Mersin Barosu Başkanlığı, Avukatlar Haftası ve 5 Nisan Avukatlar Günü buruk kutluyor.
Baro Başkanı Antmen’den, 5 Nisan Avukatlar Günü’nde; “Yarın sizin haklarınız için mücadele etmemizi istiyorsanız, adalet ve hak arayışında yalnız yürümek istemiyorsanız; adil yargılanma hakkı, savunma hakkı, adalete erişim hakkı istiyorsanız avukatları ve savunma mesleğini yalnız bırakmayın” çağrısı geldi
Mersin Barosu Başkanlığı, Avukatlar Haftası ve 5 Nisan Avukatlar Günü buruk kutluyor. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan avukatlar öncelikle Atatürk Anıtı’na çelenk bırakarak, saygı duruşunda bulundu. Daha sonra İstiklal Marşını okuyan avukatlar adına bir basın açıklaması yapan Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, ne bu haftayı, ne de bu günü gönül rahatlığı içinde kutlayamadıklarını söyledi.
“Vazgeçtik artık avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarından bahsetmekten, vazgeçtik artık mesleki ve ekonomik sorunlarımızın artık katlanılamaz boyuta vardığını anlatmaktan, vazgeçtik kendimiz için her hangi bir şey istemekten” diyen Antmen her yıl aynı şeyi söylediklerini anımsattı.
Yaşadıkların sorunların katlanarak büyüdüğünü vurgulayan Antmen, yakın bir gelecekte de çözülecek gibi gözükmediğini kaydetti. “Mesleğimizin sorunlarına yeni sorunlar eklenmekte, ekonomik koşullar genç meslektaşlarımızın belini kırmakta ve daha da kötüsü genç yaşlı demeden pek çok meslektaşımız ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşmaktadır” diyen Alpay Antmen, “Bunlardan artık bahsetmenin bir anlamı bile kalmadı” dedi.
TERÖR İÇİMİZİ ACITIYOR
Terör olaylarına vurgu yapan Başkan Antmen, açıklamasını şöyle sürdürdü; Güzel ülkemizde terör belası içimizi acıtıyor. Bu ülkenin genç fidanları emperyalistlerin daha çok semirebilmesi amacı uğruna birer birer vatan toprağına düşüyor.
Yargının siyasallaşması, demokrasimizin sırat köprüsünden geçmesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin zedelenmesi her şeyin önüne geçiyor.
Üzgünüz ama ümitlerimizi kırmayacağız. Üzgünüz ama yılmayacağız.
Üzgünüz ama, Ulu Önder M. K. Atatürk’ün dediği gibi yılmadan çalışmaya, çok çalışmaya, daha çok çalışmaya devam edeceğiz.
ADALET NEDİR?
Tarih boyunca başka hiç bir soru bu kadar tutkulu bir şekilde tartışılmamış; başka hiç bir soru böylesine çok kan ve gözyaşı dökülmesine sebep olmamıştır.
Ancak başka hiç bir soru bu gün diğer zamanlarda olmadığı kadar da cevapsız kalmamıştır. Öyle görünüyor ki bu soru artık ülkemiz için her şeyin önündedir.
Peki: Ülkemizde adalet ya da adil yargılanma hakkı var mıdır? Yargı siyasallaşmış mıdır?
Bütün cevaplarımız maalesef olumsuzdur.
İşte bu ortamda biz avukatlar kendimiz için hiç bir şey istemiyoruz.
Mesleğimizin çözülmeyen sorunları, Avukatlık Kanunu’nun Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve avukatların istediği yönde günümüze uygun hale getirilmesi gereği bile artık ikinci plandadır.
Artık Türkiye’nin en önemli sorunu demokrasi ve terör sorunudur. Şiddetin hüküm sürdüğü, tam ve çağdaş demokrasinin olmadığı bir ortamda hukukun varlığından da söz edilemez.
Türkiye'nin demokratikleşme standartlarının her geçen gün artırılması, özgürlüklerin ve hakların genişletilmesi, adalet duygusunun nerdeyse yok olduğu ortam yerine tam demokrasinin inşası gereklidir.
Ayrıca, ülkemizi kana bulayan terör belasından da bir an önce sıyrılmak gerekmektedir. Terör ve şiddetten beslenen anlayışlar dünyanın hiç bir yerinde başarıya ulaşamamıştır, güzel ülkemizde de ulaşamayacaktır.
Güzel ülkemiz için bu alçak ve hain terör hukuk sınırlarını aşmadan her ne pahasına olursa olsun bitirilmek zorundadır”.
SAVUNMA ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALI
Avukatlık haftasında bu gün her şeyden önce, avukatların yargı mekanizması içerisindeki yerinin ikincil bir konumda görülmesine son verilmesini isteyen Baro Başkanı Antmen, savunma mesleğinin de en kısa zamanda anayasal güvenceye kavuşturulması ve ilk başta iddia makamıyla eşitliğinin sağlanması gerektiğini kaydetti.
“Çünkü savunmaya gerekli önemin verilmediği bir yargılama faaliyeti tiyatrodan başka bir şey değildir” diyen Alpay Antmen, “Hukuk fakültesi sayısının olağanüstü şekilde artması ve mezun olanların hiç bir sınava tabi olmaksızın avukatlık mesleğini yapabiliyor olması, savunma mesleğinin geleceği açısından en büyük tehlikelerden biridir. O nedenle staja başlama ve avukatlık mesleğine kabul sınavları kesinlikle yapılmalıdır.
Avukatlık kimliği resmi kimlik hükmünde olmasına rağmen, bazı kurum ve kuruluşlarca hükümsüz kabul edilmesi mesleğin saygınlığının hiçe sayılmasıdır.
Mesleğe yeni başlayan avukatların sorunları avukatlık mesleğinin de temel sorunlarıdır. Özellikle genç avukatlar için vergi indirimi yapılması, onların ekonomik olarak desteklenmesi gerekmektedir.
CMK zorunlu müdafilik ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi düzeyine çıkartılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Noterlere ve mali müşavirlere sağlanan iş alanlarından, aslında avukatların etkin olması gereken alanlar avukatlara bırakılmalıdır.
Kamu avukatlarının özlük haklarının en kısa zamanda hakim ve savcıların seviyesine çıkarılması, ek gösterge, maaş ve emeklilik haklarının yeniden düzenlenmesi, Avukatlık Kanunu’ndan doğan vekalet ücretlerine dokunulmaması, yoğun iş yüklerinin hafiflemesi için hukuk birimlerinde görevli memur sayısı arttırılarak, fiziki ve teknik altyapı sorunlarının en kısa sürede çözümlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca; gün artık söz söyleme zamanı değil eyleme geçme zamanıdır.
“AVUKATLARI YALNIZ BIRAKMAYIN”
Bu gün avukatlar günü; Yarın sizin haklarınız için mücadele etmemizi istiyorsanız; adalet ve hak arayışında yalnız yürümek istemiyorsanız; adil yargılanma hakkı, savunma hakkı, adalete erişim hakkı istiyorsanız avukatları ve savunma mesleğini yalnız bırakmayınız.
Biz Avukatlar ve Mersin Barosu olarak, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve adalet düşüncelerini savunmaya ödünsüz bir biçimde devam edeceğiz. Yanımızda durunuz.
Biz Mersin’in barış, hoşgörü, ötekileştirmeme, diyalog, her fikre değer verme anlayışını özümseyerek; kente katkı vermeyi ihmal etmeyeceğiz; Siz de bu Kente katkı veriniz
Ülkemiz genelinde; hukukun üstünlüğü, demokrasi, barış, yargı bağımsızlığı, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı için Avukatlar ve Barolar mücadeleye devam edecektir. Bu mücadele sizin, bizim ve hepimiz içindir, unutmayınız.
Biz Mersin Barosu olarak hiç bir siyasi mülahaza gözetmeksizin, ülkemizdeki terör belası ve laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan tüm uygulamaların karşısında yer alacağımızı, evrensel hukuk normları yanında aralıksız mücadele etmeye devam edeceğimiz bildirir, ülkemizde hukukun ve demokrasinin geliştirilmesi için üzerimize düşen tüm sorumluluklarımızı yerine getireceğimizi tüm kamuoyu ile paylaşır, ülke siyasetinin tüm aktörlerini daha duyarlı olmaya davet ederiz, siz de yanımızda yürüyünüz.
SİYASİLERE; “EL ELE VERELİM ÇAĞRISI”
Çok değerli siyasi iktidar; hukuktan, savunmadan ve avukatlardan çekinmeyiniz, uzak durmayınız. Bu ülke hepimizin. Hukuk hepimiz için. Gelin ele ele verelim, gelin gönül gönüle verelim, gelin her kesimin kendisini içinde hissedeceği evrensel hukuk normları ışığında bu ülkede güzel yarınlara hep birlikte inşa edelim.
Her şeye rağmen, ümitsizliğe kapılmadan demokrasiye, barışa, kardeşliğe, Cumhuriyetimizin temel kazanımlarına, tam bağımsız yargıya, insan haklarına, adalete, hukuka ve hakkaniyete hep birlikte sahip çıkalım. Avukatlar ve Baro’ların da tam desteği ile terörü bitirelim, yurttaşlarımızın refah seviyesini artırmak için hep birlikte çalışalım.
Unutmayınız; nerede hak ihlali varsa biz Mersin Barosu olarak orada olacağız. Hukukun üstünlüğü için, tam bağımsız yargı için, adil yargılanma hakkı için, savunma hakkı için ve Adalet için yıkılmaz bir kale gibi olarak dimdik ayaktayız… Biz Mersin Barosu olarak halkın avukatlarıyız. Önce kendimiz için değil , önce hak ve halkımız için varız” diye konuştu.
ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN
