9 milyar lira olduğuna işaret etti. Erdoğan, "Ne olur ideolojiye bakmayın, hizmete bakın, belediyecilikte particiliğin tecrübesine bakın. Sizi çöpe, pisliğe, beceriksizliğe mahkum edecek değil, hizmetle buluşturacak adayı tercih etmenizi istiyorum" dedi.
AK Parti hükümetleri döneminde Mardin`in çehresini değiştirdiklerini anlatan Erdoğan, kendi sınıfında Türkiye`nin dolgu hacmi ve gövde uzunluğu bakımından dünyanın en büyük barajı olan Ilusu Barajı`na BDP`nin karşı çıktığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Peki bunlara nasıl oy vereceğiz? Bunlar hangi hayırlı iş yapılsa buna karşı çıkıyorlar. Ilısu`yu bir yerden alıyoruz, bir yere taşıyoruz, çok modern bir ilçe haline getiriyoruz. Böyle bir adımı atarken buna karşı çıktılar. Sadece elektrik enerjisi üretiminden ekonomiye yılda 825 trilyon (milyon) katkı sağlayacak fakat bu barajın yatırım bedeli ne, 3 katrilyon (milyar) lira. Sadece bu baraj. Bu barajı yaptırmamak için, bu BDP çok gayret sarf etti, hem içeriden hem dışarıdan ama biz bunların hepsini aştık, işe başladık. Şu anda barajda yüzde 65 fiziki gerçekleşme sağlandı. İnşallah bu muhteşem eseri tamamlayıp, Mardinimize ve ülkemize kazandıracağız."
Mardin Beyaz Su Projesi ile suya olan hasreti sona erdireceklerini bildiren Erdoğan, kentte sürdürülen ve hazırlanan içme ve kullanma suyu projelerinden bahsetti.
Güney Hızlı Tren yolu
Karaman-Konya hızlı tren projesinin temelini attıklarını, bu hattın Nusaybin`e geleceğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Nusaybin`den de Habur`a kadar uzanacak. Karaman, Ulukışla, Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Nusaybin, Habur hızlı tren projelerini hazırlıyoruz. Yakında yapımına başlayacağız. Buna biz ne diyoruz biliyor musunuz? Güney Hızlı Tren Yolu diyoruz. Bir ucunda Mardin, bir ucunda İstanbul. Şu anda Mardin`de yapımı devam eden demiryolu projelerinin tutarı 464 trilyon (milyon) lirayı buluyor."
Erdoğan, mitinge katılanların zılgıt atması üzerine, "Gene zılgıtı yedik. Sizin bu zılgıtınız, bizi daha çok çalışmaya sevk ediyor. İşte bu analar böyle" dedi.
Mardin`e doğalgaz getirecek projenin ihalesini kazanan firmanın hazırlıklarına başladığına dikkati çeken Erdoğan, 2015`in sonuna doğru Mardin`de doğalgaz şebekelerinin döşenmiş olacağını belirtti.
"Çünkü birçok yerde ablalar, abiler, gece seansları yapıyorlar"
Artuklu Üniversitesini 2007 yılında kurduklarını hatırlatan Erdoğan, üniversite bünyesinde Kürtçe dil eğitiminin ilk olarak başlatıldığı Yaşayan Diller Enstitüsünün oluşturulduğunu ifade etti. Enstitünün, Süryani Dili, Edebiyatı Ana Bilim Dalı ile Türkiye`de bir ilke daha imza attığını dile getiren Erdoğan, üniversitede 5 binden fazla öğrencinin eğitim gördüğünü vurguladı.
Öğrencilere 14,5 trilyon (milyon) lira burs ve kredi verdiklerine işaret eden Erdoğan, Mardin`de 308 yatak kapasiteli yurt açıldığını, 750 kapasiteli öğrenci yurdunun yapımının devam ettiğini bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi buradan sesleniyorum: Eğer Pensilvanya`nın burada yurtları varsa bu yurtlardan atılan çocuklar olursa hemen Milli Eğitim`e, Gençlik Spor`a müracaatınızı yapın. Buradaki yurtlarımızda onları biz misafir edeceğiz. Gerekirse otellerde ağırlayacağız, gerekirse devletin sosyal konutlarında ağırlayacağız. Çünkü birçok yerde ablalar, abiler, gece seansları yapıyorlar. Başbakan`a beddua seansları yapıyorlar. Eğer bazı öğrenciler çıkıp da `Niçin böyle yapıyorsunuz?` derse kapıya koyuyorlar. Birçok ilde yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Biz de tedbiren şimdilik diyoruz, hemen müracaatınızı yapın, sizi biz dışarıda bırakmayacağız."
"Dağları deldik, Şirin`e, milletimize kavuştuk"
Erdoğan, AK Parti iktidara gelene kadar Mardin`e 29 kilometre bölünmüş yol yapılırken, kendilerinin şehri 11 yılda 187 kilometre bölünmüş yola kavuşturduklarını, ülke genelinde tüneller yaparak aşılmadık yol bırakmadıklarını, 12 yılda 117 kilometre uzunluğunda 122 tünel inşa ettiklerini aktardı.
Erdoğan, "Dağları deliyoruz dağları. Ferhat gibi, Kerem ile Aslı gibi. Ferhat kime aşıktı? Şirin`e. Siz Şirin biz de Ferhat. Dağları deldik, Şirin`e, milletimize kavuştuk. O çile dağlarını, o çile yollarını evelallah böyle aştık. Bu kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Mardin Havalimanı`nda 2003`te 19 bin yolcu trafiği varken, bu rakamı 278 bine yükselttiklerine işaret eden Erdoğan, bunun Türkiye`nin zenginleştiğini ve refah düzeyinin arttığını gösterdiğini söyledi.
Erdoğan, Mardin`e içme suyu, köy yolları, kültür ve turizm alanında yaptıkları yatırımları dile getirerek şehrin turizmde hak ettiği yeri bulması için var güçleriyle çalıştıklarını kaydetti.
"Mardin`i marka şehir yapacağız"
Mardin`i büyükşehir olarak modern bir şehir haline getireceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Mardin`i, büyükşehiri AK Parti damgasıyla buluşturarak kültür, inanç ve gastronomi turizmi alanlarında dünya çapında marka yapmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede şehirdeki tarihi mekanların restorasyonları için çok daha hızlı adımlar atacağız. Mardin için çok büyük projelerimiz, hedeflerimiz var. Büyükşehir ile hükümet el ele verdiğinde inanın 5 yıl içinde Mardin`i dünya çapında bir marka şehir haline getirme hedefimize ulaşabiliriz. Bunun için işbirliği, uyum ve vizyon gerekiyor. Sizlerden lafa değil hizmete bakarak ideolojiye değil geleceğinizi düşünerek oyunuzu kullanmanız istiyorum."
Büyükşehir belediye başkan adayı Mehmet Vejdi Kahraman`a verilecek destekle Mardin`e AK Parti mührü vurulacağına inandığını dile getiren Erdoğan, "Gerek Başbakan olarak gerek büyükşehir belediye başkanlığımdaki birikimleri kendisiyle paylaşmak suretiyle Mardin`i marka şehir haline getirmeye söz veriyorum. Sizden de bu sözü almak istiyorum" dedi.
Erdoğan, Mardin`i en ücra köşelerine kadar modern bir şehir haline getireceklerini, AK Parti adaylarına verilecek desteğin, barışa, kardeşliğe, huzura ve kalkınmaya verilecek destek olduğunu ifade etti.
Eski Türkiye`de yasaklar vardı
Erdoğan, Türkiye`de son günlerde bir komplo yaşadıklarını, CHP, MHP, BDP`nin bu komplo sürecinde Pensilvanya`nın dümen suyuna girdiklerini, devlete, millete, Türkiye`nin ulusal güvenliğine yönelik saldırıda ihanet şebekesinin yanında yer aldıklarını söyledi.
"Tabii hep beraber bu değirmene su taşıdılar. BDP, iftiralar, kasetler, montajlar üzerinden yürütülen bu kampanyaya hala destek olmaya devam ediyor" diyen Erdoğan, Mardin`in 30 Mart`ta BDP`ye bir demokrasi, barış dersi vereceğine inancını dile getirdi.
Erdoğan, "Unutmayın kardeşlerim, 30 Mart`ta ya `eski Türkiye` diyecek ya da `yeni Türkiye, büyük Türkiye, kardeş Türkiye` diyeceksiniz. Eski Türkiye`de yasaklar vardı. Eski Türkiye`de türküler, şarkılar, kitaplar yasaktı. Eski Türkiye`de benim okuduğum şiir de yasaktı. Biliyorsunuz değil mi? Siirt`te Milli Eğitim`in kitaplara koyduğu bir şiiri okudum. O şiirden dolayı Pınarhisar`a gittim. Neydi okuduğum şiir? Ziya Gökalp`e aitti. Atatürk`ün duayeni...Bu konuda gerçekten, o noktada adete ülkü belirleyeni...Böyleydi. Benim okuduğum şiir şuydu; `Minareler süngü, kubbelere miğfer, camiler kışlamız, müminler asker.` Ben o esnada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı idim. Alıp götürdüler ama iyi oldu, hayırlı oldu. Medreseyi yusufiyede bir süre geçirdim. Eyvallah. Her olurda hayır vardır. Onlar şer zannettiler" diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy`un, "İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür" dizelerini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yolda böyle yürüyeceğiz. Onun için ben Mardin`in inançlı dünyasına özellikle sesleniyorum. `Bu inançlı dünyada, bu kutlu yürüyüşte beraber olalım, bir olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım` diyorum. Kardeşlerim `tek millet` dedik, niye? Ben Türk`ü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürt`ü Kürt olduğu için sevmiyorum, Arap`ı Arap olduğu için sevmiyorum. Laz`ı, Çerkez`i, Gürcü`yü ırkları, etnik unsurlarından dolayı sevmiyorum. Ya? Beni yaradan Allah, onları da yarattığı için seviyorum.
`Tek millet` dedik ve ardından `tek bayrak`.. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin sembolü, simgesi. Bu bayrak asla bir başka bayrakla değişmez. Fakat maalesef bu bayrağımıza eş bayrak arayışı içinde olanlara, Mardin 30 Mart`ta oy verecek mi? Ben Mardin`den bunu bekliyorum. Mardin 30 Mart`ta sandıklarda bunun cevabını vermeli. İşte görüyoruz bunların toplantılarını, İstiklal Marşımızı okumaktan bile uzaklar bunlar. Bunlar bayrağımızı dalgalandırmaktan bile uzaklar. Soruyorum, bunlara mı oy verecek Mardin? Benim tanıdığım Mardin bunlara oy vermez. Benim tanıdığım Mardin ne siyasi Kürtçülüğe ne siyasi Türkçülüğe ne siyasi Arapçılığa oy vermez. Biz, insanları sadece `yaradılanı severiz yaradandan ötürü` anlayışıyla seveceğiz ve bu anlayışla yürüyeceğiz. Onun için 18 gün çok önemli. Ablalar, ama siz bizim ablamızsınız, o birilerinin ablalarından değil. Anladınız değil mi? Çok daha fazla çalışacağız, çok daha fazla gayret edeceğiz. Ağabeyler siz de anladınız değil mi, hangi ağabeyler olduğunuzu? Ağabeyler sizler de çok çalışacaksınız. 18 gün gece gündüz demeden dolaşacağız. Bildiklerimizi bilmeyenlere anlatacağız. "
"Yasakları biz kaldırdık"
"Eski Türkiye"de anadilin yasak olduğunu, bunu kendilerinin kaldırdığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Eski Türkiye`de yollar kapalıydı değil mi? Kim kaldırdı? BDP`mi? BDP`nin zaten bu noktada yapacağı hiçbir şey yok. Köyler terk edilmişti, mezralara çıkmak, yaylalara çıkmak yasaktı. Bunların önünü kim açtı? Biz. BDP çıkıyor, `biz olmasak bunlar yapılmazdı` diyor. Senin kıymeti harbiyen yok bir defa. Eski Türkiye`de siyaset değil, silahlar konuşuyordu. eski Türkiye`de bırakın Kürtçe konuşmayı, Kürtçe, Kürt demek yasaktı. Bu ülkede bugüne kadar gelen başbakanlardan Erdoğan`ın dışında `benim Kürt kardeşim` diyen çıktı mı hiç? Benim için Kürt, Türk, Arap kardeşim demek farkılık arz etmiyor. Hepsi benim kardeşim. Biz, bir şeye inanmışız. Biz, bu yanlışların hepsini elimizin tersiyle ittik. Ret, inkar, asimilasyon, bunlara son verdik. Dedik ki böyle bir şey olamaz. Türkülerin, kitapların, klavyelerin üzerindeki yasakları biz kaldırdık. Okullarda farklı dil ve lehçelerini öğretilmesinin, farklı dil ve lehçelerde özel okul açılmasının önünü kim açtı?"
Başbakan Erdoğan, "Eski Türkiye"de başörtülü kızların çile çektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Ah benim başörtülü kızlarım, kardeşlerim...Şunlar var ya şunlar, ne çile çekti biliyor musun? Bunu BDP`li bilmez, BDP`nin böyle bir derdi yok. CHP bilmez, onun böyle bir derdi yok. MHP`lilerin de böyle bir derdi yok. Kardeşlerim bakınız benim yavrularım, okula, üniversiteye kendi ülkemde gidemediler başörtüsünden dolayı. Benim çocuklarımın dördü de imam hatip mezunu...Çok sıkıntı çektiler ve üniversitelere girişte katsayısına takıldılar. Aldığı puan Türkiye`nin en iyi üniversitesine girebilecek puanda olmasına rağmen oğlum giremedi ve Amerika`ya gönderdim. Kızlarım da orada okudular, masterlerini yaptılar, doktora yaptılar ve ülkeye döndüler. Ama orada başörtüsüyle okuyabildi ama kendi ülkemde okuyamadılar. Bu insana ne yapıyor biliyor musun? Çok acılar çektiriyor. Tabii bu acıları şahsım da çektiğim için sizlere bu acının çektirilmesini çok sabrettik ve sonunda atlattık. Ama beraber.... Sabrettiniz , zafere erdiniz. Şimdi üniversitelere başörtülü giriyor muyuz? İmam hatiplerde zaten sorun yok. Katsayı kalktı mı, istediğin üniversiteye girme hakkın var mı? Devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışıyor mu kardeşlerim? Normalleşme bu, ayrımın kalktığı Türkiye bu. İşte biz, bunu başardık. Şimdi çıkmış geçen gün Kılıçdaroğlu, `başörtü sorununu ben çözdüm` diyor. Elhamdülillah, sağ olsun şu anda Parlamento`da dört hanım kardeşimiz başlarını örtmek suretiyle bu değişim, dönüşümü sağlamış oldular. Niye? İnançlarının gereğini yerine getirdiler, bu adımı attılar."
"Pensilvanya`daki zat bunlarda rahatsız olmuş"
Eski Türkiye`de Kur`an-ı öğrenmenin ve öğretmenin üzerinde yasaklar bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Şimdi ise bütün okullara Kur`an-ı Kerim`i seçmeli ders olarak koyduk mu, Siyer-i Nebi`yi koyduk mu? Pensilvanya`daki zat bunlarda rahatsız olmuş biliyor musunuz? Ne diyeyim ben. Bu, çünkü bir dini cemaat değil, maalesef bu bir paralel örgüt, bir siyasi örgüt. Yoksa bir dini cemaatin veyahut da kainatın imamının ne işi var holdingle, ananas satışıyla, bilmem neredeki rafineri satışıyla? Sen ilimle meşgul ol, talebe yetiştir, bunlara bak. Ne işin var bunlarla? Türkiye`yi Pensilvanya`dan bölmeye, parçalamaya ne hakkın var? İç huzurumuzu, iç barışımızı tehdit etmek için bu tür girişimlerde bulunmaya ne hakkın var? İşte yargının içinde bir yapılanma, Emniyette aynı şekilde bir yapılanma, devletin kurumlarında bir yapılanma ...İyi niyetimizin maalesef kurbanı olduk. Bütün bunları tek tek hallediyoruz inşallah" ifadesini kullandı.
"Tek vatan" dediklerini hatırlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Asla operasyona müsaade etmeyiz. Batı ne görüyorsa Doğu, Güneydoğu da onu görecek. Kuzey ne alıyorsa, Güney de onu alacak. Orta Anadolu, Marmara, Akdeniz aynı şeyleri alacak. Türkiye 780 bin kilometre hep birlikte ayağa kalkacak. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptılar, biz 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu....Şimdi gelirken Mardin Havalimanı`na indik. `Şu terminal binasının güzelliğine bak` dedim. İnşallah şu baharda bütün peyzaj çalışmalarını bitirmek suretiyle Mardin Havalimanı bambaşka güzelliğe kavuşmuş olacak.
Geliyorum dördüncüsüne, rabia...O da tek devlet... Devlet içinde devlet asla. Şimdi esas mesaja geliyorum; 30 Mart aynı zamanda ne olacak biliyor musunuz kardeşlerim? İnşallah Mısır`da, Kahire`de o 18 yaşındaki Esma kızımızın şehit edilmesinin inanıyorum ki o akşam alınacak netice ruhunu şad edecektir. Çünkü onlar hep burayı, Türkiye`yi takip ediyorlar. Babasını da o şehidenin ardından aldılar cezaevine götürdüler. Bakın neler oluyor. O gün bugün...Tabii ki Mısır ile mesafemiz devam ediyor."
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN