Kilis Kültür Derneği Mersin Şube Başkanı Selçuk SALCAN Kilis`in kurtuluşunun 94. yılı nedeniyle yazılı kutlama mesajı yayımladı.
Kilis Kültür Derneği Mersin Şube Başkanı Selçuk Salcan, Kilis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Selçuk Salcan yayımladığı kutlama mesajında; “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ sözleri ile başlayan Milli Mücadele hareketinin, aziz milletin esareti asla kabul etmeyeceğinin, tek çözümün bağımsızlık olduğu gerçeğini ortaya koyduğunu tüm dünyaya gösterdiği bir zafere dönüştüğünü belirterek, şunları söyledi.
“Kilis kenti düşman işgalinden 94. yıl önce kurtuldu. Bu kurtuluş günü tarihte 7 Aralık 1921 olarak kayıtlıdır. Kısaca bu tarihe gelinene kadar olanları özetlemek isterim. Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşından sonra Almanlarla birlikte yenik düşünce, Osmanlı Devleti ile İtilaf devletleri arasında 30 Ekim 1918’de Mondoros Mütarekesi imzalandı. 3 Kasım’da da Musul, Kerkük, İngiltere tarafında işgal edildi. İngilizler Çanakkale boğazını da iki taraftan işgal etmişlerdi. İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan bir filo da İstanbul’a gelmişti. Bu sırada güneyde ise Antakya, Halep, Antep, Urfa, Kilis, Maraş önce İngilizler daha sonrada Fransızlar tarafından işgal edildi. Şöyle bir soruyu da buraya not olarak bırakıyorum; “Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı Devleti savaşı Almanlar ile birlikte kaybetmesine rağmen işgal kuvvetleri Almanya’yı neden işgal etmediler?”
Kilis Kültür Derneği Mersin Şube Başkanı Selçuk Salcan sözlerine şöyle devam etti. “Tüm bu işgaller devam ederken, böyle bir ortamda düşmana karşı örgütlenmeler ve direniş başladı. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşını başlattı. Kurtuluş Savaşı başlıca üç cephede gelişti. Doğu ve batı cephelerinde direniş örgütlenirken, Güney Doğu Anadolu’da da Kuvayi Milliye Birlikleri 3. Cepheyi kurdular. Örgütlenmeler, Mitingler özellikle Kilis, Nizip, Antep ve Maraş’ta başladı. Fransızların idaresizliği ve Ermeni taşkınlıklarının neticesinde, halk arasında Kuvayi Milliye ruhu ve gönül beraberliği yaratıldı.
Bu sırada Fransa, bölgedeki Ermenileri toplamayı ve Türk-Fransız savaşında kendi saflarında çalışmaya ikna etmeyi başardı. Onları silahlandırarak bilfiil mücadeleye soktu. Bu sebeple Antep ve Kilis halkı, karşılarında yalnız Fransızları değil, Ermenileri de elde silahlarıyla görmüştür. Muhite yabancı olan Fransızlar, Antep ve Kilis civarında ne gibi askeri hareketlere teşebbüs etmişlerse yerli Ermeniler her vakit kendilerine rehberlik etmişlerdir.
Ayrıca Osmanlı Devleti zayıflayarak gücünü kaybetmeye başlayınca, Rusya’da kuzeyden Akdeniz’e inebilmek için Kafkasya’da yaşayan Ermenileri örgütlemeye, dernekler kurdurtmaya ve Ermeni çetelerini toplu katliamlara teşvik etmeye başladı.
3. cephede de Milli Mücadele tüm hızıyla örgütlenmesini tamamlıyordu. Fransızlara karşı örgütlenen Cemiyeti İslamiye, Kilis Eski Mebuslarından ve ulemadan Hacı Mustafa Efendi’nin Başkanlığında; İslam, Aslan, İsmet, Canbolat Zade Nuri, Neşet Tahir Bey, Emin Zade Mustafa, Orman Memuru Emekli Mehmet, Muallim Ahmet gibi beyler ve efendiler, Musabeyli’den ileri gelen ağalardan, Balıklı Köyünden Ali Göçer’i ailesinden Hasan Ağa, Mısırlılar ailesinde Ökkeş Ağa (Mısırlıoğlu), Karbeyaz Köyünden Ahmet Ağa,(Çelebi) Murathüyüğü köyünden Ahmet Ağa, Kuvayi Milliyenin önden gelen isimleriydi.
Mustafa Kemal Paşa, dağınık durumda olan Kuvayi Milliye’yi toparlanması ve birbirleri ile irtibatlı olmaları için Antep ve Kilis Kuvayi Milliyesinin başına Kılıç Ali Paşa’yı görevlendiriyordu. Kılıç Ali Paşa, 3 Nisan1920’de Antep’in Burç Köyü’ne geliyor ve ilk iş olarak yörenin ileri gelen ve Kuvayi Milliye içerisinden olanlarla toplantılar tertip ediyordu. Dağınık durumda olan Kuvayi Milliyeyi toparlayarak güçlendiriyordu. Kilis Kuvayii Milliyesi, kendisine karargâh olarak Kilis’in Cengin Köyü’nü seçmişti. Fransız birlikleri ise üs olarak Kilis’in on kilometre güneyindeki, o zaman Kilis’in nahiyesi durumunda olan Katma’yı seçmişti. Fransızlar ne zaman Katma’dan hareketle Kilis üzerinden Antep’e gitmek istemişlerse, Kilis Kuvayi Milliyesi tarafından engellenmiş, zayiata uğratılmış ve hatta yenilgiye uğratılarak ellerinden silahları alınmıştır. Kilis ve çevre köyleri, Milli Mücadelemizde, tarihimizin parlak ve şerefli bir direnişini vermiştir. Fransızlar ve Ermeniler, Kilis, Antep, Maraş ve Urfa’da 20.000 insanımızı öldürmüştür. Bu nedenle Kilis ve köylerinin geçmişte vermiş olduğu şerefli mücadele ve direnişi saygı ve rahmetle anarak gelecek nesillere aktarmalıyız düşüncesindeyim. Hatta, Mustafa Kemal’in, 28 Ekim 1918′de Kilis ve Kilisliler için söylediği o sözleri hatırlatmak isterim. “İlk ayak Bastığım Türk toprağındaki bu uyanıklığa cidden hayran kaldım. Ve bir daha iman ettim ki bu millet asla ölmeyecektir. Var olun aziz Kilisliler.” demiştir.
Kilis, Milli Mücadelede verdiği kahramanlıklar nedeni ile Gazilik ünvanını Antep ile birlikte almıştır. Ancak Kilis sonradan il olmuş ve “YİĞİT KİLİS” gibi bir ünvanı alamamıştır. Ama bu hakkı geçerliliğini korumaktadır. Bu nedenle bir kez daha tekrarlamakta fayda var, Kilis’e “YİĞİT KİLİS” ünvanı takdim edilmelidir ve şehitlerimizin abideleri dikilmelidir.
Ecdadın bizlere bıraktığı sadece dağlar, taşlar, binalar, değil kahramanlıklarla, özveriyle, inançla dolu, destanlaşmış bir geçmiştir. Bu vesileyle 7 Aralık Kilis’in 94. Çete Bayramını bir kez daha kutluyorum. Hepinizi saygıyla selamlarımı sunuyor Büyük Atatürk’ün şu veciz sözlerini tekrar hatırlatmak istiyorum.
”VAR OLUN AZİZ KİLİSLİLER”
ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55