MARDİNLİ YAZAR MÜZEYYEN YILMAZ ARTUKLU HABER`E KONUŞTU

Mardinli Ünlü Yazar Müzeyyen Yılmaz ile Artuklu Haber Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Ortaç konuştu,Ortaç sordu,Yılmaz anlattı.İşte Mardinli Ünlü Yazar Müzeyyen Yılmaz Röportajı....

 

Artuklu Haber: Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

 

Müzeyyen Yılmaz: Tabi, ben Mardin doğumluyum. Bu arada memleketimle gurur duyduğumu da eklemeden edemeyeceğim.  İlk okul dönemim Mardin’de geçti. Sonra Ankara’da eğitimimi tamamladım. Evlendikten sonra İstanbul’a taşındım.

1 Kızım ve 1 Oğlum var. Ve dünyalar güzeli 2 torunum. Muhteşemler, yazmaktan öte bana mutluluk veriyorlar. Onlarsız bir günüm geçtiğinde özlemim o oranda büyüyor.   

 

Artuklu Haber:Yazmak dediniz de, yazarlık geçmişinizden biraz söz eder misiniz? Şu an kaç eseriniz bulunuyor?

 

Müzeyyen Yılmaz: Profesyonel anlamda soruyorsanız ilk kitabım ‘Damağımda Aşkın Tadı’ 2004 yılında basıldı. Ancak bu demek değil ki ben o yıl yazmaya başladım ve o yıl profesyonel yazarlığa adım attım... 

          İlk yazmaya başladığımda on üç yaşındaydım. Müthiş bir hayal gücünün ve farklı bir dünyanın içinde olduğum bir dönemdi. Yazmak için, gazeteci tabiriyle malzemeyle donanmış bir haldeydim. Üvey annem vardı, üvey kardeşlerim arasında çakışan bir sevgi adaletsizliği yaşarken farkında olmadan kalemi elime almıştım. O yaşta yazdığım roman tam 380 sayfaydı. Tabi defter sayfasından söz ediyorum. Şimdi ben kendime dahi şaşıyorum, o yaşta bir çocuğun nasıl geniş ve donanımlı bir hayal gücü olabilir ki onca sayfaya duygularını akrabilirsin... 

          2005 yılında 5 ciltlik ‘Kod Adı C.E.Y.D.A’ adlı polisiye-aşk romanım 1. cildi ve  ‘Rakkase ve Hafız’ adlı biraz aykırı olan romanım yayımlandı.

 

Artuklu Haber;Merak ediyorum, her bir  kitabınız ne kadar zaman içinde oluştu?

 

Müzeyyen Yılmaz:Damağımda Aşkın Tadı, itiraf etmem gerekirse çok zamanımı almadı. Diyebilirim ki her hikayesi bir gün içinde yazıldı çünkü son derece soft ve yalın bir dille bir anlamda okumaktan kaçınan ev hanımları için yazdım. Kendilerini romantik bir akıntının içine sürüklerken hayatın gerçek boyutundan biraz olsun uzaklaşıp rehabilite olsunlar istedim.

          Kod Adı C.E.Y.D.A 7 ciltlik bir polisiyem ise hiç kolay olmadı. Zaten temeli ben 16 yaşımdayken atılmıştı. Alt yapısı tamamlanmıştı ve eskiz olarak teksir kağıtlarında yerini almıştı ve tabi sonrasında yoğun bir araştırma...  

          Rakkase ve Hafız’ın da yazımı yıllarımı aldı. Romanın içeriği düşünce içinde düşünce olduğu için, yer, zaman, konu defalarca yeniden yeniden yazıldı çizildi. Çünkü okur ciddi boyutta dikkatli ve acımasız bir eleştirmen...    

 

Artuklu Haber:Dikkat ediyorum da ülkemizde kadın polisiye yazar neredeyse hiç yok, genelde bu ünvanı erkekler üstlenmiş...

 

Müzeyyen Yılmaz:Çünkü bunu belirleyen kitle yine erkekler... Onlara göre ‘Kadından;  polisiye  roman yazarı  olmaz’ Bu yüzeysel bir baskı değil ne yazık ki...  Polisiye roman seçerken yazarı kadın olan hiçbir kitabı satın almıyor... Bunu yapmış olduğumuz bir araştırma sonucu ne yazık ki acı bir biçimde öğrendik  

          Bu elbette cinsiyet ayırımcılığının en radikal baskısıdır

 

Artuklu Haber:Peki bu konuda sessiz mi kalacaksınız? Yani bu anlamda erkeklerin kazanmasına izin mi vereceksiniz?

 

Müzeyyen Yılmaz: Bana göre bu erkek hegomanyasının bir eylemi, ancak sessiz kalmak gibi bir amacım da olamaz. Bir kadın yazar olarak hiçbir erkeğin yapamadığını yaptım, on beş  yıl yoğun bir araştırmayla geçen sürecin sonucunda 7 ciltlik polisiye-aşk romanı yazdım.  Şu an ülkemizde   polisiye roman yazan bir –iki erkek yazarın dışında Ki onlar zaten kendini kanıtlamış,   parmakla gösterilecek kaç erkek polisiye roman yazarı tanıyoruz ki...  Benim bildiğim Ahmet Ümit var, çok iyi bir polisiye roman yazarı... Osman Aysu var.

 

Artuklu Haber:Siz bu zinciri kıracaksınız gibi görünüyor...

 

Müzeyyen Yılmaz: Uzun yıllara mal olmuş bir emek var ortada... İyi ya da kötü sonuçta bir iş başarılmış ve ortaya sunulmuş... Neden bu iş verimini almasın? Verim sadece maddiyatla ölçülmüyor, okurun kitabı eline alırken ve sayfaları çevirirken aldığı haz bizim için en yoğun verim ve karşılıktır.

          Evet bu zinciri kırmaya kararlıyım. Kendim için ve gelecekteki hemcinslerim için...  Evet; ‘Kadından polisiye roman yazarı olur’ muş sözünü  erkeklere dedirtmek için bu zinciri kırmak zorundayım...  

 

Artuklu Haber: Kaç kitabınız yayımlandı?

 

Müzeyyen Yılmaz: Sırasıyla : Damağımda Aşkın Tadı, Rakkase ve Hafız, Eksik Paçalı Erkekler, Tek Taş Aşk, Kod Adı C.E.Y.D.A (7 cilt), Avcı, Gecenin İçinden İNFAZCI, Süper Kahraman ARI.

 

Artuklu Haber: Bildiğim kadarıyla şu sıra gençlik serisi hazırlıyormuşsunuz?  

 

Müzeyyen Yılmaz: Evet, 14-22  yaş grubunu kapsıyor. Eylül ayında Her Şey On Beşinde Başladı ve Gençlik Ateşi adlı iki romanım yayımlanacak. Ayrıca 6 yaşındaki torunum İlker N. Kurtoğlu’yla birlikte çocuk masal serisi hazırlıyoruz. Miço ve Panço. Konuları torunum buluyor. Ben yazıyorum kızım da resimleyecek. Yani bir anlamda aile içinde koordine bir iş. Çok heyecanlıyım bu anlamda. Çünkü torunumla ikimizin isimlerinin bulunduğu bir proje yaratıyoruz.

 

Artuklu Haber: Bildiğim kadarıyla siz bir dönem basın-yayın kuruluşlarında da görev aldınız.

 

Müzeyyen Yılmaz: Evet, ilk deneyimim Günaydın gazetesinde olmuştu. Sonra Türkiye Çocuk ve sırasıyla Radyo D’ de Masalcı Teyze ve Zıp Zıp adlı çocuk programını hazırlayıp sundum. Sonrasında ATV, Takvim gazetesi, Akşam gazetesi. Zamanla bu kanallar ve gazeteler el değiştirince ne yazık ki herkes gibi benim de yolum farklı bir yöne açıldı. Ama mutluyum çünkü çocukluk hayalime kavuştum. Yazar oldum.

 

Artuklu Haber: Peki son olarak yazmak isteyenlere nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?

 

Müzeyyen Yılmaz: Ben her zaman bunu söylüyorum. ‘Herkes potansiyel bir sanatçıdır.’ Çünkü ana rahminden itibaren kişi o olguyla birlikte dünyaya geliyor. Sanat yönünün baskın çıkması elbette gördüğü eğitim ve destekle birlikte gündeme gelir.  Ve yazar adaylarına şunu da söylemek isterim. Asla vazgeçmesinler. Kim ne söylerse, ne kadar kötü eleştirilirlerse eleştirilsinler yine de vazgeçmesinler. Eleştiriler, onları kamçılasın ve daha iyisini yapmaya çalışsınlar. Vazgeçmek demek yüreğindeki o tutkuyu da beraberinde öldürmek demek olur.

 

 

 

  ARTUKLU HABER AJANSI

   ABDULLAH ORTAÇ