Mardin Artuklu Üniversitesi : 28-29 Mayıs tarihlerinde ''Nisibis'ten Nusaybin'e Tarih, Kültür ve Ekonomi Uluslararası Sempozyumu düzenleyecek.
Nusaybin (Nisibis), bölgesindeki tek ana ticaret merkezini oluşturduğundan jeostratejik önemine binaen döneminin iki büyük gücü olan Roma ve Sasani devletlerinin sınırda karşı karşıya geldikleri bir kent olma özelliğine sahip olan Kent sağlam bir şekilde tahkim edilmesine rağmen, zaman zaman iki taraf arasında yer değiştirmiştir.
Romalılar, sınırlarını Yukarı Dicle Vadisi ve Mezopotamya’ya kadar genişlettikten sonra, bu sefer Sasanilere karşı Doğu-Batı çatışmasının da ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır. Bir sınır kenti olarak Nusaybin, tarih boyunca sadece ekonomik ve sosyo-kültürel değil askeri açıdan da önemli bir bağlantı noktası olmuştur. 363 yılında Sasanilere teslim oluncaya kadar, sadece Mezapotomya’daki Roma liderliğinin (dux Mesopotamiae) karargah merkezi olmakla kalmamış, aynı zamanda Doğu Orduları Komutanlığı (magister militum per Orientem)’nın hareketli güçlerinin ileri toplanma noktası konumundadır. Parthlar 224 yılında Sasanilerin ortaya çıkışına kadar Doğu gücünü temsil etmişlerdir. I. Ardaşhir veya I. Şapur, Sasani hanedanlığının taze enerjisiyle birlikte, Nisibis’i 238 veya 241 yılında fethetmiştir. Gordianus II burayı ele geçirmiş, ancak 244 yılında tekrar Sasanilerin kontrolü altına girmiştir.
Nisibis ve bölgesi, 298 yılında Narseh ile yapılan anlaşma sonucunda Roma İmparatorluğu’na bağlanmıştır. Özellikle II. Constantius döneminde 337, 346 ve 350 yıllarında üç defa kuşatılmış, ancak II. Şapur burayı ele geçirmeyi başaramamıştır. 363 yılındaki Iulianus’un yenilgisinden sonra tekrar Sasanilere geri verilmiştir.
ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN