Mardin Artuklu Üniversitesi ve Deyrulzafaran Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği işbirliğiyle yürütülen "Yerel Asma Çeşitlerinin Çoğaltılması ve Korunması Projesi" kapsamında yerel üzüm çeşitleri genetik kaynakları korunarak, modern tekniklerle yeniden üretilerek gelecek nesillere aktarılacak.
‘Bereketli Hilal’ olarak adlandırılan kadim Mezopotamya topraklarının eski tarım merkezlerinden olan Mardin, eşsiz kültürel miraslarının yanında genetik çeşitlilik ve tarımsal zenginlikleriyle de dikkat çekmektedir. Bu zengin miraslar arasında bulunan yerel üzüm çeşitlerinin genetik kaynaklarının korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını amacıyla Mardin Artuklu Üniversitesi ve Deyrulzafaran Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği işbirliğiyle yürütülen "Yerel Asma Çeşitlerinin Çoğaltılması ve Korunması Projesi" hayata geçirildi.
Mardin Artuklu Üniversitesi öncülüğünde yürütülen projenin bölgenin genetik kaynaklarını zenginleştirmeye yönelik ilk adım olduğu ve çeşitliliğin artarak devam edeceği bildirildi.
Mardin’in bağcılık geleneğinin tarımsal sürdürülebilirlik açısından önemli olduğunu vurgulayan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Doğan, Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Sinan Dayısoylu ve Kızıltepe Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ferhat Kızılgeçi, yürütülen proje alanında incelemelerde bulunarak, yerel üzüm çeşitlerinin genetik kaynaklarının korunarak, modern tekniklerle yeniden üretilmesini ve bölgenin tarımsal geçmişinin günümüz koşullarında devam ettirilmesinin önemli olduğunu dile getirdiler.
Mardin Artuklu Üniversitesi ve Deyrulzafaran Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği işbirliğiyle yürütülen “Asma Gen Bahçesi Projesi’nin Deyrulzafaran Manastırı’na ait 10 dönümlük alanda 18 yerel üzüm çeşidinin dikilmesiyle hayata geçirildi.
Deyrulzafaran Manastırı ve çevresinin tarih boyunca bağcılık geleneğinin en önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Mardin Artuklu Üniversitesi Kızıltepe Meslek Yüksekokulu öğretim üyelerinden olan İsmail Bayyiğit, Deyrulzafaran Manastırı ve çevresinin yalnızca dini bir merkez olmadığını, aynı zamanda bölgedeki tarımsal faaliyetlerle derin bir bağa sahip olduğunu belirtti. Bayyiğit, Asma Gen Bahçesi Projesi’nin Deyrulzafaran Manastırı’na ait 10 dönümlük alanda Mardin’de yetiştirilen 18 yerel üzüm çeşidinin dikildiğini ilerleyen aşamalarda daha fazla üzüm çeşidinin dahil edilmesiyle zengin bir koleksiyon oluşturulacağını ifade etti.
Bayyiğit ayrıca, Nuh Peygamber’in tufan sonrası gemisinin Cudi Dağı’na oturması ve Nuh’un ilk bağcı olarak asmayı bu bölgede kültüre almasının, günümüzden yaklaşık 6.000 yıl öncesine dayanan bir genetik miras olduğunun önemli bir detay olduğunu vurguladı.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, üniversitenin 6T Vizyonu kapsamında bölgenin tüm potansiyel olgularının korunması, gün yüzüne çıkarılması ve geliştirilmesi konusunda hummalı bir çalışma içerisinde olduklarını belirtti.
Mardin’in tarımsal genetik kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda yürütülen projelerin önemine değinen Rektör Özcoşar, özellikle üzüm ve zeytin gen bahçesi projelerinin, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını geleceğe taşıma konusunda kritik bir rol üstlendiğini söyledi.
Mardin Artuklu Üniversitesinin 6T Vizyonu’nun önemli bileşenlerinden biri olan tarım alanında, Mardin’in tarımsal potansiyelini geliştirmek, çeşitlendirmek ve bölgedeki tarımsal sorunlara bilimsel çözümler sunmak adına önemli projelere imza attıklarını ifade eden Özcoşar;
“Bağcılık, Mardin için yalnızca bir tarımsal faaliyet olmanın ötesinde, genetik ve kültürel bir mirasın temsilcisidir. Tarihi Deyrulzafaran Manastırı'nın duvarlarına işlenen üzüm salkımı motifleri, kadim şehir Mardin’in asırlık bağcılık geleneğinin somut bir göstergesidir. Bu bağlamda, Mardin Artuklu Üniversitesi olarak, Deyrulzafaran Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği ile birlikte hayata geçirdiğimiz üzüm ve zeytin gen bahçesi projeleri, bölgenin tarımsal ve genetik çeşitliliğini koruma altına almayı amaçlamaktadır. Mardin’in eşsiz üzüm çeşitleri, genetik kodlarıyla birlikte sadece birer tarımsal ürün değil, aynı zamanda geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir kültürel mirastır. Bu projeler, Mardin’in genetik zenginliklerini geleceğe taşırken, aynı zamanda şehrimizi agroturizm alanında da bir çekim merkezi haline getirecektir. Mardin'in tarımsal geçmişi ve genetik kaynakları, yalnızca birer bilimsel araştırma konusu değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik kalkınmanın da anahtarlarıdır." dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi ve Deyrulzafaran Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği işbirliğiyle yürütülen “Yerel Asma Çeşitlerinin Çoğaltılması ve Korunması Projesi”nin, bölgenin genetik çeşitliliğinin korunması açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Kızıltepe Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ferhat Kızılgeçi :
“Bağcılıkta genetik kaynakların korunması, çeşitliliğin ve kalitenin sürdürülebilirliği önemlidir. Mardin, farklı iklim koşullarına uyum sağlayan üzüm genetik kaynağı bakımından zengin çeşitliliğe sahiptir. Bu proje, Mardin’in genetik kaynaklarının korunması kültürel ve tarihsel bağlamda büyük bir değer taşımaktadır. Proje kapsamında oluşturulan gen bahçesi aynı zamanda öğrencilerimize genetik kaynakların korunması ve modern bağcılık teknikleri konusunda uygulamalı dersler almalarına olanak sağlayacaktır.” dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN