Memur-Sen kuruluşunun 19.yılını kutladı. Ramada Otel’de yapılan programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "19 yaşındayız. Üyemiz ve ülkemiz ile büyüyoruz. Hem özlük hem de özgürlük mücadelesi veriyoruz" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, “Memur-Sen ailesinin sorumlu sendikacılığın gereği olarak verdiğiniz soylu mücadeleden dolayı emeğe geçenleri kutluyorum" dedi.
Memur-Sen`in kuruluşunun 19. yılı nedeniyle düzenlenen programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sendikanın kurulmasından bu yana yapılan önemli çalışmaları anlattı. Gündoğdu, kurucu genel başkan merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarını anarak başladığı konuşmasında, Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinde Memur-Sen’in çok önemli katkılarının bulunduğunun altını çizdi. "19 yaşındayız. Üyemiz ve ülkemiz ile büyüyoruz. Hem özlük hem de özgürlük mücadelesi veriyoruz" diyen Ahmet Gündoğdu, "Biz emaneti devraldıktan sonra binlerce faaliyete imza attık. Bunlardan birisi ortak akıl mitingleriydi. Solumuzda sağımızda bazı sendika ve konfederasyonlar illegal yapılanmalara nasıl ev sahipliği yaparsın derdinde, onlara çay demlerken, biz milletin iradesinin yanında, darbecilere karşı vesayeti deşifre etme gayreti veriyorduk. Biz biliyoruz ki, bu ülkede darbeciler istediği zaman bu millete haddini bildirdiği sürece ne siyasetin ne sendikacılığın hiçbir önemi olmaz. Darbecilerle siyasetçiler arasındaki en önemli fark, darbeciler istedikleri zaman gelir istemeyince gitmez, siyasetçileri ise millet istediği zaman getirir, istediği ya da istemeği zaman götürür. Öyleyse ekmeğinde, özgürlüğünde saygın olması önce her türlü illegal yapılanmadan, darbeden, darbeciden kurtulmak gerekiyor ki, bu bizim olmazsa olmazımız" diye konuştu.
"İŞTE YENİ TÜRKİYE BU"
Sendikanın yaptığı önemli mücadeleleri anlatan Gündoğdu, "Toplu sözleşme hakkı sendikal mücadelemizde çalışma hayatı boyunca verdiğimiz en önemli mücadeleydi. Referandumdaki mücadelemiz sadece bir sendikal mücadele değildi. Toplu sözleşmeye de, toplumsal sözleşmeye de `evet` sloganıyla bu milletin onlarca yıldır anasının ağlamaya devam ettiği gerçeğini paylaşarak artık referandumdan `evet` çıksın, bu milletin anası ağlamasın demiştik. Allah`a hamdolsun bugün en sıkıntılı günlerde, Taksim krizinde bile ileri demokrasiyi, fikir hürriyetini, talepleri en çok kızanlar bile geleceğe dair planlarını konuşuyor. Dünün Türkiye`sinde gelecek yoktu, darbeci paşalar üzüm asar gibi astıkları gençleri marifet olarak sayıyorlardı. İşte yeni Türkiye bu. Biz IMF`yi kovun derken, IMF`siz hayat olmaz diyen iş dünyası vardı. O gün onlar kar ediyordu, bize sabredin deniliyordu. IMF gitti onlar köşeyi dönmeye devam ediyor. Bugün 20-30 tane çevre sever gencin şapkasından kriz, kaos, darbeleri çıkartmak isteyenlerin başında bu iş dünyası varsa biz açıkça söylüyoruz, kriz varsa maaş bile almayalım, ama kriz yoksa büyütüp şımarttıklarınız yerine işçiyi memuru görecek, hakkımızı alacak günleri artık görelim diyorum. Yeni anayasa ve demokratikleşme bu milletin referandumda gerçekleştirdiği 23 maddelik mükemmelliğin tamama ermesi için gerekli. Bunun için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
"TAKSİM`DEN İKTİDAR ÇIKMAZ"
Başörtüsü yasağı ile ilgili sivil itaatsizlik yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, "Başörtülü kadınlar yönetmeliklerle dövülmeye devam ediliyor. 12 milyon 300 bin imzayı topladık, sayın Bakanımıza verdik. Bakanımızdan bu imzaları işleme koymasını bekleyemedik, biz yönetmeliği yok saydık, sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirdik, başörtüsü sorununu çözdük. Hükümete de tavsiyemiz siz de çözün rahat edin. Çözüm süreci; biz Sayın Başbakanımızın bize akil insan önerisiyle akil olmadık. Akil insan, akil örgüt milletin yanında olan, her türlü illegal yapılanmaya karşı olan kurum ya da şahıstır. O güne kadar bir medeniyet projesi olarak yürüttüğümüz seçmediği ırkından dolayı insanlar arasında kalite arayışına giren cahiliye toplumu adetlerinden kurtulma mücadelesine yeni bir vicdani mecburiyet eklenmiştir. Türkiye`yi dolaştık, bütün ötekiler beriki olmak istiyor. Başörtülüler Cumhurbaşkanı eşi bile oldular, birey olamadılar. Aleviler öteki oldu, başka kesimler öteki oldu, muhafazakarlar öteki oldu, tüm bunları derin devlet adına birileri yaptı. Şimdi bütün ötekilerin beriki olduğu bir süreç yaşıyoruz" dedi.
Gündoğdu, Gezi Parkı olayları ile ilgili olarak ise, "Tam bu sorunun çözümü yüzde 95 ulaşmışken, birileri 13 ağacın altında demokrasi arayışına girdi. Halka açık olsun diye mücadele edilen Taksim bugün halka kapatılmıştır, provokatörlerin merkezi haline gelmiştir. Bu ülkenin demokratikleşmesinden, hangi projeden kim rahatsızlık duymuş ve asla iktidar olma şansı yoksa Taksim`de iktidar aramaya başlamışlar. Öyleyse Taksim`den iktidar çıkmaz" ifadelerini kullandı.
Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Memur-Sen’in sadece sendikal hayatta değil Türkiye’nin demokratikleşmesinde de çok önemli görevler üstlendiğinin altını çizdi. Kaçar, “ Memur-Sen, kamu çalışanlarının haklarını sonuna kadar savunan bir sendikadır. Yetkili olduğundan beri katıldığı toplu sözleşmede sadece kamu çalışanlarının değil 70 milyonun hakkını korudu. Memur-Sen, milletin ve milletin iradesinin her zaman yanında olmuştur. Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açan bir duruş sergilemiştir” dedi.
Meclis İdare Amiri Salim Uslu ise Memur-Sen 707 bin üyeyle en büyük konfederasyonu olduğunu ama geçmişte çok önemli mücadelelerle bugünlere geldiğinin altını çizdi. Salim Uslu, “Emeği geçen herkesi kutluyorum. Memur-Sen büyüyor ve parti kapatma davalarında, 28 Şubat gibi demokrasi için yüz karası olan durumlarda dik durmayı öne çıkardı. Sandıktan geçmeden, anarşi ve terörle iktidar olmak isteyenlerin karşısında sivil toplum örgütü olarak da durmayı ilke edindi. İnsanların hayatında 19 yıl çok büyük zaman demektir. Kurumların hayatında çok uzun sayılmaz. 19 yıl öncesini hatırladığımızda çok sıkıntılar çektiğimizi çok badireler atlattığımızı biliyorum. Ülkemizin demokrasi için de çalışma hayatı için de Memur-Sen artık vazgeçilmezdir. Nice 19 yıllar diliyorum” dedi.
BAKAN ÇELİK: MEMUR-SEN AİLESİNİ KUTLAMAMAK ELDE DEĞİL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de konuşmasına Memur-Sen`in Kurucu Genel Başkanı Akif İnan`ı ve sendikanın kurulmasında emeği geçenleri anarak başladı. Programa gelirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini aradığını söyleyen Bakan Çelik, “Başbakanımız bir konu ile ilgili aradı ve Memur-Sen ailesi ile birlikte olduğumu söyleyince selamları bizzat iletmemi istedi. Memur-Sen ülkemizin kayıp yılları dediğimiz çalkantılı yıllarında kurulmuş olan bir sendika. O yılları hepimiz biliyoruz, gerçekten zor yıllardı. Bu yollarda kuruldunuz ve kısa bir süre içinde bugün 100 binlere ulaşan ve Türkiye`nin en büyük kamu görevlileri sendikası konfederasyonu noktasına geldiniz. Bakanlık olarak bütün STK`lara karşı eşit duruşumuz en tabi ve doğru olandır. 16 milyon vatandaşımıza yönelik hizmetlerimizi sürdürüyoruz, dolayısıyla bütün sendikalarımıza karşı eşit bir duruş içinde olmamız çok tabidir. Elde edilen başarı nedeniyle Memur-Sen ailesini kutlamamak elde değildir. Örgütlenme dediğimiz hadisenin gerçekleşmesi hükümet tarafından da tespit edildiğine göre, bu konuda birinciliği elde eden kim varsa işçi sendikası da olsa, memur sendikası da olsa bize düşen tebrik etmektir, sizleri tebrik ediyorum. Memur-Sen`in gelişmesi ve büyümesine baktığımız zaman aslında Türkiye`nin demokratikleşmesi ile paralellik arzettiğini görüyoruz. Türkiye zor dönemlerden, sıkıntılı dönemlerden geçti. STK`ların mücadelesi demokrasinin yerleşmesi açısından çok ciddi katkılar sağlamıştır. Memur-Sen ailesinin sorumlu sendikacılığın gereği olarak verdiğiniz soylu mücadeleden dolayı emeği geçenleri kutluyorum" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Taksim Gezi Parkı`ndaki olayların ardından yaşanan gelişmelerle ilgili, "Daha fazla demokrasi, daha fazla insan haklarına evet. Bu millete yakışan demokrasi çıtasını zirveye çıkartmaktır ama talepler bu değil. Talepler sandık değil. Talep sokak hareketleri. `Yakacağız, yıkacağız`, yok arkadaşım öyle yağma" dedi.
Bakan Çelik, Memur-Sen`in kuruluşunun 19. yılı dolayısıyla Ramada Otel`de düzenlenen programa katıldı.
Memur-Sen`in Türkiye`nin çalkantılı yıllarında kurulmuş bir sendika olduğunu belirten Çelik, sendikanın 19 yılda yürüttüğü çalışmalarla takdiri hak ettiğini söyledi.
Hedeflerinin gelir pastasının büyütülmesi ve bununla beraber adil bir paylaşımın sağlanması olduğu ifade eden Çelik, "Çalışanlarla ilgili birinci kuralımız enflasyona ezdirmemekti. Mevcut pastayı ne kadar büyütürsek, biliniz ki bunun daha bolca verilmesi konusunda emekten ve çalışandan yana bir tavır aldığımızı berlirtmek istiyorum" diye konuştu.
Çelik, daha önceki yılllarda olduğu gibi gelecek dönemde de çalışanlarla masada yapılacak değerlemdirmede yine çalışanların kazançlı çıkacağını vurgulayarak, baş örtüsü dahil çalışanların haklarına insan hakları çerçevesinde baktıklarını söyledi.
AK Parti iktidarının projeleri kağıt üzerinde bulunan bir Türkiye`yi projeleri toprak üzerinde olan bir ülkeye dönüştürdüğünü ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
"Biz, `temel at git Ankara`da yat` anlayışını ortadan kaldırdık. Özür dileyen, ezilen, ezilip büzülen değil, özür dileten bir ülke noktasına geldik. El açan değil, kredi açan bir ülke noktasına geldi Türkiye. İçerde istikrarlı dışarda itibarlı bir ülke noktasına geldi ülkemiz. Son bir haftadır biz, `yaptırmayız` ile karşı karşıyayız. Ne adına, sözüm ona demokrasi adına. `Referandum da yaptırmayız, yıkarız, yakarız` diyorlar. Bunun neresinde demokrasi var?"
Çelik, Gezi Parkı`nda iyi niyetli vatandaşların ayrılmasıyla kalanların amacının ne olduğunun açık olduğun dile getirerek, "Daha fazla demokrasi, daha fazla insan haklarına evet. Bu millete yakışan demokrasi çıtasını zirveye çıkartmaktır ama talepler bu değil. Talepler sandık değil. Talep sokak hareketleri. `Yakıcağız, yıkacağız`, yok arkadaşım öyle yağma. Yani hangi dilden anlarsanız diyeceğim ama biz 76 milyonun bakanıyız. Hukuk devleti çerçevesinde, hukuk devleti içinde, tabii hukuk çerçevesinde karşılığını mutlaka bulacaksınız" değerlendirmesinde bulundu.
"Statülerdeki dağınıklık giderilecek"
Çelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili konfederasyonlarla bir çalışma yaptıklarını belirterek, "Bu yaptığımız çalışmalar bir noktaya gelmiş bulunuyor. Bunların henüz netleşmediğini, büyük bir bölümün parlamentoya sevk edilmediğini belirtmek istiyorum. Bu kanunda özellikle statülerdeki dağınıklığın giderilmesinin de aralarında olduğu önemli bazı değişikliklerin yapılması konusunda sendikalarla güzel bir çalışmamız var. Bunu kısa süre içinde tamamlamak gayretindeyiz" yorumunda bulundu.
"Birileri 13 ağacın altında demokrasi arayışına girdi"
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da 707 bin üye sayısına ulaştıklarını dile getirerek, 10 hizmet kolunda yetkili sendika olduklarını söyledi.
Üyeleri ve ülkeyle büyüdüklerini ifade eden Gündoğdu, sendika olarak "Ortak Akıl" mitingleri başta olmak üzere birçok toplumsal kampanyaya öncülük ettiklerini bildirdi. Akil İnsanlar Heyeti`ndeki görevini de hatırlatıp, bütün ötekilerin beriki olmak istediğini ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Şimdi bütün ötekilerin beriki olduğu bir süreci yaşıyoruz. Türkiye sorunlarını çözüyor. İlk defa iç danimiklerle bir proje hayata geçirilmek isteniyor. Farklı dünya görüşünden insanlarla bir aradayız. Oral Çalışlar beyle çok verimli çalışma yaptık. O `halkların kardeşliği` diyor. Ben de Hz. Ali Efendimizin, `insanlar ya dinde kardeşiniz ya da yaratılışta eşiniz` sözü üzerinden cümle kuruyorum. Sonuçta hepimizin aynı gemide olduğu bir gerçeğe gidiyoruz. Tam sorunun çözümünde yüzde 95`e ulaşmışken birileri 13 ağacın altında demokrasi arayışına girdi. Halka açık olsun diye mücadele edilen Taksim halka kapatılmıştır. Provokatörlerin merkezi haline gelmişitir."
TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Mardin Ak Parti Milletvekili Abdurrahim Akdağ ve diğer davetlilerin katıldığı etkinlikte, Mehmet Akif İnan Hatıra Yarışması`nda dereceye girenlere plaketleri verildi. Yarışmada, Ankara`dan Hıdır Yıldırım birinci, Trabzon`dan Nihat Malkoç ikinci, Şanlıurfa`dan Muharrem Çelik ise üçüncülüğe değer görüldü.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA