Tarih: 27.10.2014 15:51

MEME KANSERİNE İLİŞKİN BİLİNMESİ GEREJKENELER

Facebook Twitter Linked-in

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, meme ağrısı yaşayan kadınların genellikle kanser olduğunu düşündüğünü belirterek, ‘’ Kanser hastalarında genellikle meme ağrısı görülmez. Kanser genellikle sert, ağrısız, düzensiz bir kitle ile başlar. Kanserde ağrı ancak hastaların % 15’inde görülür’’ dedi.
Op. Dr. Kemal Yandakçı, ülkemizde bayanların meme, hemoroid ve kadın doğum muayenelerinden utandığını ve çoğu zaman bu nedenle hekime gitmediğini ifade ederek, ‘’Hekimler için hastaların organları arasında bir fark yoktur’’ şeklinde konuştu. 

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, meme ağrısı, nedenleri ve tedavisine ilişkin şu bilgileri verdi:
‘’Meme Ağrısı, kadınların %70’inin ömrü boyunca bir şekilde karşılaştığı bir yakınmadır. 30-50 yaş arası kadınlarda oldukça yaygındır. Meme ağrısı tek veya çift taraflı olabilir ve meme ağrısını tarif eden kadınların önemli bir kısmı, bu durumun adet düzeniyle ilişkili olduğunu bilerek, bir bulgu olarak kabullenmişlerdir. Ancak %10-20‘lik bir kesim, şiddetli ağrıyı tarif ederek, günlük iş ve cinsel aktivitelerinin kısıtlandığından ve bu durumun kendilerini depresyona sevk ettiğinden şikayetçidirler. Adet düzeniyle ilişkili olan ağrılar bazen çok şiddetli olabilirler. Meme ağrısı yaşayanların yaklaşık 1/3’ü bu şikayetle doktora başvurma gereği hissetmişlerdir. 
Adet düzeniyle ilişkili olan ağrıların nedeni henüz kesin olarak bilinmemektedir. Ağrının adet düzeniyle birlikte ortaya çıkması, memelerde şişme, hassasiyet olması ve menopoz ile ağrı şikayetlerinin gerilemesi, kadınlık hormonu olan östrojen etkisine bağlı olduğuna dair delilleri kuvvetlendirmektedir. 
Kanser hastalarında genellikle meme ağrısı görülmez. Kanser genellikle sert, ağrısız, düzensiz bir kitle ile başlar. Kanserde ağrı ancak hastaların % 15’inde görülür.
Meme ağrıları dört ana grupta sınıflandırılabilir. Bunlar adet düzeniyle ilişkili olan ağrılar, adet düzeniyle ilişkili olmayan ağrılar, göğüs duvarı ağrıları ve göğüs duvarı dışı ağrılardır.

Adet düzeniyle ilişkili olan ağrılar:
Genelde 30’lu yaşlardaki kadınlarda sık görülür. Genelde 3-7 gün süren adet öncesi memede gerginlik, şişme ve hassasiyet şikayeti ile kendini gösterir. Ağrı genelde iki taraflıdır ve hastalar dokunmakla memenin hassas olduğundan da şikayet ederler ve ağrı genelde memenin üst dış bölümünde daha çok hissedilir. Ağrı koltukaltına ve üst kola da yayılma eğilimindedir. Ağrının şiddeti her adet döneminde değişmekle beraber, yıllarca ısrarla süren ağrı olarak tarif edilebilir. Menopoz ile tipik olarak ağrılar ortadan kalkar. Ağır eşya kaldırma ve kolu zorlama gibi fiziksel aktiviteler ağrıda artışa neden olur. 

Adet düzeniyle ilişkili olmayan ağrılar:
Menstrüel döngüden bağımsız ve hem menopoz öncesi hem de menopoz sonrası kadınlarda gözlenebilen ağrı şeklidir. Ağrı genelde yanma şeklinde tarif edilir. Altta yatan neden hassas bir meme kisti, iltihap, çarpma olabileceği gibi, çoğu zaman ağrıyı açıklayacak bir neden gösterebilmek oldukça güçtür. Genelde çay, kahve, kola, çikolata gibi kafeinli gıda alımı, sigara ve alkol tüketimi ve stresle ilgilidir.

Göğüs Duvarı Ağrısı: 
Kas-iskelet sisteminden köken alan ağrı çoğu zaman tek taraflıdır ve ağrının tariflendiği alana bası uygulamakla ağrı artar. Memede tariflenen bıçak saplanması veya batma tazındaki ağrılar, çoğu zaman kas-iskelet sisteminden kaynaklanan ağrılar olup bölgenin komşulukları nedeniyle meme ağrısı olarak kadınlarca tariflenmektedir. Bu şikayetlerle başvuran hastalarda sinir kök ağrıları ve kaburga ağrıları da araştırılmalıdır.

Göğüs Duvarı Dışı Ağrı:
Bu grup ağrılar kas-iskelet sistemi dışında safra kesesi taşı veya kalp kökenli ağrıları içermekte olup memede ağrı şikayetiyle başvuran hastalarda batın muayenesi ve kalp ile ilgili hikaye de dikkatle alınmalıdır.

Ne yapmalı?
Mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurarak muayene olmalıyız. Ülkemizde bayanlar meme, hemoroid ve kadın doğum muayenelerinden utanmakta ve çoğu zaman bu nedenle hekime gelmemektedirler. Hekimler için hastaların organları arasında bir fark yoktur. 40 yaş altı bayanların meme muayenesi ve meme USG yaptırmaları, 40 yaştan sonraki bayanlarda ise 70 yaşa kadar her 8 kadından birinde gelişebilecek meme kanser riski nedeni ile yılda bir 70 yaştan sonra iki yılda bir meme USG ve mamografi yaptırmaları gereklidir.
Muayene ve tetkiklerinde sorun saptanmayan hastalara kafein içeren gıdaların azaltılması, sigara ve alkolden kaçınılması, spor yapılması, sağlıklı beslenme koşullarına uyulması ve stresten uzak durması önerilir. Buna rağmen ağrıları devam eden hastalarımıza ağrı seviyelerine göre ilaç tedavi seçenekleri vardır.‘’Dedi.




ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA

 
 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —